Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

‘ANNAN’IN SESİ KISILMAK İSTENİYOR’

Suriye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Beşar Caferi, Suriye’deki muhalifleri silahlandırma, finanse etme ve iletişim cihazları temin etme çağrısı yapan ülkelerin BM Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın misyonunu başarısızlığa uğratmaya çalıştığını belirtti.

Caferi, BM’de düzenlediği basın toplantısında, muhalifleri silahlandırma çağrısının Suriye’nin egemenliğini ihlal niteliği taşıdığını ve Suriye’ye savaş ilanı sayıldığını söyleyerek silahlandırma çağrısı yapan ülkeleri krizi zorlaştırmaktan sorumlu tuttu.

Söz konusu ülkelerin sorumluluklarını yüklenip Annan planına bağlı kalması gerektiğini vurgulayan Caferi, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanının alenen muhalefeti silahlandırma çağrısı yapıp bunu görev olarak kabul ederek Suriye’nin içişlerine yönelik kişisel müdahalesini açıkça sergilediğini kaydetti.

‘ANNAN’IN SESİ KISILMAK İSTENİYOR’

Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi, bu demeçlerin söylemlerdeki çifte standartlılığı yansıttığını dile getirerek aynı zamanda BM Güvenlik Konseyinin izlediği uzlaşmacı yaklaşıma aykırılık teşkil ettiğini ve Annan misyonunu başarısız kılma çağrısı içerdiğini kaydetti. Caferi, “Annan başından itibaren Suriye yönetimiyle tek sesle konuşmak istediğini söylemişti. Fakat görünen o ki bazıları paralel yollar oluşturup sesini kısmaya çalışıyor. İstanbul’da düzenlenen Suriye’nin düşmanları toplantısı da bunun en iyi örneğidir” diyerek İstanbul’daki toplantının Annan’ın misyonuna aykırı olduğunu ve bu misyonla çeliştiğini vurguladı.

Caferi, Türkiye hükümetinin Suriye’ye karşı düşmanca bir politika izlediğini söyleyerek Türkiye’nin komşu bir ülkenin egemenliğini ihlal etme amaçlı bir toplantıya ev sahipliği yaptığını ve bunun savaş ilanı sayılacağını vurguladı.
Annan planının Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’ye de uygulanması gerektiğini kaydeden Caferi, planın aynı zamanda Suriye’nin egemenliğini ihlal etmeye ve Güvenlik Konseyine uluslararasınca tanınmayan paralel yollar yaratmaya çalışanlar için de geçerli olması gerektiğini ekledi.

Caferi, “Suriye hükümeti dün reddettiğini bugün kabul etmeyecektir. Suriye varlığı kanıtlanan somut bir gerçekle uğraşıyor. El Cezire, Arabiye ve diğer taraflı medya kanalları dahil herkesten, bugün Annan planının varlığını kabul ettiği silahlı terör gruplarının varlığını itiraf etmesini istemişti” diye konuştu.

Suriye’nin Annan misyonunun başarısı için elinden geleni yapmaya çalıştığını bildiren Caferi, iki tarafın, planın Suriye egemenliğinin denetiminde uygulanmasını takip edecek en iyi mekanizmayı bulmak amacıyla ortak bir zeminde çalıştığına dikkat çekti.

Suriye’nin, planın kendi egemenliği altında uygulanması konusunda ısrarlı olduğunu ve bu yönde hiçbir şartı kabul etmeyeceğini dile getiren Caferi, “Planın başarıya ulaşması amacıyla Annan ve güvenlik konseyi üyelerinden aynı sorumluluğu sergilemelerini bekliyoruz. Diplomatik çalışmada ön koşul dayatılması söz konusu olamaz” dedi.


RUSYA: ÇÖZÜME HİZMET ETMİYOR

Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov; BM’nin Suriye Temsilcisi Kofi Annan planının “Suriye Dostları” toplantısına değil Güvenlik Konseyine sunulması gerektiğini ifade etti.  Lavrov, Rusya’nın Suriye halkının bir bölümünün değil tümünün dostu olduğuna işaret etti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon Dairesinin yayınladığı beyanda; “Suriye Dostları” toplantısını şiddetle kınayarak bu toplantı sonucunda yayınlanan beyanları tek taraflı olarak nitelendirdi ve bu beyanların Suriye’de yaşanan krizin çözümüne hizmet etmediğini dile getirdi.
Suriye’de yaşanan krizin barışçıl çözümü için harcanan çabaların BM’nin Suriye temsilcisi Annan’ın hazırlamış olduğu planın uygulanması çabaları olarak somutlandığına dikkat çeken beyan; bu süreçte en önemli noktanın Suriye’de yaşanan şiddet olaylarının bir an önce durdurulması olduğunu kaydetti.


İRAN: FAYDASIZ VE SAÇMA BİR ÇABA

İran, son olarak İstanbul'da düzenlenen Suriye’nin Dostları konferansını eleştirerek, konferansı hiç bir faydası olmayan saçma bir çaba olarak nitelendirdi.
İran medyasının aktardığı açıklamalarında İran Dışişleri Bakanı Yardımcısı Hüseyin Emir Abdüllehyan; Suriye’nin Dostları adı altında ikinci bir konferansın düzenlenmesinin hiç bir faydası olmayan boş ve saçma bir çabadan ibaret olduğunu söyledi. Aynı zamanda bu konferansın, bir kısım tarafların Suriye’ye düşmanlıklarının yanında bocaladıklarını ortaya koyduğunu ekledi.
İran Parlamentosu üyelerinden İsmail Kevseri ise Türkiye’nin ABD ve İsrail’in mesajcısı durumuna geldiğini söyledi. Kevseri, Türkiye’nin Batı ile izlediği el ele politikasının kendi halkı ve diğer bölge hakları arasında nefret uyandıracağını da ifade etti. Aynı şekilde İran Parlamentosu Başkanı Ali Larijani de İstanbul Konferansını “İsrail’e rüşvet konferansı” diye yorumladı.


ŞAM YÖNETİMİ 10 NİSAN TEKLİFİNİ KABUL ETTİ

Birleşmiş Milletler ve Arap Birliğinin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan, Suriye’nin 10 Nisan tarihine dek 6 maddeli barış planının kısmen uygulanmasını kabul ettiğini açıkladı.
Annan’ın hazırladığı plan, BM gözetiminde, tüm tarafların şiddete son vermelerini öngörüyor. Plan, askerlerin ve ağır silahların kentlerden çekilmesini, mahkumların serbest bırakılmasını, insani yardımlara izin verilmesini ve gazetecilere yönelik sınırlamaların kaldırılmasını içeriyor.
BM Güvenlik Konseyi’nin kapalı oturumunda üye ülkelerin temsilcilerini Suriye konusunda bilgilendiren Annan, Konsey’den barış planının kısmen uygulanması için öngörülen 10 Nisan mühletine ve bundan 48 saat sonra da tam ateşkes ilan edilmesine destek verilmesini istedi.
Annan’la yapılan toplantıdan sonra basına bilgi veren ABD’nin BM Büyükelçisi Susan Rice ise, “Çeşitli sözlerin verilip bozulduğunu çok gördük. Geçmiş deneyimler yüzünden, Suriye’nin Annan planını uygulaması konusuna kuşkuyla bakıyoruz.” dedi ve çatışmaların yatışacak yerde, tırmanması olasılığına karşı uyardı.