Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

BARAJLAR, SİYANÜRCÜLER VE CEMAAT

 12. Munzur Kültür ve Doğa Festivali kapsamında gerçekleştirilen "Dersim'in Güncel Sorunları" konulu panelde konuşan BDP Dersim İl Başkanı Şerafettin Halis, Dersim halkının muhalif kişiliği nedeniyle bin yıllardır egemen güçler tarafından "çıban başı" olarak görüldüğünü belirterek, "Bir taraftan coğrafyamızı sular altında bırakarak insansızlaştırıyorlar, bir taraftan da inanç merkezlerimizi yok ediyorlar. İnancı yok olan toplum, kendisi de yok olmaktan kurtulamaz" dedi. 

12. Munzur Kültür ve Doğa Festivali'nin ikinci günü etkinlikleri kapsamında, "Dersim'in Güncel Sorunları" konulu panel Dersim Kütüphanesi bahçesinde gerçekleştirildi. Panelin moderatörlüğünü İHD Dersim Temsilcisi Av. Barış Yıldırım yaptı. İlk olarak söz alan BDP Dersim İl Başkanı Şerafettin Halis, devletin Dersim halkının bin yıllık tarih içerisinde muhalif durmayı başardığını bu nedenle “çıban başı” olarak gördüğünü belirterek, "Kendilerince çıban başı olarak gördükleri bu toplumu yok etmeyi hedeflemişler. Dün katliam ve sürgünlerle bunu yapmaya çalıştılar. Bu günde yaptıkları barajlarla amaçlarını gerçekleştirmek istiyorlar" dedi. Dersim'de yapılan barajların inanç merkezlerini sular altında bıraktığına dikkat çeken Halis, "Bir taraftan coğrafyamızı sular altında bırakarak insansızlaştırıyorlar, bir taraftan da inanç merkezlerimizi yok ediyorlar. İnancı yok olan toplum, kendisi de yok olmaktan kurtulamaz" dedi. 

KIRMANCKÎ GELİŞTİRİLMELİ

Kürtçenin Kirmançkî lehçesi üzerine yapılan çalışmaları çok anlamlı bulduklarını ifade eden Halis, "Bir dil üzerine ne kadar çalışma yapılırsa yapılsın, o dil sokağa inmediği sürece yok olmaktan kurtulamaz. Herkesin sokakta, evde ve yaşamın her alanında kendi dillini kullanması gerekmektedir. Bir dil ancak bu şekilde yaşar. Aksi taktirde dil üzerine yapılan tüm çalışmalar heba edilmiş olur" dedi. 

Dersim'de kadın ve gençliğe yönelik ciddi yok etme politikalarının uygulandığına dikkat çeken Halis, gençlerin bir kısmının madde bağımlısı yapılarak ötekileştirildiğini belirtti. Dersim Belediyesi'nin, madde bağımlısı gençlere yönelik rehabilitasyon çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Halis, "Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Onları ötekileştirmek yerine, ailelerine ve topluma yeniden kazandırmamız gerekiyor" diye konuştu. 

BARAJLAR, SİYANÜRCÜLER VE CEMAAT

AKP hükümetinin Dersim'de cemaat çalışmalarını hızla geliştirmeye çalıştığını belirten Halis, "Bu sistemin saldırılarına karşı topyekun direnişe geçmeliyiz. İşte barajlar, siyanürle altın arama ve cemaat faaliyetleri ortada. Sistemin tüm partileri, söz konusu emek ve Kürt halkı oldu mu topyekun birlik oluyorlar ve karşı duruyorlar. Bu şer cephesinin zayıflaması için demokrasi cephesinin oluşması gerekiyor" diye kaydetti. 

Dersim Barosu Başkanı Av. Fatma Kalsen ise, "Dün fiziki olarak bizi yok etmeyi hedeflediler, başaramadılar. Bugün ise başaramadıklarını asimilasyon politikalarıyla başarmak istiyorlar" diyerek konuşmasına başladı. Dersim'in tüm kesimlerinin bir an evvel bir araya gelip, birliğini oluşturması gerektiğini vurgulayan Kalsen, "Komple bir yok edilme tehlikesiyle karşı karşıyayız. 1990'larda köylerin boşaltılmasıyla birlikte, üzerimizde uygulanan asimilasyon politikası daha da hızlı bir şekilde gerçekleşti" dedi. 

UTANÇ VERİCİ BİR DURUM

Türkiye'nin en temel sorununun Kürt sorunu olduğunu vurgulayan Kalsen, Kürt sorununun demokratik bir şekilde çözülmesi halinde, diğer sorunların büyük bir bölümünün de ortadan kalkacağına kaydetti. AKP hükümetinin Alevilik ve Kürtçe’ye ilişkin söylediği sözlerin tam tersi bir uygulamayı gerçekleştirdiğini ifade eden Kalsen, "Alevilik inancı ve Kürtçe’nin üzerinde hiçbir yasağın kalmadığını söylüyorlar ama el altında asimilasyonu daha da hızlandırıyorlar. AKP, açılım söyleminde ifade ettiklerinin tam tersi bir politikayı uyguluyor" dedi. AKP hükümetinin camiyi Alevilere inançlarını gerçekleştirme adresi olarak gösterdiğini kaydeden Kalsen, "Bu devlet adına utanç verici bir durumdur. Bizler tüm bu asimilasyon politikalarına karşı inancımızı ve dilimizi yaşatmak için büyük çaba vermeliyiz" diye kaydetti. 

ÇATIŞMA BİTERSE TURİZM GELİŞİR

Kalsen'nin ardından söz alan Dersim Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Cengiz, bölgede yaşanan çatışmalı ortam nedeniyle kentin büyük göç verdiğini belirtti. Desim'in nüfusunun 35 yıl önce 165 bin olduğunu belirten Cengiz, çatışma ortamı nedeniyle nüfusun 80 bine düştüğünü kaydetti. Dersim'de hayvancılığında bitme noktasına geldiğini belirten Çengiz, çatışma ortamının bitmesi durumunda hem nüfusun artacağını hem de hayvancılığın yeniden gelişeceğini kaydetti. Cengiz, Dersim'in bölgede doğal güzellikleri açısından çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, turizmin geliştirilmesinin de çatışma ortamının bitmesiyle bağlantılı olduğunu belirtti. 

Ardından sırasıyla Dersim Eğitim ve Sağlık Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Eren, Dersim Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hıdır Bellice ve Dersim Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Bedri Es de konuşma yaptı.