Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Türk: Güçlüyüz, çünkü halkız

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Ahmet Türk, uzun yıllardır siyasetin içinde olduğunu, sevinç duyduğu ve umutlandığı az gün yaşadığını belirterek, “Bugün çok mutluyum çünkü burada Türkiye’nin fotoğrafını gördüm. İşte tarif etmek istediğimiz, özlediğimiz Türkiye bu; biz bunu istiyoruz. Halkların kardeşliği, dayanışma arayışı içindeyiz. Halkları sistemin eline bırakmayacağız. Güçlüyüz, halkız çünkü; halkları kimse susturmamalı. Bugüne kadar biz halklar bize düşen görevleri yerine getiremedik. Bugün de halkların bizden istediği, dilediği iktidarı hayata geçirmek için halen tartışıyoruz. Oysa bugün canlarımız toprakta, yoldaşlarımız zindanda. Bize rağmen bizi yönetiyor. Bu, halklar için büyük bir ayıptır. Bu girişimle zincirleri kıracak bir gün olarak ilan etmeliyiz” diye konuştu.

“Bin yıldır kardeşliği yaşadık” sözlerinin Kürtler için bir takiye olmadığını, birlikte yaşama kararlılığını ortaya koyduklarını belirten Türk, “Bu kararımızın Türkleri özgürleştireceğine, Türklerin özgürleşmesinin Kürtleri özgürleştireceğine inanıyoruz. Halkların özgürleşmesi için ortak bir mücadele hattı oluşturmalı. Konfederalizm, halkları özgürleştirecek, ortak geleceklerini belirleme, dünyadaki emperyalist sisteme karşı halkların gücünü ortaya çıkarmaya yönelik bir siyaset anlayışıdır. Kaderimizi biz belirleyeceğiz kimseye bırakmayacağız” dedi.

Tüzükte halkçı örgütlenme modeli yer aldı

Kurultay’da ilk gün tüzük taslağı da tartışılmaya başladı. Taslağı delegasyonla paylaşan Günay Kubilay, Kongrenin örgütlenme tarzının meclislere dayandığını ve içerisinde en geniş kesimleri örgütlemeyi ve geniş bir katılımı esas aldığını söyledi. Paylaşılan tüzük taslağındaki Kongre amaçları içerisinde, “Halkların kendi kaderini tayin hakkı içerisinde Demokratik Özerklik dahil çeşitli yönetim biçimlerinin tartışılmasını ve hayata geçirilmesi”, “Vicdani ret hakkı tanınmasını” istedi. 825 delegeden oluşan Genel Kurul, içinde seçilen 101 kişilik Genel Meclis, bunun da 25 kişilik bir yürütme kurulundan oluştuğu belirtildi. Yüzde 50 cinsiyet eşitliği, yüzde 10 gençlik kotasının uygulanacağı kararların en az 3’te 2’lik çoğunlukla alınacağı belirtildi. Genel Meclisin 45 günde bir toplanması, içlerinde milletvekillerini de bulunduğu 3’ü kadın 3’ü erkek 6 kişilik divan heyeti ile 25 kişilik Yürütme Kurulunun Genel Meclisi yönetmesi karara bağlandı.

Kongre’ye üye olan partiler ile bağımsız milletvekilleri, il belediye başkanları Kongre’nin doğal delegesi sayılması karara bağlandı. Tüzükte disiplin kurulu yerine Etik Kurulu modeli geliştirildi ve politik olmayan anlaşmazlıkların bu kurul tarafından çözülmesi ifade edildi. Meclisin örgütsel temelini meclisler örgütsel omurgasını da delegeler oluşturduğunu belirten Kubilay, “Delegeler oylarını kullandıktan sonra çekip evine gidemeyecek. Onlar bu partinin militanları olacak” diye konuştu.

Kongrede konuşan Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, son günlerde Kürt halkına, emekçilere yönelik artan baskılara dikkat çekti. Ortak hareket eden bir birlik hareketini örgütlemek istediklerini dile getiren Tüzel, doğasını korumak için mücadele eden emekçilerin örgütlenme, dayanışma platformunu örgütlemek istediklerini söyledi. Tüzel konuşmasının devamında şunları dile getirdi: “Binlerce özgürlük savaşçısının tutuklandığı bu süreçte arayışımız; aynı zamanda kadınların, gençlerin, ötekilerin yer alacağı bir mücadele. Meclis’te, sokakta ve her yerde demokratik bir  anayasa mücadelesini de eşzamanlı yükseltmek için bu dönem bizim için önemlidir. Bizim ortak paydamız, ilk hedefimiz acıyı durdurmak, birliğimiz, kardeşliğimizin adı olan barışı ve kardeşliği kazanmaktır. Hep birlikteyiz, önemli bir görev ve sorumlulukla karşı karşıyayız. İlk adımı atıyoruz. Yaşasın işçilerin birliği yaşasın özgür gelecek.”
 

Kongre’den Öcalan’a selam var

Kongre çağrıcılarından BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreya Önder ise, herkesi “dünyanın bütün dillerinde” selamladığını söyledi. Romanlara, “Buçuk millet” dendiğini belirten Önder, “Onlar bu dünyanın sahibidir, o buçukları selamlıyoruz” diyerek konuşmasına başladı. Başbakan ve İçişleri Bakanı’na kongre adına seslenen Önder, çevre ülkelerle vizenin kaldırılmasından dolayı her ikisine de teşekkür ederek, “Ama yeni vizeler koydular, Kürtler Bursa’ya giremiyor. Kürtlere, ‘Buradan geçemezsin, halk galeyana gelir’ diyorlar. Kaba bir tabirle eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürüyorlar” ifadelerini kullandı.

Kongre Girişimi’ni “Kürt Özgürlük Hareketi”nden aldıkları ilhamla oluşturduklarını belirten Önder, “Solun Türk’ü Kürt’ü olmaz’ sözünün sahibi Sayın Öcalan’ı buradan selamlıyorum. Birlikte seçim çalışması yürüttüğümüz yöneticilerden bir tanesi bile dışarıda yok. Hepsini ‘KCK’ adına içeri tıkadılar. Efendim yeni bir devlet tasavvur ediyormuşuz. Eskisinden ne gördünüz, eskisinden ne gördük ki arkasından ağlayalım. Yere batsın sizin devletiniz. Elbette ki yeni bir sistem yaratacağız” dedi.

Emekçilerin sesi daha gür çıkacak

Konuşmacılardan bir diğeri de KESK Genel Başkanı Lami Özgen’di. Özgen, bu birlikteliğin emekçilere de umut ve coşku verdiğini söyleyerek, emekçilerin fiili ve meşru bir şekilde sürece dahil olması ve muhaliflerle kader birliği yapması açısından sorumlulukları olduğunu belirtti. Kongre bileşiminin yerellerde politikalar oluştururken, emekçilerin sorunlarına yönelik perspektifini somutlaştırmasını isteyen Özgen, “Bu bileşim bütün yerellerde emekçilerle, işçilerle ortaklaştığı oranda bu kesimler de bu kongre bileşiminin bir parçası olacaktır” dedi.

İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ise, alıkonulan askerler ve kaymakam adayına işaret ederek, “Hükümetimiz İsrail’in esir askerinin serbest bırakılması için girişimde bulundu ve o asker 1027 kişi karşılığında serbest bırakıldı. Çok güzel ama sormak lazım? Bu ülke vatandaşları için de yapıyor musunuz?” dedi.

Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkan Yardımcısı Kemal Bülbül, bu yürüyüşün 1239 yılından bu yana Baba İshak yürüyüşünün kendisi olduğunu belirterek, Alevilerin Kongrenin temel bileşeni olduğunu söyledi.


Kongreden notlar...

* Kurultayın yapıldığı salona, aralarında Türkçe, Kürtçe, Ermenice, Yunanca, Süryanice ve Arapça’nın bulunduğu 13 ayrı dilde “Birleşiyoruz” yazısı asıldı.

* Salona “Halklara ve inançlara eşitlik, özgürlük için”, “Demokrasiyi kazanmak için”, “Erkek egemenliğine, cinsiyet ayrımcılığına ve eşitsizliğe karşı”, “Kürt sorununda barışçıl ve demokratik çözüm için”, “Ekonomik yıkıma ve doğanın talanına karşı”, “Emperyalist saldırılara ve işgallere karşı”, “Homofobi ve transfobiye karşı birleşiyoruz” yazılı rengarenk pankartlar asıldı.

* Kongrenin yüzde 50 cinsiyet eşitliği ilkesi sonucu olarak salonun yarısını kadınlar oluşturdu.

Çok sayıda genç delegenin katıldığı kongrede ilk kez bu denli bir siyasi, etnik, sosyal çeşitlilik birarada gözlendi.

Afrikalı delege, “Herkesin dili kaldı ama maalesef bizim tenimizin renginden başka bir şeyimiz kalmadı. Yüreğimle sizi selamlıyorum” şeklinde konuştu.