Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

"Bu Barışın Ve Özgürlüğün Coskusudur"

Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine Türkiye'ye gelen barış gruplarının üyeleri tarihi karşılama törenleri karşısında duygularını, 'Bu özgürlük ve barış coşkusudur' sözleri ile dile getirdi.
Habur Sınır Kapısı'nda Türkiye'ye giriş yapan Kandil ve Maxmur barış gruplarının, ifadeleri alınıp serbest bırakıldıktan sonra Silopi'den başlayan barış yürüyüşü devam ederken, barış grupları üyeleri, yüzbini aşkın kişinin katıldığı karşılama törenlerine karşı duygularını DİHA'ya anlattı.

'Yükümüz çok ağır'

Gülbahar Çiçekçi: İnsan seli ve coşkusu içinde kalıyorum. Duygusu, yükü çok ağır, bu yükü ne kadar kaldırabilirim o görülecek. Bundan sonraki hedefimiz Ankara'ya gitmek. Mevcut mektuplarımızı vermek ve görüşüp tartışmak istiyoruz.

'Çok mutluyum'

Zehra Tunç: Duygularımızı bu halka karşı ifade etmek çok zor. Günlerdir bizi ayakta bekleyen kahraman halkımızın karşısında bizi bu kadar coşkulu beklemeleri çok anlamlı. Geceleri soğuk, gündüzleri de sıcak bir ovada bizi umutla beklediler. Umutlarını gerçekleştirmek için ve biz de onlarla beraber umudu, heyecanı paylaştık. Böyle bir günü yaşayacağımı düşünmemiştim. Çok mutluyum.

'Çok heyecanlıyım, anlatamıyorum'

Hüseyin İpek: 12 yıldan sonra buralara barış grubu olarak gelmemiz, halkla beraber olduğum için heyecanlıyım. Gelmeden önce de her şeyi göze almıştım. Halkımızı gördüm duygularımı ifade etmek çok zor. 12 yıl aradan sonra böyle büyük bir kitleyle karşı olmak, bizim yükümüzün daha da ağırlaştığını görüyorum. Halkımıza büyük borcumuzun hissine girdim. Amacımız Diyarbakır'a gitmek olacak ve oradan da Ankara'ya gitmek olacak. Ankara'da barış grubu olarak duygu, düşüncelerimizi ve amacımızı izah etmek olacak.

'Şu anda mahşer gibi bir durum yaşanıyor'

Mustafa Ayhan: Duyularımı ifade etmek çok zor. Şu anda mahşer gibi bir durum yaşanıyor. Çok heyecanlıyım halkımız alanlarda olmaları daima önderliğine ve gerillasına sahip çıktığını görüyoruz. Gerilla her yönüyle mücadelesini her zaman yükseğe çıkartmasını bilmiş, dünyaya bunu göstermiştir.

'17 yıl buraları görmedik'

Vilayet Yakut: Bugün tarihi bir adım atıyoruz. Belki böyle bir girişim 1999 yapılmıştı ama gerçekleşmedi. O zaman da tarihi bir adımdı. Ama bugün ise önderliğin çağrısı üzerine 2 heyetin yola çıkması ve Amed'e doğru yola çıkmışız. Büyük bir kitle coşkusunun karşısına çıkmışız. Her birimiz en az 17 yıl buraları görmedik. Halkımızı yürekle kucaklıyoruz. Bütünlük içinde olduğumuzu görüyoruz. Bu halkın özgürlüğe susamış olduğumuzu görüyoruz. Barışın sağlanması için buralara geldik. Umut ediyoruz devlette bu şekilde karşılar ve adım atar. Bu halkın ana diliyle, kimliğiyle yaşam hakkına sahip olmasını umut ediyoruz. Önderlikle de buralarda buluşuruz. Bu coşku bu heyecan hiçbir duygu, bir kelimeler bunları ifade edemez. Bu coşku bu insan seli özgür bir kimliğin arayışıdır. Özgürlük, barış haykırışıdır.

'Barış yürüyüşü, özgürce yaşamanın haykırışıdır'

Mehmet Şerif Gençdal: Bu barış yürüyüşü, özgür kimliğiyle vatanında özgürce yaşamanın haykırışıdır. Bu coşku ve heyecana halkımızın da ortak olması elbette bizde tarifi imkânsız bir mutluluk ve heyecana neden olmuştur. Halk özgürlük için buradadır. Onlar özgürlükleri için buradalar, barış için buradalar. Halk bu duygu ve özlemi yaşamak için yıllardır ayaktaydı. Son bir hafta belki bu umutlarının doruğa ulaşması oldu. Umut ediyoruz bu çığlığı her kes olduğu gibi algılar. Bu mesajı herkes yerine geliştirebilecek değerlendirmeler yapar ve anlam verir. Biz bunu umut ediyoruz. Bu coşkunun tarifi olamaz. Bu özgürlük ve barış coşkusudur.

DİHA