Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

TÜRK ORDUSU KIMYASAL SILAH KULLANDI

Yeni_Özgür_PolitikaDer Spigel, Die Tageszeitung ve Junge Welt, Türk ordusunun Kürt gerillalara karşı kimyasal silah kullanmasını nihayet haber konusu yaptı. Alman hükümetini eleştiren siyasetçiler ve uzmanlar, konunun üzerine gidilmesi gerektiğini söyledi.

Türk ordusunun, Kürt gerillalara karşı kimyasal silah kullanması, Alman basınında geniş yankı buldu. Haberler üzerine bazı parti ve uzmanlar, konunun Birleşmiş Milletler’ce incelenmesi gerektiğini dile getirdi. Die Tageszeitung’un haberine göre, Alman Sol Parti yetkilileri, Sosyaldemokratlar ve Yeşiller, Türk Hükümeti’nden, suçlamaları bağımsız bir komisyonun araştırmasını kabul etmesini istedi. “Gerillalara karşı kimyasal silah kullanılıyor” iddialarının uluslararası bir komisyonca incelenmesini isteyen Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, “Bu iddianın uluslararası bir komisyon tarafından incelenmesi ivedilikle önemlidir. Türkiye hükümeti bunu engellememelidir” diye konuştu.

Die Tageszeitung Türk ordusunun geçen yıl sonbahar aylarında yapılan operasyonlarda 8 HPG gerillasına karşı kimyasal silah kullandığı haberini vermişti. Gazete, kimlikleri tanınamayacak biçimde zedelenmiş olan cesetlerin fotoğraflarını Hamburg Üniversite Kliniği’ne incelenmek üzere aktarıldığını ve Klinik’te yapılan inceleme sonucunda “kimyasal maddelerin kullanılmış olması büyük olasılık” raporunun verildiğini belirtiyor. Gazete ayrıca, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın haberi yalanladığını ve operasyonun ayrıntıları ile cesetler üzerinde yapılan otopsi sonuçlarını gazeteye vermeyi reddettiğini belirtiyor.

Bu skandalın ortaya çıkmasında büyük emeği olan Almanya Parlamentosu Sol Parti Milletvekili ve Avrupa Konseyi üyesi Andrej Hunko ise gazeteye yaptığı açıklamada, Alman Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’yi Den Haag’taki Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü’ne (Exekutivrat der Organisation für das Verbot Chemischer Waffen- OPCW) şikayet etmesini istiyor.

Almanya Parlamentosu Milletvekili ve Avrupa Konseyi üyesi Andrej Hunko (Die Linke), sosyolog-yazar Martin Dozler ve insan hakları savunucusu, tarihçi Michael Knapp, geçtiğimiz günlerde konu ile ilgili olarak Berlin Demokrasi Evi’nde (Haus der Demokratie in Berlin) “Savaş Suçları ve Türk Ordusunun Kullandığı Kimyasal Silahlar” başlıklı basın toplantısı düzenlemişti.

Türkiye kimyasal silahla öldürdü

Der Spiegel dergisi de “Türkiye, Kürtleri kimyasal silahlarla öldürdü” başlıklı haberinde, Eylül 2009’da bir çatışmada yaşamını yitiren gerilla cenazelerinin parçalanmış cesetlerinin fotoğraflarına yer vererek, “zulmün en kötüsü” ibaresini kullandı. Haberde fotoğrafların Türkiye’deki insan hakları örgütleri tarafından Mart ayında gazeteci ve Sol Parti (Die Linke) siyasetçilerinden oluşan bir Alman İnsan Hakları heyetine verildiği belirtildi. 
Gazete, Hans Baumann adlı bir uzmanın resimlerin gerçek olup olmadığına dair araştırma yaptığını kaydeden Der Spiegel, resimlerin gerçek olduğunu ve Hamburg Üniversitesi Hastanesi’nin gerillaların büyük bir olasılıkla kimyasal silahla vurulduğuna dair raporuna yer verdiğini yazdı.

Der Spiegel Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth’un Türkiye’nin bu konuya açıklık getirmesi konusundaki talebinden başka CDU Milletvekili Ruprecht Polenz’in görüşlerine de yer veriyor.

Dergiye konuşan CDU Milletvekili Ruprecht Polenz de, Türkiye’nin olaya açıklık getirmesi gerektiğini belirterek, ancak bunun en iyi yolunun uluslararası bir araştırma yapmak olduğunu kaydetti.

Federal Parlamento’nun Silahsızlanma ve Silahlanma Kontrol Komisyonu Başkanı SPD’li Uta Zapf da benzer bir eleştiride bulunarak, “Konu en kısa zamanda aydınlığa kavuşturulmalıdır, çünkü iddialar BM hukukunun çiğnendiğine işaret etmektedir” dedi. Zapf, Federal Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’den, Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü’nün bir araştırma yapmasını sağlamasını isteyeceğini belirtti. Bu örgüt, Türkiye’nin de imzalayarak kabul ettiği Kimyasal Silah Konvansiyonu’na uyulup uyulmadığını kontrol etmekte.

Alman hükümetlerine eleştiri

Nükleer Savaşları Engellemek İçin Doktorlar Birliği üyesi ve Türkiye uzmanı Gisela Penteker ile Berlin Transatlantik Güvenlik Enstitüsü’nden Otfried Nassauer de Die Tageszeitung’a konuştu. Nükleer Savaşları Engellemek İçin Doktorlar Birliği üyesi ve Türkiye uzmanı Gisela Penteker, Türkiye’nin böylesi suçlamaları bir egemenlik sorunu haline getirdiğini vurgulayarak, “yaklaşık 14 yıldan bu yana söz konusu iddiaları dile getirmekteyiz, ancak maalesef bugüne kadar Türkiye’ye karşı diplomatik bir baskı hiç uygulanmadı” dedi ve Alman hükümetini kayıtsız kalmakla suçladı.

Berlin Transatlantik Güvenlik Enstitüsü’nden Otfried Nassauer ise, böylesi iddiaları ifade ederken dikkatli olunması gerektiği, ancak Türkiye’nin de Kürtlere karşı hiç de yumuşak davranmadığını herkesin bildiğini söyledi. Nassauer’in çalıştığı Enstitü, 1988 yılında gerçekleşen Halepçe Katliamı’nın resimlerini dünya kamuoyuna sunmuştu. Nassauer “İnsani savaş hukukuna aykırı davranılıp davranılmadığını tespit etmek için Kızıl Haç örgütü de uygun bir kurumdur” diye konuştu.

‘Skandal ve barbarlık’

Konu hakkında görüşlerine başvurduğumuz NRW Sol Parti Milletvekili Hamide Akbayır, Türk ordusunun, Kürt gerillalara yönelik kimyasal silah kullanmasının bir skandal olduğu kadar aynı zamanda barbarlık olduğunu vurguladı. Akbayır, şunları söyledi: “Kimyasal ve yasaklı olan silahların kullanıldığı Hamburg Üniversitesi tarafından kanıtlanmıştır. Konu, Der Spigel, Junge Welt ve Tageszeitung gibi basın yayın organlarında da yer almıştır. Türkiye bu olayla Kürt sorununda çözümsüzlüğü dayattığı gibi insan onurunu da zedelemiştir. Türkiye bir savaş suçu da olan bu barbarlığa acilen bir açıklık getirmelidir. Bütün insanlığı bu skandala karşı duyarlı olmaya çağırıyorum.”

Alman basınında yayınlanan kimyasal silahlarla öldürülen gerilla resimleri, 2009 Eylül ayında Hakkari’nin Çukurca İlçesi’nde kimyasal silahlarla yaşamını yitiren 2’si kadın 8 gerillaya ait. Junge Welt, gerillaların mağarada bulunduklarını ve Türk ordusunun kimyasal silahlarla mağarayı bombaladığını belirtti.

Silah satışlarının yüzde 15’ini Türkiye’ye yapan Alman hükümetinden ise hiç bir yetkili iddialar üzerine demeç vermeye yanaşmadı. Uzmanlar, Federal Hükümetin gerek NATO üyeliği, gerekse de ekonomik ve askeri işbirlikleri üzerinden sıkı bir ilişki içerisinde olduğu Türkiye aleyhine bir girişimde bulunmasının beklenmemesi konusunda hem fikirler.

MURAT ÇAKIR/DERYA KILIÇ /FRANKFURT/BONN



YENİ ÖZGÜR POLİTİKA