Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Roj Tv: Operasyon korsanvari

Belçika polislerince dün stüdyolarına baskın yapılan Roj Tv, baskında 1 milyon 200 bin Euro tutarında teknik zarar verildiğini söyleyerek, 'Yayınlarımız sabote edilerek engellenmek istenmiştir' dedi.

Roj Tv yetkilileri polis baskınına maruz kaldıkları stüdyolarında basın toplantısı düzenledi. Belçika basınının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, Roj Tv Yayın Koordinatörü Amed Dicle basın toplantısında şu bilgileri verdi:

'Dün Roj Tv'ye yapılan baskın her hangi sıradan bir kuruma yapılmış bir operasyon değildi. Bu operasyon korsanvari bir şekilde Belçika hukukuna ve Avrupa hukukuna karşı yapıldı. Biz burada şirket olarak yayınımızı yapıyoruz ve kapılarımız sürekli açıktır. Belçikalı şirketler nasıl ki Belçika kanunlarına göre çalışmalarını yürütüyorsa, biz de öyle çalışıyoruz. Avrupalı şirketler yada farklı halkların şirketleri bir kere kontrol ediliyorsa, bizimki on defa kontrol ediliyor. Şimdiye kadar olan çalışmalarımız, mali ve bürokratik olarak Belçika hukukuna ve prosedürüne göre yürütülmüştür.

'TERÖRİST OPERASYON'

Biz de Belçika yetkilileri de, bu operasyonun hukuki ve kanuni olmadığını, siyasi bir operasyon olduğunu biliyoruz. Burada yapılanlar, Türkiye'de Türk devleti tarafından Kürt halkına ve Kürt kurumlarına karşı yapılan terörün aynısıdır. Belçika polisi ve aralarında Türk polislerin de olduğu operasyonda çalışanlarımıza ve burada bulunan izleyicilerimize karşı aynı terör uygulandı. Operasyonu 'teröre karşı operasyon' olarak adlandırıyorlar ancak bu operasyon kendisi terörist bir operasyondur.

'7 ARKADAŞIMIZ YARALANDI'

Bu operasyon terörizme karşı değil, Kürt medyasına ve Kürt kurumlarına karşı yapılmış bir operasyondur. Herhangi bir televizyona karşı yapılan operasyonlarda ve yapılan incelemelerde yedi kişi yaralanamaz. Ama Belçika ve Türk polisin saldırısı sonucunda 7 arkadaşımız yaralandı ve doktor raporu aldılar. Yaralanan insanlar terörist değil gazetecidirler. Bu gazetecilere karşı saldırı gerçekleştirenler terör uygulamışlardır.

Polisler ve müfetişler her zaman gelip stüdyomuzda incelemelerde bulunabilirler. Yayın ve maili konularda incelemek istiyorlarsa kapımız sürekli açıktır. Ama bunu yaparken usula göre ve bu ülkenin kanunlarına göre yapmalılar. Biz burada tüm çalışmalarımızla kanunlara göre çalışıyoruz. Ama bize karşı yapılanlar kanunlara göre değildi. Polisin dün burada bulunan insanlara karşı uyguladığı şiddet ancak Suriye'de, Türkiye'de ve İran'da yapılır ama Avrupa ülkelerinde böyle şeyler yaşanmaması gerekiyor.

'1 MİLYON 200 BİN EURO ZARAR'

Önceki gün sabah saat 05.00'de başlayan ve saat 17.00'e kadar süren operasyonda 200 bilgisayar, yazı yazdığımız sistemi, abone olduğumuz Reuters haber ajansına ait bilgisayar ve cihazlar, görüntü ve ses enfekt makineleri, 20'e aşkın diz üstü bilgisayar, özel eşyalar, çalışanların elbiseleri ve yiyeceklere el konulmuştur. Burada bulunan çay ve kahve makinelerini bozmuşlar. Şimdiye kadar tespit etiğimiz kadarıyla teknik açıdan 1 milyon 200 bin Euro zarar vermişler. Götüremediklerini de bozmuşlar ve tüm kabloları koparmışlar. Burada anladığımız, yayınımızı sabote ederek engellemek istemişler.

Belçika hükümetine sesleniyoruz; Çalışmalarımızı devam edebilmemiz için götürdükleri cihaz ve teknik malzemelerimizi en kısa bir zamanda geri vermelidirler. Gelip burayı kontrol edebilirler ama teknik eşyalarımız götürmeye, kırmaya hakları yoktur. Bu terörizmdir. Biz burada kalemimiz ve bilgisayarlarımızla çalışıyoruz. Silahımız bunlardır. Bu bizim onurumuzdur ve kola kolay kimseye bırakmayız. Malzemelerimizi geri vermeleri için tüm hukuki yollara başvuracağız.



BELÇİKA HÜKÜMETİ ÖZÜR DİLESİN

Belçika polisleri Türk polisleriyle birlikte operasyon yaparak arkadaşlarımıza karşı şiddet kullandılar. Biz Belçika hükümetine sesleniyoruz: Nasıl oluyor da başka bir ülkenin polisleri gelip sizin topraklarınızda bir şirkete karşı operasyon yapabiliyor? Belçika'nın kanunları nerde, onuru nerede. Burada ellerimize takılan kelepçeleri biz Türkiye'de ve Kürdistan'da tanıyoruz. Çünkü bu kelepçeleri Kürtlerin ellerine ve Kürtlerin seçilmişlerin ellerine vuruyorlar. Ama bu kelepçeler dün Türk ve Belçikalı polisler tarafından Kürt gazetecilerin ellerine takıldı. Belçika hükümeti televizyonumuzdan, izleyicilerimizden ve Kürt halkından özür dilemeli. Biz şimdiye kadar nasıl Belçika kanunlarına göre hareket ettiysek, bundan sonrada da kanunlara göre hareket edeceğiz.

'5 DİLDE YAYIN YAPIYORUZ'

Roj Tv Kürt halkını ve Ortadoğu'nun sesidir. Biz burada beş dilden yayın yapıyoruz. Bizim amacımız halkımızı ve izleyicilerimizi objektif bir şekilde haber sunmaktır. Çünkü biz gerçeğin sesiyiz, çünkü biz Türk devletinin Kürt halkına karşı inkar ve imha siyasetini deşifre ediyoruz. Bu nedenle Türk devleti her fırsatta sessimizi kısmak istemiş. Şimdiye kadar defalarca yayınımıza ilişkin soruşturmalar yapılmıştır ama suç teşkil edecek bir şey bulunmamıştır. Çünkü biz basın ölçülerine ve kanunlara göre yayın yapmaktayız. Türk devletinin niyetini ve hedefini biliyoruz ama Avrupa ülkelerine sesleniyoruz; Türk devletinin niyetlerine ve hedeflerine ortak olmayın, Kürt halkının özgürlük taleplerine saygılı olun. Niye Kürtler söz konusu olunca Avrupa sessimizi kısmak istiyor. Avrupa basın-yayın kuruluşlarını televizyonumuz Roj TV'ye karşı yapılanlara karşı sessiz kalmamaya çağırıyoruz.'

ANF