Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Gezi Parkinda EylemcilereFaşist Müdahale

 Polisin, Taksim Gezi Parkı'nda nöbet tutanlara sert müdahalesini protesto etmek için Taksim Meydanı'nda oturma eylemi yapan yüzlerce kişiye polis şiddetli saldırıda bulundu. Saldırıda aralarında BDP’li milletvekili Sırrı Sürreyya Önder’in de olduğu çok sayıda kişi yaralanırken, gözüne gaz bombası kapsülü isabet eden bir kadın kriz geçirdi. 

Polisin, Taksim Gezi Parkı'nda nöbet tutanlara sert müdahalesini protesto etmek için Taksim Meydanı'nda oturma eylemi gerçekleştiren yüzlerce kişiye polis gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti. İstiklal Caddesi, Talimhane ve Şişli yönünde saldırılar oldu.

DİSK'in basın açıklaması yaptığı sırada gerçekleşen yeni müdahale nedeni ile çok sayıda kişi yaralandı. Taksim Meydanı'ndaki oturma eyleminde biber gazı fişeğinin omzuna isabet etmesi sonucu BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de yaralandı. Önder, sedye ile Taksim İlkyardım Hastanesi'ne kaldırılırken, yaralılardan gözüne gaz bombası kapsülü isabet eden bir kadın ise kriz geçirdi. Önder'in sağlık durumunun netleşmesi için MR sonuçları bekleniyor. 

Sabah saat 05.00’te başlayan polis kuşatması ve saldırılarında şu ana kadar onlarca kişi yaralandı. Beyin travmaları geçirenler ve vücutlarının çeşitli yerlerinden yaralanan eylemciler var. Bazı eylemciler sinir krizi geçirdi.

Öte yandan parkı yıktırmamak için yapılan eyleme polis müdahalesini protesto eden çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Son müdahale öncesinde Divan Otel önünde Taksim Gezi Parkı'nın ortadan kaldırılmasını protesto eden eylemcilerin yanına gelen BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Kaç gündür aynı soruyu sormaktan yorulduk. Bu memleketin valisi nerede? Belediye başkanı nerede? Bu projenin ruhsatı nerede? 4 günden beri copla gazla zulüm ediyorlar. Bu ağacın hakkını vermeyen hiç bir belediye başkanı buradan oy alamaz; ancak tükürük alır" diye konuştu. CHP'nin tavrını da eleştiren Önder, "Projenin altında imzaları var. Burada nöbetçi vekil bırakıyorlarmış. Burası direniş yeri, nöbetçi eczane mi zannediyorlar? Direniş tüm kurumları ile bir arada olmakla olur" dedi. 

Kürkçü'den çok sert yanıt

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkcü'nün "Milletvekilimiz Sırrı Süreyya Önder yaralandı. Ama bu son. Daha önce de yaptınız. Bir daha yapın, bakın ne oluyor? Bütün İstanbul bir işaretimize bakıyor" sözleri tartışma yarattı.

CHP'nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında BAŞKENTGAZ'ın Özelleştirilmesiyle ilgili verdiği gensoru önergesinin görüşmelerinde söz alan Kürkçü, İstanbul Taksim'de süren kavganın, AK Parti yönetiminin tarzının açık göstergesi olduğunu ifade eden Kürkcü, "Bir tür rövanşizmle karşı karşıyayız. Taksim'de Topçu Kışlası'nın yapılması iddiası sadece ve sadece Taksim'e bir eski simgenin kazandırılması, oraya bir AVM kurulması kavgası değildir; bu, aynı zamanda 31 Mart Vakası'yla bir hesaplaşmadır. Üçüncü köprüye 'Yavuz Sultan Selim Köprüsü' denilmesi sadece ve sadece bir padişahın anısının canlandırılması meselesi değil, hem Alevi katliamlarının hem de hilafetin devrinin, hilafetin Memlûkler'den kendisine devredilmesinin, Osmanlı'nın anısını canlandırmaktır. Türkiye hilafetle hesaplaşmış ve bir kenara koymuşken şimdi bu hilafeti modern koşullarda sembolik olarak bu köprü vasıtasıyla boğazın iki yakasına kurmak sadece ve sadece bir köprü kurmak değil, aynı zamanda bir zihniyet kurmaktır" dedi.



Kürkcü şöyle devam etti: "Dolayısıyla, şu an karşı karşıya kaldığımız hükûmet etme tarzı bir bütün olarak Türkiye'nin tarih öncesine geri dönmek, burada bir onay mekanizması yaratarak mütedeyyin kitlelere aslında kendilerinin geçmişte kaybettikleri değerlerin iade edildiği illüzyonunu yaratarak monolitik bir iktidar kurmakla ilgilidir. O yüzden Taksim'de süren kavga canhıraş bir kavgadır, o yüzden 1 Mayısta insanlar inşaat çukurlarına kafalarından tokmaklanarak gömülmüşlerdir, o yüzden Gezi Parkı'ndaki binlerce insan, sevgili kardeşimiz, yoldaşımız Sırrı Süreyya Önder'de aralarında olmak üzere, üç gündür gazlanmaktadırlar.

Sırrı Süreyya Önder arkadaşımızı omzundan gaz kapsülüyle vuranları affetmeyeceğiz, onların Başbakanlarını da affetmeyeceğiz, bunun hesabını kalubelaya kadar sormazsak namerdiz. Bu hesabı soracağız, bu hesabı alacağız. Bunu yapamazsınız, kentin sahibi değilsiniz, Türkiye'nin sahibi değilsiniz, mülkün sahibi değilsiniz. Eğer Müslüman'sanız mülkün sahibi Allah'tır, eğer bu ülkenin yurttaşıysanız mülkün sahibi yurttaşlardır. Siz onların ancak hizmetkârı olabilirsiniz; budur. Milletin hizmetkârı milleti sopalamaz, milletin hizmetkârı milleti gazlamaz. Bu ne biçim hizmet? Hizmetiniz batsın! Ne yaptığınızı anlatıyorum. Üç gündür görmüyor musunuz? Görmüyorsunuz tabii, televizyonlarınız göstermiyor… Ama sosyal medya diye bir şey var oradan görüyoruz, bütün rezaleti görüyoruz; insanların nasıl sopalandığını, nasıl gazlandığını. Nedir? Parklarının park olmaktan çıkarılmamasını istiyorlar. Niçin? Çünkü İstanbul'un ortasında başka bir yeşil alan olmadığı için. Oraya Topçu Kışlası dikeceksiniz. Niçin? Çünkü 31 Mart Vakası'nın intikamını alacaksınız, onu oraya simgeleyeceksiniz. İntikamınız batsın! 31 Mart mı kalmış? Zaten onun sahipleri çoktan havaya uçmuş, tıkmışsınız Silivri'ye. Daha ne intikamı alıyorsunuz? Bu, nasıl bir rövanşizmdir, nasıl bir siyaset anlayışıdır, nasıl bir kentsel yönetim anlayışıdır? Bu kentin sahiplerine sormadınız 'Ne yapalım kentinizin en büyük meydanını?' diye. Bir gün ansınız soktunuz oraya iş makinelerini, kazmaya başladınız. İnsanlar 'durun' dediler; bütün yaptıkları bu. Barışçı bir biçimde size 'durun' dediler, karşılarına polis kıtalarını yolladınız, Vekilimizi yaraladınız. Vekillerimizi daha önce de yaraladınız ama bu son. Bir kere daha bir vekilimize böyle zorbalık yapın görelim! Böyle zorbalık yapın görelim! Neler olacağını hep beraber görürsünüz. Bütün İstanbul işaretimizi bekliyor Sırrı Süreyya'nın hesabını sormak için ama biz sükuneti muhafaza etmeye çalışıyoruz." Konuşmanın ardından sözlü tartışma çıkması nedeniyle Başkanvekili Akşener, oturuma 10 dakikalık ara verdi.(ANKA)