Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Ya müzakere, yada tabela partisi tercih sizindir

BDP'nin 12 Eylül'de yapılacak anayasa referandumunu boykot çalışmaları kapsamında Diyarbakır'da düzenlediği ve 100 bin kişinin katıldığı miting de konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Ceylan Önkol, Enes Ata, Musa Anter, Hrant Dink'in faillerini Başbakan Erdoğan'a sorarak, 'Ne yaptın Sayın Başbakan faillerini buldun mu, hesabını sordun mu? Neden yapmadın? Şimdi Diyarbakır'da onu kapatmaya mı çalışıyorsun? Sayın Başbakan ya özgürlük, ya müzakere ya onurlu barış yada tabela partisi, tercih sizindir' dedi.



BDP'nin 12 Eylül'de yapılacak anayasa referandumunu boykot çalışmaları kapsamında Diyarbakır'da düzenlediği mitinge 100 bin kişi katılarak referandumda irade beyanında bulundu. BDP Diyarbakır İl Başkanı Nijad Yaruk'un konuşmasıyla başlayan miting sanatçı Meral Tekçi'nin sahne almasıyla devam etti. Mitingde dev PKK ve Demokratik Konfederalizm bayrakları ile PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın posterleri açıldı. Mitingde ayrıca Federal Kürdistan Bölgesi bayrağının açılması dikkat çekti. Alanda ESP, TZP Kurdi, DYG, BDP İl ve İlçe örgütlerinin, Mahalle Meclisleri Eşit Özgür Yurttaş Dernekleri, Kadın Dernekleri'nin, halkı boykota çağıran döviz ve pankartları renkli görüntüler oluşturdu. Zaman zaman sahneye ulaşmaya çalışan kişiler görevlilere zor anlar yaşattı. Sahne alan Meral Tekçi seslendirdiği birbirinden güzel şarkılarla kitleyi coşturdu.



Mitingin açılış konuşmasını yapan BDP Diyarbakır İl Başkanı Nijad Yaruk, Başbakan Tayip Erdoğan'ın Diyarbakır mitingine dikkat çekerek, 'Dışardan insanları Diyarbakır'a taşıyanlar utansın. Burası Amed'dir. Bu gün Demokratik Özerkliği ilan etme günüdür' dedi.

Baydemir'den Erdoğan'a 'Yağma yok sana orayı yıktırmayacağız'

Ardından konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, 'Diren Amed diren direnmektir sana can veren. Dinle bir çağrım var sana, bir tutam özgürlük aşkına, bir tutam adalet aşkına, onurlu bir barış aşkına selam sana Amed' diyerek kitleyi selamlaması alanda büyük bir coşku yarattı. Kürt halkının artık hiçbir şeye kanmayacağını belirten Baydemir, 'Türk halkına Diyarbakır meydanından çağrım var. Referandum ilk değil ve son da olmayacak. Yeni anayasa çalışmalarını birlikte başaracağız. Diyarbakır'a gelip siz biz sadece fikirlerinizle kaleminizle beyanlarınızla onların oyunlarını boşa çıkaracağız' dedi. Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır konuşmasına dikkat çeken Baydemir, 'Diyarbakır'da 12 Eylül zulmünün fotoğrafını çizmek istedi Başbakan. Eyvallah baş göz üstüne ama unuttuğunuz bir şey var. O zulmün mağduru olanların çocukları torunları şu anda bu meydanda E Tipi Cezaevi'nde. Başbakan dedi ki 'Biz 12 Eylül zulmünün yaşandığı cezaevini yıkacağız', yağma yok sana orayı yıktırmayacağız. Orası insan hakları ve barış müzesi olacak' dedi.



'Ne yaptın Sayın Başbakan faillerini buldun mu, hesabını sordun mu?

'Orada okul da olmayacak' diyen Baydemir, 'Çünkü olursa Başbakan çocuklarımıza 'Türküm, doğruyum, çalışkanım' marşını söyletecek. Sayın Başbakanın muhtaç olduğu kudret onun asil kanında mevcuttur. Sayın başbakan 'tek dil millet tek vatan' dedi ama Diyarbakır'da diyemedi. Bende müsaadenizle Türkler ve Kürtler huzurunda Diyarbakır halkının bu başarısı önünde eğiliyorum' dedi. Baydemir, 'Şimdi Başbakan Erdoğan'ın iktidarda olduğu dönemin fotoğrafı Ceylan Önkol Diyarbakır Lice. Samimiysen baş göz üstüne gel beraber yürüyelim üstüne. Ferhat Kurtay başka bir fotoğraf. Benim üç metre ötemde Enes Ata'ya kurşun değdi. Ne yaptın Sayın Başbakan faillerini buldun mu, hesabını sordun mu? Neden yapmadın? Şimdi Diyarbakır'da onu kapatmaya mı çalışıyorsun? Onurumuz Apê Musa işte burada. Senin döneminde işte Hrant Dink'e senin zamanında kurşun yağdırıldı. AİHM'e sunduğun utanç verici savunma senin değil mi? Erdal Eren yine Kenan Evren döneminde ne yapıldı? Önce yaşı büyütüldü. Bir başka icraat Kızıltepe önce kurşunlandı 12 yaşındaydı önce kurşunlandı sonra yaşı büyütüldü. İşte Erdoğan'la Kenan Evren işte köy meydanında toplanan insanlara yapılan zülüm fotoğrafı o zülüm fotoğrafını unutmuyoruz.



Başbakan Erdoğan'a seslenen Baydemir, 'Sayın Başbakan ya özgürlük ya müzakere ya onurlu barış yada tabela partisi, tercih sizindir. Diyalog diyorsanız uzlaşma diyorsanız bu halk her zaman hazırdır. 12 Eylül'den sonra daha hazır olacak. O halde gelin sizlerle birlikte bu paket için biz söz söyleyelim. Li ser kijinê nanê patilê çênabe . Referandumun rengi artık Diyarbakır'da bellidir' dedi.
Diyarbakir

Demirtaş: Sandıktan ne çıkarsa çıksın boykot kazanacak

18:13

İstanbul'da düzenlenen 'boykot' mitinginde onbinlere seslenen BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye'nin ötekileri, emekçileri ezilenleri olarak çaresiz olmadıklarını belirterek, 'Türkiye'nin Kürtleri, Alevileri, kadınları, çocukları, biz tek ve çaresiz değiliz. Çünkü faşizme teslim olmamış tek güç olarak meydandayız. Siz 'Evet'i de 'Hayır'ı da sandıktan çıkarabilirsiniz, elbette bir sonuç çıkacak, ama Türkiye'de demokrasi, özgürlük mücadelesinin bir tek kararlı gücü olacak, o da boykot. Demokrasi mücadelesinin lokomotifi boykot cephesi olacak' dedi.

12 Eylül'de AKP tarafından hazırlanan 26 maddelik anayasa değişikliği paketi için yapılacak referandumda 'Evet', ve 'Hayır' seçimi arasında sıkıştırılan ve hazırlanan taslakta kendini bulamayan toplumsal kesimler '12 Eylül'de sandığa gitmiyoruz. Demokratik bir Anayasa istiyoruz. Demokratik bir çözüm istiyoruz'' sloganı ile 'Emekçilerin ve Ezilenlerin Boykot Cephesi'nin Çağlayan Meydanı'nda düzenlediği mitingde buluştu. Şiddetli yağmura rağmen 5 noktada kurulan arama noktalarından alana giren kitle saatlerin ilerlemesiyle 30 bini buldu. Tertip Komitesi Başkanı Hülya Yer'in açılış konuşmasının ardından 'Boykot Cephesi' içinde yer alan partilerin temsicileri sahneye çıkarak halkı selamladı. Ardında ise çocuklar sahneden barış güvercinleri uçurdu. Daha sırayla ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, sandığa neden gitmediklerini anlattı.



'Çaresiz değiliz, boykotçuyuz'

Sahneye son olarak sevgi seli içinde çıkan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu'na yüklendi. 'Evet' ve 'Hayır' seçeneğine mahkum olmayan Türkiye'nin geleceğini düşünen emekçiler, ezilenler olarak umut için var olduklarını belirten Demirtaş, bunun için yollarda demokrasiyi anlattıklarını söyledi. Demirtaş, 'Biz varız, sıkışmadık ve çaresiz değiliz, diyen Türkiye'nin geleceği için çalışan insanlar olarak Boykot Cephesi'nden buluştuk. Ötekiler, ezilenler olarak çaresiz değiliz. Bizi tanımayanı tanımayacağız ve sandıkta bu oyuna gelmeyeceğiz' dedi. Demirtaş, 'Umut var demek için yollardayız. İşte Türkiye'nin Kürtleri, Alevileri, kadınları, çocukları, biz tek ve çaresiz değiliz. Çünkü faşizme teslim olmamış tek güç olarak meydandayız. Ne diyorlardı, şöyle olmazsanız, bertaraf olursunuz, biz de dedik, siz Evet'i de Hayır'ı da sandıktan çıkarabilirsiniz, elbette bir sonuç çıkacak, ama evet de hayır da çıksa, Türkiye'de demokrasi, özgürlük mücadelesinin bir tek kararlı gücü olacak, o da boykot gücü olacak. Demokrasi mücadelesinin lokomotifi boykot cephesi olacak. Evet ya da hayır çıkarsa kıyamet kopar diyorlar, biz de halka diyoruz ki, sakın korkmayın çünkü boykot cephesi var' diye konuştu.

'Kenan Evren'in ömrünü uzatmaya çalışıyorlar'

Başbakan ve Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulunan Demirtaş, 'Bu halkı artık kandıramayacaksınız çünkü bu halkın kendi öz gücü ortaya çıktı. Artık riyakârlıklara ve savaşa Edî Bes e diyen bir halk var ve sizi ancak bu güç durduracak. Sizin Evet ile Hayır'ınız arasında hiçbir fark yok. Sizin bu durumunuz ile Kenan Evren zihniyeti arasında hiçbir fark yok. Kim ki darbeyle hesaplaşıyorum diyorsa, en büyük yalanı atıyor. Kenan Evren'in ruhu, tayip Erdoğan'ın arkasında dolaşıyor. Tayip Erdoğan Kenan Evren ruhunun ömrünü uzatmaya çalışıyor. 12 Eylül anayasası artık bu ülkeye dar geliyor. Bu ruha Fatiha okunması gerekirken, Tayip Erdoğan elinden tutmuş ve ayağa kaldırmaya çalışıyor. Buna karşı boykot duracağız. Değişimin önünde duranlara, statükoculara da hayır diyeceğiz. Boykotçuların yaptığı, yeni bir anayasayı, hayata geçirme mücadelesidir' diye konuştu. Anayasanın Ankara'da değil halkla yapılacağını belirten 'Eğer bu sözleşme halkı kucaklayamıyorsa sorun var demektir. Yeni bir anayasa yapılacaksa, bütün ezilenler, emekçiler, Lazlar, Kürtler, Türkler bir arada yapacak. Anayasayı halk yapar. Devletle hükümet arasındaki hukuku halk belirler. Boykot cephesi bunun için var. 12 Eylül günü boş çıkacak olan bütün sandıklar, yeni anayasa istiyorum diyenlerin gücü olacak' diye konuştu.



'Bizim projemiz demokratik özerklik, sizin projeniz yok'

Başbakan'ın Diyarbakır'da yeni cezaevi yapılacağını halka müjde olarak vermesine ve işkenceleriyle ünlü Diyarbakır Cezaevi'ni yıkacağını belirtmesine sert bir dille cevap veren Demirtaş, 'Demokrat olsaydın. Halka cezaevini müjde gibi sunmazdın. Diyarbakır Zindanı'nı halka verirdin. Orası halkın olacak ve orası demokrasi müzesi olacak yıktırmayacağız' diye konuştu. Konuşmasında 'Demokratik özerliğe de değinen Başbakan'ın bu konuda konuşmamasını eleştiren Demirtaş, hükümeti bir projesi olmamakla eleştirdi. Demirtaş, 'İstanbul için de Marmara için de bölge meclisleri ve özerklik istiyoruz. Her yerde halk kendini en yakın meclislerle yönetsin istiyoruz. Sen buna var mısın, projen yoksa konuşma o zaman. Senin çözümün 'Ben padişahlığa devam edeceğim, siz de benim arkamdan gelin' ise biz yokuz. Boykotçuyuz ve bu zihniyetini boykot ederiz, elbette ki bu ülke demokratik öz yönetimlere kavuşana kadar da mücadele edeceğiz' dedi.

'Vicdanınız varsa 13 Eylül sabahı barışı konuşalım'

Demirtaş Başbakan'a seslenerek, 'Barış istemek yürek işidir vicdan işidir. Eger sizde yürek ve vicdan varsa 13 Eylül sabahı barış inşa etmek için bir araya geliriz. Demokratik anayasa için arkanızda oluruz yoksa da dimdik karşınızda duracağız. Baskı iddiaları ile bize diz çöktürmeye çalışıyorsunuz. Ama biz diz çökmeyeceğiz bunu bildiğiniz için basın, vali, kaymakam, asker birlik içinden saldırıyorsunuz' dedi. Ezan sırasında konuşmasını durduran Demirtaş, Kandil gecesi nedeniyle de herkesi barış için dua etmeye çağırdı. Konuşmasının ardından simgesel bir küçük sandığı kitleye gösteren Demirtaş, 'Bu devletin çivisine ve tahtasına yazık etmeyin, size bu küçük sandık yeter' dedi. Hükümet ve muhalefetin el birliği yaparak boykot cephesini kırmaya çalıştığını belirten Demirtaş, 'Tehdit, baskı varmış gibi sanal hava yaratanlara sesleniyoruz, asıl tehdit sizin yaptığınızdır. Her yönüyle toplumu tehdit ediyorsunuz. Medya, vali ve kaymakamlarınızla halkın üzerine baskı kurmaya çalışıyorsunuz. Bu kadar ikiyüzlülük olmaz. Referandumun başından beri AKP bize en fazla baskı yapan güçtür. Teslim olmayacağımızı bildikleri için bu kadar saldırıyorlar. Başta samimi olsalardı, BDP'nin taleplerini dikkate alırlardı' şeklinde konuştu.



'Başbakan cezaevini yıkıp TOKİ konutları yapacak

Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır mitinginde yaptığı konuşmaya da değinen Demirtaş, 'Diyarbakır meydanında size yeni cezaevi yapacağız demeyeceksin, Diyarbakır zindanını halka verecektin. Biraz demokrat olsaydın halka zindan sizindir, ister müze yapın ister eğitim yuvası yapın derdin. Ama senin aklın yıkmakta. Tek derdin cezaevini yıkıp TOKİ yapmakta. Ama yıkamayacaksın. O işkenceler bir daha yaşanmasın diye orası demokrasi evi olacak' dedi. Başbakan'ın demokratik özerlik talebini görmezden geldiğini söyleyen Demirtaş, şunları ifade etti: 'Çünkü demokratik özerklik padişahlık cumhuriyetine karşı demokratik cumhuriyet demektir. Özerklik, her yerde bölge meclisleri olsun ve halk kendi kendini yönetsin diyor. Senin projen var mı? Yoksa o zaman konuşma. Senin çözümün padişahlığın devamını sürdürmektir. Eğer senin bir projen varsa ortaya koy. Ama onların torbaları boş. O halde bizim de sandıklarımız boş olacaktır.'

Miting, yerel müzik grupları ve MKM Sanatçılarından Jehat'ın müzik dinletisi ile sona erdi.

İSTANBUL (DİHA)