Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Roj TV'nin Kopenhag bürosuna baskın

 
Türk devletinin eski Danimarka ile sürdürdüğü pazarlık sonuçlarını vermeye başladı. Roj TV hakkında dava açıldı, yönetim ofisi basıldı. Roj TV'ye göre Danimarka, NATO Genel Sekreterliği dahil; aldıklarının bedelini ödüyor.

Türkiye'nin uzun bir süreden beri Danimarka üzerinde kurduğu baskı, önceki gün Kraliyet Başsavcısı Joergen Steen Soerensen'in Roj TV hakkında dava açmasıyla sonuçlandı. Savcılık'ın kararının ardından Roj TV'nin Kopenhag'taki bürosuna baskın yapıldı.

Kraliyet Başsavcısı Soerensen, dava açma gerekçesini 'Roj TV yayınlarıyla PKK'nin eylemlerine destek veriyor' iddiasına dayandırdı. Roj TV'nin Kopenhag'taki bürosuna da önceki baskın yapılarak, bilgisayarlara el konuldu. Danimarka Başsavcısı, 6 yıldan beri devam eden soruşturma ile belli bir noktaya ulaştığını, Roj TV'nin ceza yasasının 114. Maddesi'ni ihlal ettiğini belirtip kapatılması gerektiğini ileri sürdü. 'Bir kişi, grup veya organizasyon, hedefi terör eylemleri olan icraatlarından dolayı cezalandırılır' biçiminde düzenlenen Ceza yasasının 114. Maddesi'ne göre kapıtılmak istenen Roj TV, büyük bir adaletsizlikle karşı karşıya.

Roj TV yönetimi bugün konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Roj TV'nin uluslararası herhangi bir basın yayın kuralını ihlal etmediği belirtilerek, tarihte hiçbir televizyon kanalının bu denli baskılara maruz kalmadığına dikkat çekildi.

'Şiddet, baskın, operasyon, teknik malzemelerine el koyma, mahkeme ve daha birçok yöntem uygulanmıştır. Nerede gerici ve faşist bir yasa varsa televizyonumuza karşı kullanılmıştır' hatırlatılması yapılan açıklamada, yönelimin tamamen uluslararası bir konsepte dayandırıldığı savunuldu.

Roj TV yönetiminin açıklamasında devamla şu ifadeler yer aldı: 'Önce Almanya televizyonumuzun yayınını yasakladı ve dava açtı. Alman mahkemesi televizyonumuzu suçsuz buldu. 'Roj TV'nin PKK ile ilgili haberleri vermesi, PKK'yi desteklediği anlamına gelmez. Abdullah Öcalan ile ilgili haberlerin vermesi, PKK'nin ileri gelen yöneticileri ile söyleşi yapılması Roj TV'nin terör örgütünü desteklediği anlamına gelmez' diyerek, davayı düşürmüştür. Televizyonumuzun bağımsız ve tarafsız bir kuruluş olduğu için uluslararası güçler tarafından hedef haline geldiği herkes tarafından bilinmektedir.'

'RANT KAPISI HALİNE GELDİ'

Açıklamada, Türkiye'nin Danimarka nezdindeki girişimlerinin tam bir rüşvet olduğuna dikkat çekildi ve Danimarka Eski Başbakanı Anders Fogh Rasmussen'in NATO Genel Sekreteri olmasında Roj TV'ye yönelik pazarlıkların etkili olduğu anımsatıldı: 'Televizyonumuz Türkiye'nin dağıttığı rüşvetle, sağa sola verdiği ihalelerle kapatılmaya çalışılmıştır. Almanya, Fransa ve Danimarka'nın televizyonumuza karşı geliştirdiği tutum, bundan bağımsız değildir.'

Açıklamada, Roj TV'nin neden Türk devletinin hedefinde olduğu anlatılarak, şunlar kaydedildi: 'Televizyonumuz susturulamaz. Kürt halkının özgür ve bağımsız sesi kesilemez. Adalet ve hakikat mutlaka yerini bulacaktır. Devletlerin sahte güvenliği, faşizm ve diktatörlüklerin keyfi baskısı, bürokrasinin rüşvet ve rantı değil, hak, hukuk, adalet, özgürlük ve hakikat kazanacaktır. Buna inanıyoruz. Kürt dostlarını televizyonumuzla dayanışmaya, Kürt halkını ise kendi sesine sahip çıkmaya çağırıyoruz.'

Dava açılmasıyla birlikte Savcılık, yayın lisansının iptali için Danimarka Radyo ve Televizyon Kurulu'na da müracaat edecek. Kopenhag Şehir Mahkemesi'nde görülecek olan davada, ilk duruşmanın tarihi henüz belirlenmedi.

ANF