Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

BARIŞ ELÇİLERİ TUTUKLANDI

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine Mahmur ve Kandil'den gelen ve dün hakim karşısına çıkan 10 barış elçisi 'örgüt üyesi olmak' suçlamasıyla tutuklandı. Mahkemenin bu kararı 'silahları bırakmayın' olarak yorumlandı

İLK DURUŞMADA 10 TUTUKLAMA

Öcalan'ın çağrısıyla Kürt sorununda tıkanan sürecin önünü açmak için 19 Ekim 2009'da Türkiye'ye gelen Barış ve Demokratik Çözüm Grubu üyesi 17 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Barış elçilerinden 7'si Diyarbakır 4. Ağır Ceza'da 10'u da 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı.

BARIŞ ELÇİLERİ TUTUKLANDI

4. Ağır Ceza'da hakim karşısına çıkan 7 kişiden Mustafa Ayhan, Nurettin Turgut ve Hüseyin İpek tutuklandı. 5. Ağır Ceza'daki yargılamada da Elif Uludağ, Lütfü Taş Ayşe Kara, Abdullah Yaman, Caziye Kabul, Zehra Tunç, Sisin Yaman tutuklandı. Mahkeme duruşmaya katılmayan 3 kişi için de yakalama kararı çıkarttı.

DAĞDAN İNMEYİN KARARI

Duruşmada ortak savunma yapan ve 'Amacımız, 'Eğer devlet ve organları silah ve şiddet dışındaki çözüm yöntemlerinin kapısını aralarsa, demokratik siyasetin önünü açarsa, Kürtlerin dağdan inmeye hazır olduğunu göstermekti' diyen barış elçileri, ancak hükümetin çözümü yine askere havale ettiğini söyledi.

Barış elçileri tutuklama kararından sonra Diyarbakır E Tipi ve D Tipi Cezaevleri'ne götürüldü.

BARIŞ GRUPLARININ YARGILANDIĞI TARİHİ BARIŞ DAVASINDA MAHKEME KARAR VERDİ

Silah bırakmayın

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine Kürt sorununda tıkanan sürecin önünü açmak için Türkiye'ye gelen Barış Grubu üyelerinin yargılandığı dava dün görüldü. 10 barış elçisi tutuklandı, üç kişi hakkında tutuklama kararı çıktı

Amacımız, 'Eğer devlet ve organları silah ve şiddet dışındaki çözüm yöntemlerinin kapısını aralarsa, demokratik siyasetin önünü açarsa, Kürtlerin dağdan inmeye hazır olduğunu göstermekti' diyen grup üyeleri, hükümetin çözümü yine askere havale ettiğini söyledi

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine Kürt sorununda tıkanan sürecin önünü açmak için 19 Ekim 2009'da Türkiye'ye giriş yapan Barış ve Demokratik Çözüm Grubu üyesi 17 kişi hakkında açılan dava Diyarbakır 4. ve 5. Ağır Ceza mahkemelerinde görüldü. Duruşmalarda Barış Grubu üyesi 10 kişi tutuklandı. 3 kişi hakkında ise tutuklama kararı çıkarıldı.

7 kişinin yargılandığı 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Barış Grubu üyeleri Nurettin Turgut, Mustafa Ayhan, Haci Surgun, Kamil Ökten, Hüseyin İpek, Fatma İzer ve Melekşah Soydan ile avukatları hazır bulundu. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş, Urfa Milletvekili İbrahim Binici, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, BDP'li ilçe belediye başkanları, Türkiye Barış Meclisi üyeleri ile çok sayıda sivil toplum örgütü üyesi de duruşmayı izledi. Barış Grubu üyeleri mahkemede ortak Kürtçe savunma verdi.

'PİŞMAN DEĞİLİM'

İddia makamının ardından savunma yapan Mustafa Ayhan, mahkemeye yazılı olarak sundukları 2 sayfalık savunmasını tekrar ettiğini ifade etti. Hakimin PKK'ye katılımına ilişkin ısrarla pişman olup olmadığına yönelik sorularına da cevap veren Ayhan, 2005 yılında örgüte katıldığını, hiçbir silahlı eylemde yer almadığını, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine özgür idaresi ile Türkiye'ye geldiğini belirterek, etkin pişmanlık yasasından faydalanmak istemediğini söyledi.

Savunma yapan Hüseyin İpek ise PKK'ye 1999 yılında katıldığını belirterek, demokratik sürece katkı sunmak için geldiğini ifade etti. Hakimin pişman olup olmadığına ilişkin sorduğu soruya ise İpek, 'Örgüt içinde yaptığım faaliyetlerden pişman değilim. Pişmanlık yasalarından da faydalanmak istemiyorum' diyerek ortak savunmayı tekrar ettiğini kaydetti. Nurettin Turgut, Haci Surgun, Kamil Ökten, Fatma İzer ve Melekşah Soydan da mahkemeye sunulan 2 sayfalık ortak savunmayı tekrar ettiklerini belirtti.

ÇÖZÜM ASKERE HAVALE EDİLDİ

'Örgüt üyeliği' ve 'Örgüt propagandası' yapmak iddiasıyla yargılanan Barış ve Demokratik Çözüm Grubu üyesi 7 kişi mahkemeye sundukları ortak savunmada, Öcalan'ın çağrısı üzerine Kürt sorununda tıkanan sürecin önünü açmak için kendi özgür iradeleri ile geldiklerini belirtti. Geliş amaçlarını savunmada 'Eğer devlet ve organları silah ve şiddet dışındaki çözüm yöntemlerinin kapısını aralarsa, Kürtlere demokratik siyasetin önünü açarsa, ifade ve örgütlenme özgürlüğü konusunda düzenleme yaparsa, Kürtlerin dağdan inemeye, Mahmur'dan dönmeye hazır olduğunu göstermekti' şeklinde ifade eden grup üyeleri, gelişlerinin büyük umut yarattığını, ancak hükümetin Kürt sorununun çözümünü yine askere havale ettiğini dile getirdi. Savunmalarında, geldikleri günden beri barış için çalıştıklarını belirten grup üyeleri 'Sonuç olarak, biz iddianamedeki suçlamaların hiçbirini kabul etmiyoruz. Demokratik haklarını kullanma ve düşünce özgürlüğü temelindeki tüm çabamız, savaşsız, eşit, özgür ve ortak bir vatan içindir' dedi.

Savunma avukatı Fethi Gümüş ve diğer savunma avukatları da, müvekkillerinin beraatını istedi.

Savunmalardan sonra kısa bir ara veren mahkeme heyeti, Nurettin Turgut, Mustafa Ayhan ve Hüseyin İpek'in 'Kaçma şüpheleri' olduğunu ileri sürerek, CMK'nın 100 ve 101. maddeleri uyarınca tutuklanmalarına, Haci Surgun, Kamil Ökten, Fatma İzer ve Melekşah Soydan'ın tutuksuzluk hallerinin devamına karar verdi.

5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 10 kişiden ise 7'si tutuklandı. Duruşmaya katılan Kandil Barış Grubu üyeleri Elif Uludağ, Lütfü Taş ile Mahmur'dan gelen Ayşe Kara, Abdullah Yaman, Caziye Kabul, Zehra Tunç, Sisin Yaman tutuklanırken, Mahmur'dan gelen Mehmet Adamış, Nizar Buldan ve Yusuf Şen hakkında ise tutuklama kararı çıkarıldı. Tutuklanan Barış Grubu üyeleri Diyarbakır E Tipi ve Diyarbakır D Tipi Cezaevi'ne gönderildiler.