Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

AB ZİRVESİNDE ALMANYA'NIN İSTEDİĞİ OLDU

 

Avrupa Birliği liderlerinin dün Brüksel'de yaptıkları zirveye üç konu damgasını vurdu: Mısır’daki isyan, AB'nin Euro'yu krizden koruma çabaları ve Birlik'in yeni enerji stratejisi. Almanya ve Fransa, AB ülkelerinin rekabet gücünü artıracak yeni bir pakt imzalanması önerilerini resmen açıklarken, enerji alanında petrole ve Rusya'ya bağımlılığı azaltacak yeni bir strateji üzerinde uzlaşma sağlandı. Avrupa Birliği, Mısır lideri Hüsnü Mübarek'e çağrıda bulunarak, gösterilere “baskı uygulayarak” değil, “reformla” yanıt vermesini istedi.

 

Avrupa Birliği liderlerinin ekonomiyi konuşmayı planladıkları zirvede, Mısır'daki gelişmeler nedeniyle, gündemin ağırlıklı konusu Ortadoğu'ydu. 


Merkel’ten Mübarek yönetimine mesaj

Kahire’nin Tahrir Meydanı'nda onbinlerce kişinin toplandığı saatlerde, Brüksel’de gazetecilere açıklama yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Mısır rejimine mesaj verdi:

 

“Mısır'da bugün belirleyici olacak gösteriler konusunda güvenlik kuvvetlerinden barışçıl protestolara imkân tanımalarını istiyoruz ve bunu bekliyoruz. Bugün kendi aramızda da, Avrupa Birliği’nin nasıl bir partner olarak Mısır’da ve aynı zamanda Tunus'ta demokratik, barışçıl ve düzenli bir dönüşüme katkı sağlayabileceğini konuşacağız.”

 

AB zirvesine katılan liderlerden İngiltere Başbakanı David Cameron, Mısır hükümetinin bugüne kadar attığı adımların yetersiz olduğuna işaret ederken, son iki günde demokrasi yanlısı göstericilere karşı girişilen saldırılara tepki gösterdi:

 

„Eğer bugün Kahire sokaklarında, devletin teşvik ettiği şiddet olaylarıyla karşı karşıya kalırsak, devlet tarafından kiralanmış çetelerin göstericileri dövmesine şahit olursak, bu şu anlama gelecektir: Mısır ve rejimi, tüm dünya ve İngiltere nazarında, kalan son inandırıcılık ve desteklerini de kaybedeceklerdir.”


Demokrasi talebine destek

Avrupa kamuoyları, Mısır’da görev yapan uluslararası yayın kuruluşları aracılığıyla, gelişmeleri yakından takip ediyorlar. Ancak son günlerde Mısır rejiminin ülkedeki yabancı basın mensuplarına karşı baskı uygulaması, gözaltılar ve Mübarek yandaşlarının gazetecileri dövmesi, Avrupa’da en üst düzeyde tepki çekti. İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt, Mübarek yönetimine çağrıda bulundu:

 

“Mısır’da görev yapan gazetecilere saygılı davranılmalı, onlara karşı şiddet kullanmaktan kaçınılmalı. Buradaki gazeteciler, orada olan biteni anlatan, dünyanın gözü kulağı durumundalar.”

 

AB liderler zirvesine katılan liderler, Mısır’da demokrasi taleplerine destek verirken, Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’e koltuğunu bırakma konusunda açıkça çağrıda bulunmaktan kaçındı. Hatta İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, Mübarek için “bilge kişi” ifadesini kullanarak, Mısır'da düzen içerisinde daha demokratik bir sisteme geçişin yaşanması gerektiğini söyledi. 

 

AB'nin dış politika yüksek temsilcisi Catherine Ashton, Mübarek'in görevde kalıp kalmamasına Mısır halkının karar vereceğini ima ederken, beklentilerini şöyle açıkladı:

 

“Bugüne kadar şunu hep net bir şekilde söyledik. Mısır hükümeti ve Mısır halkının birlikte geleceğe dönük adımlar atması gerekiyor. Şimdi ortalığın sakinleşmesini, diyaloğun başladığını görmek istiyoruz.  Ülkede değişimin yaşanacağı konusunda halka güven telkin edecek bir takvimin açıklanmasını görmek istiyoruz.”

 

Ashton, gelecek hafta Kahire'yi ziyaret ederek, yönetim ve muhalefetin temsilcileriyle görüşecek.


Euronun geleceği tartışması

Euro'nun geleceği konusunda önemli kararların alınmasının beklendiği Brüksel'deki AB liderler zirvesinden bu konuda somut sonuç ise çıkmadı. Euro'yu krizden koruma planlarını masaya yatıran liderler, hararetli tartışmalar nedeniyle, kritik kararları gelecek ay yapılacak “özel zirveye” bıraktı. 

 

Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise Brüksel'de birlikte açıkladıkları yeni “ekonomik pakt” önerisiyle, Euro Bölgesi için yeni bir vizyon ortaya koydular. Başbakan Merkel, euroyu yalnızca bir para birimi olarak değil, siyasi bir proje olarak da korumak istediklerini açıkladı.

 

AB'nin iki lokomotif ülkesi Almanya ve Fransa'nın önerdiği “rekabet gücünü artırma paktı”, Euro ülkelerinin mali alanda ortak politika izlemelerini, kamu borçlarına yasayla üst sınır getirilmesini, nüfus özelliklerine göre emeklilik yaşının yükseltilmesi gibi önlemleri içeriyor. Tüm bu konular, liderler tarafından gelecek ay yeniden masaya yatırılacak.