Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

ESP Partisi Kuruldu

ANKARA (28.01.2010)- Aylardır sürdürdüğü hazırlıklarını tamamlayan Ezilenlerin Sosyalist Partisi, kuruluşunu duyurdu. Ankara'da bulunan genel merkez binası önünde açıklama yapan sosyalistler, “Özgürlüğe kapı açtık” dedi, işçi sınıfı ve ezilenlere ESP’de örgütlenme çağrısı yaptı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi, 7 Kasım'da ilan ettiği girişim süreci çalışmalarını tamamladı. Kuruluş başvuru dilekçesini İçişleri Bakanlığı'na sunan ESP, Ankara'da bulunan genel merkez binası önünde ilk açıklamasını gerçekleştirdi. İşçi sınıfı ve ezilen milyonlara seslenen sosyalistler, “ESP, tarihin ve hayatın değişim çağrısıdır. Bu çağrı, işçilere, emekçilere, direnen Kürt halkı başta olmak üzere bütün ezilenleredir. Mücadele etmek için güvenilir bir mevzi arayan tüm devrimcilere, özgürlüğe susamış kadınlara, gürül gürül akmak isteyen gençleredir. Düştüğü yerden kendisini kaldıracak bir el bekleyen, yenilgiyi yenmek isteyen herkesedir” dedi.

Kızılay Konur 2 Sokak'ta bulunan genel merkez binası önünde toplanan sosyalistlerin ilk sloganları “Ufuktan bir güneş doğdu, ESP kuruldu” oldu.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin kuruluşunu duyuran açıklamayı ESP Sözcüsü Serpil Arslan okudu. “7 Kasım'da başlayan kuruluş çalışmalarımızı, bugün tamamladık” diyen Arslan, 3 aylık yoğun, yorucu fakat heyecan verici bir hazırlık süreci geçirdiklerini ifade etti. Arslan, “Kuruluşumuzu ilan ediyor olmanın coşkusu, heyecanı ve sevincini yaşıyoruz. Türkiye siyaset sahnesine yeni bir partinin, devrimci sosyalist siyasete yeni bir soluğun girdiğini; Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin kurulduğunu ilan ediyoruz” diye konuştu.

Yeni başlangıçların coşkusuyla merhaba

Arslan açıklamasının devamında şunları ifade etti: “Mutlu ve sevinçliyiz. Zorlu ve çetin mücadele süreçlerinden geçerek bugüne geldik. Fiili-meşru mücadelede somutlaşan militan politik çizgimizden, devrimci iddialarımızdan ödün vermeden, ufkumuzu ve kararlılığımızı büyüterek ESP'yi kuruyoruz. Heyecanlıyız. Çünkü yeni bir başlangıç için yeni bir yola girdik. Zor ve çetin görevlerin bizi beklediğinin bilincindeyiz. Sevincimizi, heyecanımızı ve mutluluğumuzu, bizimle paylaşan dostlarımıza ve yoldaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Umudun ve devrimin partisinden; Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nden yeni başlangıçların, umutlu müjdelerin heyecanı ve coşkusuyla merhaba!”

Ezilenlerin Sosyalist Partisi'nin kuruluş çalışmalarını, insanlık tarihinin büyük dönüşümlerinden biri olan Ekim Devrimi'nin yıl dönümünde ilan ettiklerini hatırlatan ESP Sözcüsü Arslan, şöyle devam etti: “Bugün de işçi sınıfı ve ezilenlerin özgürlük mücadelesi tarihinin önemli günlerinden biri. Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasında komünist hareketin doğuşuna öncülük eden Mustafa Suphi ve yoldaşlarının Karadeniz'de katledilişlerinin yıl dönümü. Mustafa Suphi ve yoldaşlarının ve onların şahsında insanlığın sömürü ve zulüm boyunduruğundan kurtulma ve özgürleşme mücadelesine yaşamlarını armağan eden tüm ölümsüzlerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyor, miraslarını onurla taşıyacağımıza, umut ve özlemlerini, ideallerini mücadelemizde bayraklaştıracağımıza söz veriyoruz. Onların adanmışlık eylemlerini, kendi pratiğimizde gerçekleştirdiğimiz yeniden doğum eylemimizle selamlıyoruz.”

Temel parola önderleşmek

7 Kasım'da “Ufuktan bir güneş doğuyor” şiarı ile yola çıktıklarını hatırlatan ESP Sözcüsü, şunları ifade etti:

“İşte o güneş, şafakta belirdi. İlk ışınlarıyla, ezilenlerin sömürü ve zulme karşı mücadelesinin gürül gürül aktığı, devrimci ve sosyalist hareketin kendi gerçeğinde örgütlediği değişimle yeniden yapılanarak önderleştiği devrimci süreçleri ve günleri muştuluyor.

ESP'nin kuruluşunun zor bir dönemde gerçekleştiğinin bilincindeyiz. Devrimci ve sosyalist hareketin kitlelerden kopukluk sorunlarını en derin biçimde yaşadığı, politika yapma gücünün sınırlandığı ve apolitizmle kötürümleştiği, işçi sınıfı ve emekçilerin bilincinin şovenist siyasi saldırganlık ve ideolojik kuşatmayla zehirlendiği, şovenizmin sol ve sosyalist safları da derinden etkileyerek, sosyal şovenizmi beslediği, taleplerini rejime dayatan ve kimliğini kabul ettiren Kürt halkının barış mücadelesinde yalnız kaldığı bir dönemden geçiyoruz. Bütün bu nesnel zorluklara, rejimin sosyalistlere dönük gözaltı ve tutuklamalarla güçsüz düşürme ve irademizi kırmayı amaçlayan saldırganlığını da eklediğimizde; işimizin bir hayli zor olacağının farkındayız. Fakat önderleşme hedefini temel parolası kabul eden ve eylemini bu amaca bağlayan bir hareketin de ancak bu zorlukların üstesinden gelmeyi başardığında kendinde öngördüğü değişim ve yeniden yapılanmayı gerçekleştirebileceği ve önderleşebileceğini de biliyoruz. Mücadelenin ve hayatın içinde sınayarak bunu öğrendik.”

Parti meclislerle büyüyecek

Devrimci bir kitle partisi olma iddiasıyla mücadeleye devam edeceklerine işaret eden Arslan, açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Mücadelenin bütün bu zor koşullarına rağmen, işçi ve ezilen kitlelerin kapitalist sömürü ve faşist saldırganlığa karşı yığınsal eyleminin önderleşmiş devrimci bir mevzisi olmaya aday olduğumuzu ve bu amaçla devrimci bir kitle partisi olmayı başaracağımıza dair iddiamızı tekrarlıyoruz. Devrimci kitle partisi olma yolundaki kuruluş eylemimiz, aklımızı ve hayallerimizi kötürümleştiren, iddiasızlaştıran, devrimci olanakları görmemizi engelleyen olumsuzluklardan değil, TEKEL işçilerinin hükümeti korkutan, sendika bürokrasisinin paçalarını tutuşturan ve ölüm çanlarını çalan direnişinden, İstanbul'da itfaiye ve demiryolu işçilerinin mücadelelerinden; Kürt halkının her türlü tasfiye kuşatmasını yarmayı başaran özgürleşme kararlığından, Türk halkımızın bağrında yeşeren ve giderek büyüyen ve muazzam bir özgürleşme potansiyeli taşıyan sorgulama, yüzleşme ve hesaplaşma kıvılcımlarından güç alıyor. Bunlar, işçi ve ezilenlerin sömürü ve zorbalığa karşı mücadelesinin umut parıltılarıdır. ESP, eylemini bu parıltılarla ışıtmakta, bilincini, aklını ve hayallerini aydınlatmaktadır.

İşte bu yaklaşım ve zihniyeti, politika tarzımızın temel düsturu kabul ediyoruz. Bu amaçla, devrimci ve sosyalist harekette giderek daha da derinleşen apolitizmle aramıza kalın bir duvar çekeceğimizi başta Kürt sorunu ve barış mücadelesi, politik özgürlük talepleri olmak üzere politik mücadeleyi güncel ve somut bir zeminde ele alarak, dinamik ve etkin pratik gerçekleştirmeyi kuruluşumuzun başlıca amaçlarından biri sayıyoruz.

ESP, tam da bu amaçla kurulmaktadır. İşçi ve ezilen kitlelerin günlük politik mücadeleye etkin katılımının önünü açmak, en başta kendini bu uğurda ortaya koymak, kitleleri devrimci eylemin içinde değiştirmek ve politikanın öznesi haline getirmek... Örgütsel yapılanmasında da bu kanalları yaratarak ilerleyecektir. Kitlelerin iradeleşmesi ve özneleşmesini amaçlayan ESP, ilçe, il ve genel meclisler yoluyla üyelerinin karar süreçlerine katılacağı, sözünü söyleyeceği demokratik bir parti ortamı ve yaşamı inşa etmeyi temel amacı ve ilkesi saymaktadır. Meclisleri, kitle demokrasisinin, kitlelerin doğrudan katılımının temel kanalları olarak örgütlemek ve işletmenin yanında, kitlelerin politikaya etkin katılımının da önünü açacak temel parti organları haline getirmeyi hedeflemektedir.

Ezilen cinsin binlerce yıllık köleliğinin ortadan kaldırılmasını, toplumsal ve siyasal özgürleşme mücadelesinin temel bir bileşeni olarak gören ESP, tüm bunlara karşı ezilen cinsin isyanını yarına ertelenmeyecek bir iş olarak ele alacaktır. Kadın cinsin erkek egemenliğinin toplumsal, siyasal ve yasal zeminlerine olduğu kadar, yaşamın her günkü akışı içinde kaba ya da inceltilmiş bütün biçimleriyle savaşımını örgütlemeyi, ilkesel bir sorun olarak görmektedir. Bu bağlamda mücadeleyi en etkili düzeylere yükseltmek için uygun örgüt biçimleri arayışı içinde olan ESP, parti içinde adeta ikinci bir parti gibi, alanında özgür ve özerk Sosyalist Kadın Meclisleri kurma kararı almış, kurucu çalışmayı bir de kadın cephesinden örgütlememiştir. Şunu açıklıkla ifade edelim ki, parti örgütlenme sürecimize bir kadın devrimi fikri eşlik edecektir. Kadınları politik mücadelenin aktif unsuru ve partinin yarısı haline getirmek parti için özel bir hedeftir. Bu yüzden kadınların partinin tüm yapısında eşit temsilini sağlama esastır. Bilinç ve karar açıklığıyla kuşanmış olan ESP, ezilen kadın cinsi partiye katılmaya, Sosyalist Kadın Meclislerinde örgütlenerek cins bilincini ve gücünü büyütmeye, partide ortak akıl ve ortak irade oluşturulmaya katılmaya çağırmaktadır.”

ESP, fiili meşru mücadelenin yeni formu

“Amaç insan diyoruz” şeklinde konuşan ESP Sözcüsü Arslan, “ESP, insanı temel almayan, onu nesneleştiren her türlü siyaset ve örgütlenme anlayışıyla arasına kalın bir çizgi çekecek ve etkin bir mücadele yürütecektir. İnsan merkezli bir toplumsal düzen ve dünya uğruna mücadeleyi, parti yaşamından başlayarak geliştirecek, ortak bilincimiz haline getirecektir. İnsanı köleleştirici, nesneleştirici kapitalist sisteme karşı sosyalizmin özgürleştirici eylemi ve bilinciyle kuşanarak, ideolojik duruşunu, siyasette, yaşamda ve partide pratik eyleminin konusu haline getirecektir. ESP, özgürlüğe açılan bir kapıdır. Sosyalist hareketimizin son 20 yılı yapılanma sorununa yanıt aramakla geçti. Tarihimizin değişik dönemlerinde bu soruna yanıtlar verdik. ESP'yi kuran sosyalistler, bu mücadelenin içinde aydınlandı, öğrendi ve olgunlaştı. Arayışlarına hiçbir zaman son vermedi. Kendini tamamlanmış görmedi. Arayış hali, onun en dinamik ve güçlü yanı oldu. ESP'yi kuran sosyalistler, devrimci mevzilerde kararlıca dururken, 21. yüzyılın, sosyalizmin önüne çıkardığı yeni sorunlara da yanıtlar aradı. Bunu yalnızca teorik bir çalışma alanı olarak değil, politik eylemin ve devrimci pratiğin konusu olarak ele aldı.

ESP, işte bu arayış ve çabaların bir eseridir. Sosyalist hareketin örgütsel, siyasal ve teorik yapılanma sorununun çözümünün bir halkasıdır. Kendi mütevazı tarihimizin içinde bir devrimci atılımdır.

ESP, sosyalistlerin, 2000'ler boyunca fiili meşru mücadele hattında dövüşerek yarattığı, devrimci demokratik birikimin, politik ve örgütsel açıdan yeni bir forma kavuşturulmasıdır” diye konuştu.

Alkışlar ve çiçekler yeni başlangıçlar için

Arslan'ın okuduğu açıklamasının devamında şu ifadeler yer aldı:

“'71 devrimci çıkışının bütün değerlerini mantığının ve ruhunun mayası kabul ederek ilerleyeceğimizi ilan ediyoruz. Hikmet Kıvılcımlı'dan Behice Boran'a, DEP geleneğinden günümüzdeki örgütlenmelere değin bütün ilerici, demokratik yasal partilerin deneyimlerinden yararlanarak yola çıktık, reformizmin ve oportünizmin devrimci saygınlığı kemiren tutum ve pratiklerine karşı güvenilir sosyalist militan bir seçenek olma iddiası ve kararılığındayız.

ESP, politik özgürlükler savaşımında diri ve etkin, nasyonalizm ve sosyal şovenizme karşı enternasyonalist ve özgürlükçü, ataerkil ve erkek egemen zihniyete karşı cinsel eşitlikçi ve kadın perspektifli, hayvanlara eziyet ve doğayı tahrip eden uygulamalara karşı ekolojik toplumcu, resmi ideolojinin her türlü baskısına karşı inanç ve vicdan özgürlüğüne saygılı, yasaların icazetine sığınmadan fiili meşru mücadele tarzıyla yol açan, kendine özgü ve yeni bir parti olacaktır.

ESP, Türkiyeli sosyalistlerin, işçi sınıfı ve ezilenlerle buluşma, etle tırnak gibi birleşme arzusudur. Emekçileri düzen partilerinin ve şoven devlet ideolojisinin etkisinden kurtarma, kapitalizme ve emperyalizme karşı savaştırma, reformizmin ve pasifizmin barajlarını yıkarak kitleleri devrimci siyaset alanına çekme, coğrafya çapında enerjik ve etkili politik faaliyeti süreklileştirme ve yayma, sosyalizmi yığınların algısında seçenekleştirme, özgürlük ve eşitlik mücadelesi yürütmek için güvenilir bir mevzi arayan bütün kesimlere işlevli bir politik merkez hazırlama hamlesidir.

ESP, Türkiye devrimci hareketinin birikimleri üzerinden yükselen, sokak merkezli politika yapan, parlamento ve yerel yönetim odaklarında kazandığı mevzileri sokakta politika tarzıyla birleştiren ve politik reformlara doğru zorlayan, devrimci sosyalistlerden daha büyük ve daha üretken mücadele pratikleri ve örnekleri bekleyen ezilenlerin talebine yanıt olan, aydınlanmanın ve örgütlenmenin gücüyle donatan bir kitle partisi olacaktır.

Dün sosyalistler, nasıl ki, işçi sınıfından öğrenci gençliğe, emekçi kadınlardan ulusal azınlıklara, işsizlerden emekçi Alevilere, Filistin halkından Kürt ulusuna, göçmenlerden ve mültecilerden politik tutsaklara bütün ezilenlerin güvenilir ve saygın mücadele gücü olmayı başardıysa, Ezilenlerin Sosyalist Partisi de bugün ve yarın aynı özelliğini misliyle katlayarak, büyüyerek ve halklaşarak yürümeyi başaracaktır.

ESP, tarihin ve hayatın değişim çağrısıdır. Bu çağrı, işçilere, emekçilere, direnen Kürt halkı başta olmak üzere bütün ezilenleredir. Mücadele etmek için güvenilir bir mevzi arayan tüm devrimcilere, özgürlüğe susamış kadınlara, gürül gürül akmak isteyen gençleredir. Düştüğü yerden kendisini kaldıracak bir el bekleyen, yenilgiyi yenmek isteyen herkesedir.

ESP, hayatın değişim ve tarihin devrim çağrısını birlikte duyanların partisidir. Alkışlar ve çiçekler yeni başlangıçlar için!”

Atılım