Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

ZORUNLU DİN DERSİ VE ALEVİLER-Erdoğan Zamur

            

Alevi örgütlerinin zorunlu din derslerine karşı başlatmış olduğu etkinlikler devam ediyor. Bu hafta İstanbul Kadıköy’de satılmamış (Daha doğru bir deyimle AKP’ye göbek bağı ile bağlanmayan) olan Alevi dernekleri  24 saatlik oturma eylemi kararı almışlardı. Öyle ki bu eylem çağrı yapılırken 24 saat sürecek istediğiniz saatte gelebilirsiniz diye de açıklamışlardı. Aslında bu eylem İzmir’de yapılması düşünülen büyük mitingin iptal edilmesine de vesile olması ayrıca konuşulması gereken bir durumdur.

                       Ama daha ta başında bu eylemin içinin boşaltılması hedeflendi. Yürüyüş güzergâhı son akşam değiştirildi. Buna rağmen alevi örgütlerinde ziyade devrimci yapılar bu eylemi sahiplendi. Binleri bulan insanlar sloganlarla Kadıköy İskele Meydanını doldurdu. Başlangıçta coşkulu olan hava giderek yerini daha sakin bir duruma bıraktı. Alevi örgütlerinin Pir Sultan Abdal Derneklerinin bazı şubelerinin dışında alanı terk etmesi üzerine eylemin saat 21 de bitirileceği söylendi. Gerekçe olarak ta üzerinde gerçektende çok düşünmemiz gereken bir durum vardı. Polis güvenliği sağlayamayız sözü üzerine dernekler eylem yapmaktan vazgeçmişlerdi.  Bunu üzerine çokta örgütlü olmayan kitlenin çoğu dağıldı.

                       Bizde her biri farklı ilçelerde gelen arkadaşlarla ayrıldık. Daha yeni eve varmıştım ki Pir Sultan Abdal Derneğinde bir arkadaşım aradı. Bazı şubeler verilen eylemi bitirme kararına tepki olarak Kadıköy’de yeniden sabaha kadar oturma eylemi başlattıklarını haber verdi. Bu haberi gazeteci bir dostumda teyit ettirdim. Ancak oturduğumuz semtin bulunduğu yer ve ulaşım sorunundan dolayı geri gitme koşullarım yoktu. İkinci oturma eylemi bu eylemi yürüttüğünü iddia eden Alevi derneklerinin geri adım atmasına bir tepki eylemi olarak Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Federasyonu (PSAKDF)  şubelerince örgütlendi. Eylemin bitirildiğinde yapılan açıklamada da sadece PSAKDF’tan kişiler vardı.

                    Şimdi şu soruyu samimi olarak cevaplamak zorundayız. Bizler Alevi dernekleri cidden zorunlu din dersinin kaldırılmasından yana mıyız değimliyiz? Yada bunun için mücadele edecek miyiz etmeyecek miyiz? Buna karar vermeliyiz. Zorunlu din dersi uygulaması 12 Eylül faşizminin bir ürünüdür. 12 Eylül anayasasına karşı ne yaptığımıza bakalım. Hiçbir Alevi Örgütü bu faşist anayasanın tümden değiştirilmesine yönelik ciddi bir çalışma yürütmedi. Hatta öyle ki bu etkinlikte bile biz AKP zihniyetine karşı 12 Eylülde yapılan referanduma hayır dedik diye gerine gerine söylediler. Burada başta Alevi tavan örgütleri olmak üzere aşağıya kadar bütün Alevi yapılar bu faşist anayasanın tümden değiştirilmesi için mücadele edecek kararlılığa sahip olmalıdır. Hatta bunu söylemde uzaklaştırıp pratiğe dökmelidirler. Yoksa öyle konuşmakla olmuyor. Hani bir söz var “Lafla peynir gemisi yürütülmez” Alevi toplumu mücadelesini bu ülkede ezilenler halklarla birleştirmek zorundadır. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” şiarıyla hareket etmek zorundayız. Bu sisteme karşı ciddi bir cephe örgütlemek bu ülkenin ezilen bütün kesimlerin görevidir.

                        Aslında bu eylem bizzat Alevi yapılarca boşa çıkarılmıştır. Birkaç derneğin iyi niyet çabaları yetersiz kalmaktadır. Alevi toplumu kendi kaderini kendisi çizmelidir. Ya cidden mücadele ederim deyip yapay ayrılıkları bir tarafa bırakırlar yada sistem istediği gibi onları kullanır. Dikkat edilirsen son dönemde Aleviler Laikliğin bekçisi haline getirilmek isteniyor.

                    Bu ülke 30 yıldan beri ne laik nede sosyal hukuk devletidir. Bu ülke 30 yıldır askeri vesayet rejimi altında yönetilmektedir. Resmi ideoloji Tek ulus Türk ulusu tek din Sünni İslam diğer bütün etnik, dinsel kimlikler yok sayılmıştır ve halada yok sayılmaya devam etmektedir. Laik bir ülkede binlerce kadrolu imamı olan bir devlet sistemi daha yoktur yeryüzünde.  Ancak son dönemde bazı sözüm ona Alevi yapılar Aleviliğinde Diyanet işleri başkanlığı içinde yer edinmesini savunmaktalar. Bunu yapan yapılar aslında yobaz dedikleri insanlarda bin kat daha yobazdırlar.

                      Kadıköy de ki eylem inşallah ciddi bir kırılmaya neden olurda Alevi yapılar içinde derli toplu bir eylemsel çizgiye sahip anlayış hakim olur.Alevi toplumunun genel çıkarı bu ülkenin ezilenleriyle bir araya gelmek ve birlikte mücadele etmekten geçer.