Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Dersim’de “Asimilasyona Hayır” mitingine binler katıldı...

Dersim Devlet Hastanesi önünde bir araya gelen ve aralarında BDPTunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Belediye Başkanı Edibe Şahin, ilçe belediye başkanları, Sanatçılar Ferhat Tunç, Metin Kahraman’ın da bulunduğu binlerce kişi “Her Türden Asimilasyona Hayır” pankartı arkasında sloganlarla Seyit Rıza Parkı’na kadar yürüdü.
Dersimi’de AKP’li iki belediye hariç bütün belediyeler, sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin desteğiyle Zorunlu Din Dersleri Kaldırılsın, İnançlar Üzerindeki Baskılar Son Bulsun, Anadilde Eğitim Hakkı Tanınsın Anayasal Güvenceye Alınsın, Diyanet İşleri Başkanlığı Kaldırılsın, Cemaatçi Örgütlenmelere Hayır başlığı altında düzenlenen mitinge binlerce kişi katıldı...

Mitingde bir konuşma yapan BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, Türkiye’deki mevcut sistemin taciz ve tecavüz kültüründen geldiğini ileri sürerek, “Bu sistem yüzyıllardır bir taciz bir tecavüz kültüründen geliyor. Eğer bugün tek millet, tek devlet, tek dil, tek bayrak içinde bir ülke yönetilmek isteniyorsa bu tekliğin ötesinde var olanlara taciz ve tecavüz demektir. Biz bunu bugüne kadar kabul etmedik bundan sonra da kabul etmeyeceğiz. Asimilasyon bir soykırımdır, bir tecavüzdür. İnsan yaşamına, kültürüne, tarihe ve inancına tecavüzdür” dedi.
Konuşmasında Hükümetin Alevi açılımı ile çalıştaylarını da eleştiren BDP’li Halis, “Bütün din ve inançlara eşit derecede saygı duyuyoruz. Siz de bizlere aynı derecede saygı duyun diyoruz. Alevi köylerine, Alevi yerleşkelerine camiler yapıyorsunuz. 12 Eylül’de yaptığınız camiler hala duruyor. Duyduk ki onlara görevli atamışsınız maaş alıyorlar. Kendileri nerede, bilmiyoruz. Acaba Hizbullah’ın saflarında mı? Fettullah Gülen’in saflarında mı onu da bilmiyoruz. Lütfen ellerinizi üzerimizden ve değerlerimizden çekin” diye konuştu.

Konuşmasında cemaatçi örgütlenmelere de değinen BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, “Bizim için kutsal olan bu topraklar başkaları için de özel olacak ki devlet burayı özel kuşatmaya almış. Fiziki soykırımdan sonra barajlarla doğamızı soykırıma uğratıyorlar. Barajlara dur dedik. Dünya literatüründe en büyük eylem sayılan iki eylem yaptık. Mesaj açıktı yaşamamıza da mal olsa biz bu barajları yaptırmayacağız. Bir başka kuşatma tarikatlarla, cemaatlerle, AKP’nin hükümet ve devlet gücüyle Dersim’i öz kimliğinden, benliğinden; inancından koparmaya çalışıyorlar. Ahdımız ahd, sözümüz söz olsun Fettullah Gülen’e de diğer tarikatlara da AKP’ye de bu kuşatmaya da dur diyeceğiz. Buradaki misyonerlerini bir an önce geri çeksinler çekmezlerse bu halkın vereceği cevap çok da hoş olmaz. AKP hükümeti kendi döneminde Dersim’e gönderdiği bütün misyonerlerini geri çekmelidir. Çünkü bu kutsal topraklarda atalarımızın, yoldaşlarımızın mezarları oldukça kutsallarımız burada oldukça bu topraklar için her türlü bedeli vermeye hazırız” dedi.