Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Tarihi mezar taşları korumaya alınsın

 Mezopotamya’nın en köklü inançlarından biri olan Alevilikte, binlerce yıllık ibadet ritüellerinin yanı sıra ölenlerin mezarlarına yapılan kabartma figürlerle kişinin konumu ve özellikleri ifade ediliyor. Mezar taşlarındaki kabartma güneş, tavus kuşu, yılan ve kılıç figürleri dikkat çekiyor.

Dünyanın en kadim inançlarından biri olan; ateşi, suyu, güneşi ve toprağı kutsadıkları için binlerce yıl egemen inanca sahip olan imparator ve devletler tarafından katliama maruz kalan Aleviler, tüm baskılara rağmen inançlarını koruyor. Alevilik inancının binlerce yıllık ritüellerinin korunduğu ve yaşama geçirildiği kentlerin başında Dersim geliyor. Alevi kenti Dersim’in Pêrtag (Pertek) ilçesine bağlı Kürmeş köyünde yüzlerce yıllık işlenmiş mezar taşları geleneği, günümüze kadar devam ediyor.

Binlerce yıllık kültürün devamı

Ailesine ait olan oyma taşlardan yapılan mezarların Alevilerin binlerce yıllık inanç kültürünün devamı olduğunu belirten köy sakinlerinden Asiye Arslan, mezarlar üzerine işlenen “güneş, tavus kuşu ve süvari” simgelerinin, Mezopotamya’nın en köklü inanç figürlerinden olduğunu kaydederek, mezarlar üzerindeki figürlere ilişkin şu bilgileri veriyor: “Mezar taşlarında, sade bir şekilde işlenmiş heykellerin bir kısmının üzerinde yılan, kılıç, bıçak, sadak, çevgan, kalkan, hançer, dokuma tezgahı, şiş, herek ve çatal gibi eşyalara ait kabartma figürlerin yanı sıra çeşitli hayvan ve bitki figürleri de yaygın olarak kullanılmıştır. Bu figürler yalnız bezek olarak değil, orada yatan kişinin cinsiyeti, toplumsal konumu ve mesleğini de belirten figürlerdir. Kılıç, kalkan, at, ok, koç, bıçak gibi şekiller mezar sahibinin erkek olduğuna ve yiğitliğine işarettir. Kandil, terazi vb. şekiller din adamlarına; iğne, sap, küskü, el gibi figürler ise kadınlara aittir. İbrik ve tepsi gibi figürler cömertliğin ifadesidir. Bazı mezarlarda görülen güneş gibi şekiller de orada yatan kişinin Alevi inançlı olduğuna işarettir.”

‘Köyler boşaltılınca usta kalmadı’

Dersim’in birçok köyünün mezarlıklarının açık hava müzesi gibi olduğuna dikkat çeken Arslan, 1990’lı yıllardan sonra oyma mezar taşlarının ortadan kalktığını belirtiyor. Arslan, “Aslında figürlü taş işletmeciliğinin Alevilik kültüründe yüzlerce yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. 1990’lı yıllarda köylerin boşaltılmasıyla taş ustaları da kalmadı. Ayrıca mermer mezarlar günümüzde daha çok rağbet görüyor. Tarih kokan ve her bir taşa işlenen motifler dünyanın farklı bir ülkesinde olsaydı koruma altına alınırdı” diye belirtiyor.

Ferhat Aslan-Dersim