Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Obama ABD’de başkanlık bayrağını devraldı

Obama’nın ABD Başkanlığı görevine başlama törenini izlemek için 1 milyondan fazla kişi Ulusal Park’ta toplandı

WASHINGTON - ABD tarihinde 270 yıl kölelik, 350 yıl ırk ayrımından sonra dün ilk kez bir siyah başkan olarak yemin edip resmen göreve başladı.

Barack Obama'nın ABD Başkanlığı, siyahlar için ayrı bir anlam taşırken, selefi George W. Bush'la geçen sekiz yıla nokta koyması açısından da tüm dünyada sevinçle karşılandı.  Obama'nın tarihi yemin törenini izlemek için ülkenin her köşesinden iki milyon kişi gibi rekor bir insan kalabalığı başkent Washington'a akın etti. Sıfır derecede dondurucu ayaza rağmen siyahlarla beyazlar, Latinlerle Asyalılar, herkesin yüzü gülüyordu.

 

1790'ların sonunda kölelerin inşa ettiği Beyaz Saray'ya ilk siyah başkanın yerleşmesi süreci Barack-Michelle Obama çiftinin TSİ 17.00'de Beyaz Saray'da Bush çifti tarafından ağırlanmasıyla başladı. Kongre önünde koroların konser vermesiyle resmi etkinlikler de başlarken, en öne çıkanlar soul divası Aretha Franklin, dünyaca ünlü kemancı Itzhak Perlman ile çellocu Yo-Yo Ma'nın konserleri oldu. Bush çiftinin eşliğinde Obama ile yardımcısı Joe Biden Kongre'ye geldi. İlkin Biden, ardından TSİ 19.00'da (Amerikan saatiyle tam öğlen) Obama köleliği bitirmiş başkan olan Abraham Lincoln'ün 1861'deki İncil'ine el basarak, 'sadakatle başkanlık edip anayayası koruma ve savunma'ya ilişkin 35 kelimelik yemini etti. Ve ABD'nin 44. başkanı olarak politikalarına ışık tutan ilk konuşmasını yaptı. Obama'nın metin yazarı 27 yaşındaki Jon Favreau'nun son şeklini verdiği 17 dakikalık konuşmada, ABD'nin bu zorlu zamanların da üstesinden geleceği, ancak bunun için Bush yönetiminin 'Bırakınız yapsınlar' kültüründen vazgeçilerek herkesin sorumluluk üstlenmesi gerektiği teması işlendi.

 

Ardından Obama'nın tercihi olan Harlemli siyah kadın şair Elizabeth Alexander kürsüye gelerek günün anlam ve önemi için yazdığı şiiri okudu. Duasıyla töreni kutsayan ise, yine Obama'nın ulusu birleştirme gerekçesiyle tercih ettiği eşcinsel-kürtaj karşıtı Evanjelist papaz Rick Warren oldu.

 

HER YERDE DEV EKRANLAR

 Tören sırasında Kongre önünde biletlilere ayrılan 28 bin, Kongre çevresinde 280 bin ve kortejin geçit yolunda 300 bin kişilik yer vardı. Her yere dev ekranlar konarak milyonların Obama'nın hiçbir anını kaçırmaması sağlandı. Washington'da köprü ve yollar trafiğe kapatılırken, metro işledi. Başkanı korumakla görevli gizli servis ajanlarının yanısıra 8 bin polis, 10 bin Ulusal Muhafız, 1000 FBI ajanı ve diğer güvenlik güçlerinden yüzlerce yetkili görev yaptı. 20 bin Ulusal Muhafız da olası acil duruma karşı alarmda tutuldu. Kongre ve gecit yolu çevresinde binaların damlarına keskin nişancı yerleştirildi. 5 bin seyyar tuvalet kuruldu.

47 yaşındaki Obama, 1968'te suikasta kurban giden sivil haklar lideri anısına Martin Luther King Günü'nün ertesinde işbaşı yaptığında Realclearpolitics anketine göre Amerikalıların yüzde 73'ünün desteğine sahipti. Bush, bir Beyaz Saray geleneği olarak Oval Ofis’te masasının üst çekmecesine halefi için iyi niyet mektubu bıraktı. (Dış haberler)

 

DÖRDÜNCÜ KEZ BİR ŞAİR GELDİ

 

ABD tarihinde başkanın yemini töreni dördüncü kez bir şairin kürsüye gelmesine sahne oldu. 1961'de Demokrat John F. Kennedy'nin törenine Amerikan şiirinin babalarından Robert Frost'u çıkarmasıyla imza attığı bir ilki 1993 ve 1997'de devam ettiren Demokrat Bill Clinton'dan bayrağı yine Demokrat Barack Obama devraldı. Obama'nın kendisinin ardından kürsüye çıkardığı Elizabeth Alexander, New York'ün siyah mahallesi Harlem'de doğmuş, Washington'de büyümüş, günümüzün Amerikan edebiyatının önde gelen şairlerinden biri. Yale Üniversitesi'nin İngiliz edebiyatı, Afro-Amerikan edebiyatı, cinsiyet araştırmaları bölümlerinde profesörlük de yapan 46 yaşındaki siyah kadın şair, 1990'larda Chicago Üniversitesi'nde ders verirken meslektaşı Obama ile dost olmuş. Bugün kendisini hitap yeteneği ve ayrıntılara düşkünlüğüyle de Obama'ya benzetenler var. 2005'te 'American Sublime' adlı kitabıyla Pulitzer Ödülü'nü kazanan Alexander, bu kitaptaki 'Ars Poetica (Şiir Sanatı) 100: İnanıyorum' başlıklı şiiri şöyle: 'Şiir bulduğundur/köşedeki çöpte,/otobüste kulağına çalınandır, tanrı/ayrıntılardadır, tek yoldur/buradan oraya gitmeye/ Şiir (ve burada sesim yükseliyor)/ hep aşk, aşk, aşk değildir,/ ve üzgünüm köpek öldüğü için./ Şiir (burada kendimi en yüksek perdeden duyuyorum)/ insan sesidir,/ ve biz ilgili değil miyiz biribirimizle?'

 

 Başkanlık yemin töreni şiirlerinin ilginç hikayeleri var. Frost'un 86 yaşındayken Kennedy için yazdığı 'İthaf' adlı şiir pek ağdalıydı, neyse ki kürsüde güneşin gözüne girmesiyle kağıtta yazanları göremedi de 1942'de yazdığı 'Toprak bizimdi, biz onun olmadan önce' diye başlayan şiirini ezberden okudu. Böylece efsane olan şiirden 32 yıl sonra Clinton'ın kürsüsüne çıkardığı ünlü siyah kadın yazar Maya Angelou'nun okuduğu 'Sabahın Nabzı' adlı şiirse (Katolik, Müslüman, Fransız, Yunan, İrlandalı, Haham, Papaz, Şeyh' diyerek bir gökkuşağı ulusu manzarası çizerken Türklerden de söz ediyordu: "Sen Türk, İsveçli, Alman, İskoç.../Sen Aşanti, Yoruba, Kru, satın alınmış/ Satılmış, çalınmış, bir kabusa gelmiş/ Bir rüyaya dua etmiş./ Burada, yanımda kök salın./ Ben ağacım kenarına dikilmiş nehrin/ Yerinden edilmeyecek.' Clinton 1997'deki ikinci döneminde ise kürsüye kendi eyaleti Arkansas'tan country müzik efsanesi Lucinda Williams'ın şair babası Miller Williams'ı çıkarmıştı. (Independent)