Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Festivaller Neden Yapılır?-A.Haydar Gürbüz

Festival bir toplumun kendisine ait yaşama dair elde ettiği değerleri, Sosyal, kültürel, ekonomik, endüstriyel, politik ve Coğrafi açıdan başka toplumlara tanıtma ,yaratılan veya üretilen bu değerleri sahiplenme kendilerinden sonra gelecek nesillere, kuşaklara tanıtma, aktarma, yer  yerde üreticilerin kendi ürünlerini satma yeni pazarlar yaratma olanaklarına kavuşturulması ve küçük çaplı ekonomik kâr elde etme amaçlı olarak yapılmaktadır. Bu nedenle festivalın yapıldığı  yörelerde oraya ait sanatçı, yönetici, politikacı , işverenleri vb. şahsiyetler çagrilmaktadir. Festivalleri bölgenin yerel dernekleri organize edecegi gibi belediyelerde kendi iline özgün festivaller düzenleyebilmektedir.

 

Avrupa’da son dört yılda 5 tane dersim kültür festivali yapıldı, daha önce FDG (Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu) tarafından yapılan Mainz, Rüsselsheim ve Duisburg  festivallerine katılmış çeşitli görevler almıştım,en sonda 13 haziran Rüsselsheim festivaline  katıldım, Bu festivallerin Dersim halkına yönelik genel anlamda bir kültür festivali olma özelligini yitirdiğini birlik ve beraberliği zedelediğini belirtmek isterim, Festivallerin proğramlarına bakıldığında çalışmalar ve en son gelinen aşama göz önüne alındığında bunu anlamak mümkündür, yığınla sanatçı çagırıp festivalleri sadece bir sanatçılar şölenine ve konuşmacılar alanına çevirmekteyiz. Geçmiş festivallerin proğramları yapılırken bende vardım, federasyonun tanıtımı açısında ilk dönemler belki gerekli görünen bu davetler sonraki süreçlerde en aza indirgenip dersimin özüne dönük proğramların hazırlanması daha doğru olurdu. Dersim belediyelerinin bu festivallere sadece katılımcı olarak değil her beldenin, kazanın ve ilin belediyeleri festivale mutlaka kendilerini tanıtan standları ve ürünleriyle katılmaları gerekirken festivalı düzenleyen bizler onları sadece bir kaç dakikalık konuşma için çagırmaktayız. Bizimde isteklerimizin dar veya hiç olmaması buna bir gerekçe olabilir, Bu noktada belediyelerimizinde yurt dışında tanıtım amaçlı yapılmakta olan bu festivallerde kendileri üzerine düşeni yapmakla sorumlu olmaları gerekmektedir. Misafir gibi gelip gitmeleri yeterli ve yararlı sonuçlar doğurmamaktadır..

 

Festivallerin Dersimin özüne yakışır yapılmadığını belirttim, nedenine gelince aslında bunun bir değil bir çok nedeni vardır, Festivalleri düzenleyen kurumlar veya bu kurumların temsilcileri proğramları kendi politik çıkarlarını göz önüne alarak yapmakta ve tercihlerini o doğrultuda kullanmaktadırlar. Festivallerin dersimi bir bütün olarak kucaklaması gerekirken dersimle bağdaşmayan ve hiçbir şekilde festivalle örtüsmeyen proğramlar tasarlanmakta ve uygulanmaktadır. Dersimde her yıl yapılan Munzur Festivelinin konserler dizisine çevrildigi noktasında hemen hemen herkes aynı düşünmekte ve eleştirmektedir. Oysa Munzur Festivalinin 3 gün sürdüğünü ve bu süre içerisinde dersimde yetiştirilmekte olan ürünlerin hiç.bir şekilde tanıtımları yapılmamaktadır. Mesela Pülümürün Balı tanıtılmalı ve festival proğramı çerçevesinde ele alınmalıdır, Şawak Tulum Peyniri tanıtılmalı bu peyniri üreten üreticilere kendi ürünlerini tanıtmalarına olanak sağlanmalıdır,Pertek’in Pekmezi, Ovacık’ın Sarmısağı vb gibi daha bir çok yerel ürün bu festivaller çerçevesinde tanıtılmalı varsa dökümantasyon filmlere yer verilmeli ve bu ürünlere bu vesileyle yeni pazar olanakları yaratılmalıdır. Festivaller sadece müzik dinletisi olmaktan siyaset arenasına çevrilmekten kurtulmalıdır, günün anlam ve önemine ilişkin bir kaç konu festival tertip komitesi tarafından belirnerek bu konulara vurgu eden paneller düzenlenebilir, bu konulara denk gelen konuşmalar yapılabilir, dersimin sorunlarını festivale gelen konuklara anlatma adına bir kaç stand açılabilinir, bunlar için özel olarak bir grup belirlenebilir ve bu grup informatik çalışmalarla buraya gelen kamuya yönelik aydınlatıcı bilgi ve beraberinde dökümanlar verebilir. Avrupa’da yapılan festivallerde bugüne kadar bu çalışmalara pek az rastlanıldı, bunda belkide festivalin bir güne sıkıştırılmasıda rol oynamıştır ama festivale katılan kurumlar ekonomik çıkar sağlama yerine kurum olarak çalışmalarını ve yörelerini tanıtan sergileri öne çıkarsalar bu soruna yardımcı olabilirler..Yukarıda da yazdığım gibi sadece müzik ve söylem festivali olmamalı aynı şekilde çay,kahve ve yeme içme festivalinede dönüştürülmemeli,ayrıca festivallerde giriş ücretleri 10 yerine 5’e indirgenmelidir, buradaki esas amacın rant olmadığını ağırlıklı olarak dersime ve yöremize yönelik çalışmalar olduğunu kamuya Kabul ettirmeli, festivale yabancıların katılımını sağlama açısındada mutlaka girişlerde kolaylıklar sağlanmalıdır. Gerçek anlamda sorunlarımızı dış kamuya taşıyıp onlarında duyarlı olmalarını istiyorsak önümüzdeki dönemlerde yabancı kamuoyuna yönelik katılım çalışmalarıda yapmalıyız.

 

Gelinen aşamada festivallerin Avrupa’da dersim kamuoyunu rahatsız edecek bir konuma getirildiğini düşünüyorum, bu durumda kurmeş derneği olarak rahatsızlığımızı daha once dile getirmiş iki ayrı festivalin aynı tarihte yapılmasına taraf olmadığımızı belirtmiştik, fakat festivalin aynı tarihlerde yapılması bizimde bu festivallerde herhangi birine katılmayacağımız anlamına gelmiyordu, kurum olarak yaptığımız değerlendirmede Rüsselsheim de yapılacak festivalin proğramı dersimin temsili olduğunu kanaatini ortaya koymuştur, Dersim üzerine oynanan oyunları boşa çıkarma, dersimi farklı ulus gösterme,gibi taktik ve uygulamaların boşa çıkması açısında da Rüsselsheim festivali bana göre daha uygundu ve nitekim daha önceki festivallerde yaşadığımız stand sorunlarını bu festivalde yaşamadık her kurum kendi düşüncesini yansıtacak standlarını özgürce sergilediler, ne renklerde bir sorun yaşadık nede kurumların astıkları bayrak ve resimlerde, dersime yakışanda bu resimdir, düşmanlıklar üzerine yürütülen çalışmalar sonuçta yenilgiyle yüzyüze kalmıştır. Festivale katılımın ne kadar olduğu noktası beni çokta ilgilendirmiyor önemli olan festival tasarlanan amaca uygun yapılmış mıdır? şayet bu başarılamamışsa gerisi lafı güzergahtır.Rüsselsheimde yapılan festivalde yöre derneklerinin azlığı ve bu dernekelerin yöre kültürlerini tanıtımları noktasında yetersizliği hemen farkediliyordu, bu kadar kalabalık bir katılıma rahmen derneklerin çalışmaları bu anlamda yetersiz ve eksikti, kürmeşliler olarak bizlerde yoğun katılmış kollektif bir çalışmayla kendi yöremizin tanıtımını çok iyi yaptık, Şawak peynirini, yöremize ait el sanatlalırımızı köyümüzü tanıtan resimlerimizi vb. Çadırımızda sergileyerek tanıtmaya çalıştık, Taze peyniri yufkaya sararken ekonomik kazanımdan çok tanıtım amaçlı dağıttık. Burada Festivale katılan köylülerimi ayrıca kutlamak isterim.

 

Proğramda olmalarına rahmen gelemeyen belediye başkanlarının gönderdikleri mesajlar iyi olsada bana göre katılmaları gerekirken gelmemeleri büyük bir eksiklik ve aynı zamanda sorumsuzluktur. Hangi Festival olursa olsun orada toplanacak binlerce hemşerisinin huzuruna çıkmak bir onurdur, hele hele bu festivallere davet eliyorlarsa bu onlara biçilmiş bir değerdir, bu değerlerin kıymetini iyi bilmek gerekiyor, gerekçeleri ne olursa olsun çok önceden bilinmesine rahmen bu festivale katılmıyorlarsa bu belediyelerin mutlaka kamuya yönelik inandırıcı açıklamaları olmalı diye düşünüyorum.

 

Festival sonrası kişilere yönelik saldırı furyasının başlatan bir kaç kişinin oyununa gelmemek gerekir,özellikle sanatçı Ferhat Tunç ve yazar Haydar Işık’a yönelik örf ve adetlerimizi aşan gayri ahlaki söylemlerin sanal alemde dolaştığı ve yapıldığı herkes tarafından bilinmektedir.Bu iki aydınımıza yönelik çalışmalarından ötürü eleştirel yazılar yazılabilinir, kişilerin haklarına kişisel yaşamlarına ait herhangi bir saldırı yapılmadan onların çalışmalarına yönelik tartışılabilinir, örneğin Ferhat Tunç’un zazacaya kendi sanatında az yer verdiği noktasında düşünce belirtebilinir, Haydar Işık’ın yazım noktasındaki sert üslubu eleştirilebilinir ama ailelerine ve kişiliklerine yönelik küfür ve saldırılar asla Kabul edlilemez,bu anlamda değerli dersimlilerin  gerekli duyarlılığı göstereceğini umuyorum,  düşünce ve görüşlerini belli kurallar içerisinde yapacaklarına olan inancımı da korumak istiyorum.

 

Sonuç olarak festivaller halkların yararına olmalıdır, bu sene iki festivalin aynı tarihte olması dersim kamuoyunda doğru karşılanmamakla birlikte gelecek yıllardada olası bir durum karşısında şimdiden önlem almakta yarar vardır, dersimin sorunlarını ancak ortaklaşa çözebileceğimizi belirtmek isterim,parça parça bölünmelerin önüne geçilmesi için kurumların gerekli duyarlılık içerisinde hareket etmeleriyle mümkün olacaktır.