Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Düşünsel hapise ret

Stuttgart İdare Mahkemesi, Kürt siyasetçi Muzaffer Ayata’ya verilen siyaset yasağı ile ilgili kararı “hukuka uygunluğu konusunda ciddi şüpheler“ bulunduğu ve iddiaların maddi temelden yoksun olduğu gerekçesiyle durdurdu. 

 

Kürt siyasetçi ve yazar Muzaffer Ayata hakkında Almanya'da verilen siyaset yasağıyla ilgili olarak yürütmeyi durdurma kararı alındı. Mahkeme, 'PKK propagandası' olarak lanse edilenin ifade özgürlüğü kapsamına girdiğine dikkat çekti.
Stuttgart Yabancılar Dairesi'nin 10 Şubat 2012'de Muzaffer Ayata'ya verdiği siyaset yasağına Stuttgart İdare Mahkemesi'nden itiraz geldi. "Kararın hukuka uygunluğu konusunda ciddi şüpheler" olduğunu belirten Stuttgart İdare Mahkemesi 11. Dairesi, yürütmeyi durdurma kararı verdi. Stuttgart Yabancılar Dairesi, Ayata'nın PKK lehine siyasi faaliyetlerde bulunduğunu ispatlamak için çok sayıda makalesini ve gazetemizde çıkan haberleri delil göstermişti. Delil diye sunulan belgeler arasında, gazetemizin Ayata ile Almanya'nın Kürt politikası konulu yaptığı söyleşi de yer aldı. Yabancılar Dairesi, Muzaffer Ayata'nın söz konusu söyleşide Alman hükümetinin Kürtleri kriminalize etmek yerine sorunun çözümüne katkı sunması gerektiği yöndeki sözlerini de PKK propagandası olarak lanse etti. 


Mahkeme: Düşüncelerini ifade etti
Stuttgart İdare Mahkemesi, alıntılanan cümlelerin PKK propagandası olarak ele alınmasına karşı çıkıp, Ayata'nın kendi düşüncelerini ifade ettiğini kaydetti. Yabancılar Dairesi'nin değerlendirmelerini yanlış bulan mahkeme, iddiaların maddi bir temelden yoksun olduğuna dikkat çekti. İdare Mahkemesi bu nedenle Ayata'ya verilen siyaset yasağında yürütmeyi durdurma kararını verdi. Stuttgart Yabancılar Dairesi adına 10 Şubat'ta tebliğ edilen tedbir kararda, her ihlal durumunda bin Euro yüksekliğinde ceza tehdidi de yer alıyordu. 

Yabancılar Dairesi itiraz etti

Konuyla ilgili gazetemize bilgi veren Ayata'nın avukatı Bernhard Pradel, Yabancılar Dairesi'nin kararına itiraz etmek için başvurdukları Stuttgart İdare Mahkemesi'nin kararı ile birlikte, siyaset yasağının geçerliliğini yitirdiğini kaydetti. Dolayısıyla Ayata, teorik olarak ikinci bir karara kadar para cezası tehdidi olmaksızın siyasi faaliyetlerini yürütebilir. 
Davanın gelinen aşaması hakkında da bilgi veren Avukat Pradel, "Yabancılar Dairesi, Stuttgart İdare Mahkemesi'nin kararına itirazda bulundu. Bu nedenle dosya Baden-Württemberg Eyalet İdare Mahkemesi'ne intikal edildi. Eyalet İdare Mahkemesi, Stuttgart Şehir İdare Mahkemesi'nin kararının doğru olup olmadığı konusunda karar verecek." 
Baden-Württemberg Eyalet İdare Mahkemesi'nin en erken eylül ayında karar vereceğini belirten Pradel, Eyalet Mahkemesi'nin kararı bozması durumunda siyaset yasağının yeniden yürürlüğe gireceğine dikkat çekti. 

Esas yargılamaya gidilebilir
Avukat Pradel, Mannheim'da bulunan Eyalet İdare Mahkemesi'nin Yabancılar Dairesi'nin kararını onaylaması durumunda nasıl bir seyir izlenir? sorusunu, şöyle yanıtladı: "Mevcut durumda görülmekte olan davalar, geçici kararlardan ibaret olup sadece siyaset yasağının derhal uygulanması ile ilgili. Stuttgart Yabancılar Dairesi'nin, Stuttgart İdare Mahkemesi'nin verdiği karar ve Eyalet İdare Mahkemesi'nin daha vereceği karardan bağımsız olarak yaptığımız itiraz başvurusu ile ilgili karar vermesi gerekiyor. Eğer Yabancılar Dairesi, Ayata'nın aleyhine bir karar verirse, o zaman tekrar İdare Mahkemesi'ne gidilir. Böyle bir durumda esas yargılama devreye girer. Bu ise, konunun daha kapsamlı bir şekilde mahkeme salonunda ele alınması anlamına gelir."

Ne olmuştu?
Türk cezaevlerinde 20 yıl hapis yattıktan sonra siyasi mülteci olarak Almanya'ya gelen Muzaffer Ayata, Ağustos 2006'da gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Alman Ceza Kanunu'nun 129. maddesi temelinde Nisan 2008'de 'Suç örgütünde yöneticilik' iddiasıyla 3 yıl 6 ay hapse mahkum edilmişti. Tahliye edildiğinden beri günlük imzaya tabi tutuluyor, Stuttgart il sınırları dışına çıkması yasak. Bu şekilde siyasi faaliyetlerini sürdürmesini engellemeyi amaçlayan Alman güvenlik makamları, bu yılın şubat ayında ise 'PKK lehine faaliyet' yürütmesini yasaklamıştı. Böylece siyasetçi ve yazar olan Ayata'nın makale yazması, konferanslarda konuşması, Kürtlerin düzenlediği her türlü eylem ve etkinliklere katılması yasaklanmıştı.


MERAL ÇİÇEK / HABER MERKEZİ

Özgür politika