Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

FERHAT TUNÇ'A DESTEK

  ". Blok adayi olarak Ferhat, Blokun ortaya koydugu, savundugu degerleri ve Dersimin özgün degerlerini en iyi bir sekilde savunacak yapidadir. Gerek sanatsal gereksede demokratik mücadele pratiginin yakin sahidi olarak söyleyebilirim ki bizleri utandirmayacaktir. Tanri demiyeyim ama xizir yardimcisi olsun diyorum!.

 

 

 

------------------------------------------------------------

Aynı Tanrının çocuklarıysak,aynı göğün altında ve aynı toprağın üstünde yaşıyor ve aynı havayı soluyorsak,

neden?aynı insanlığı yaşamıyoruz.....diyen gerçek bir Halk sanatçısı ve siyasetçisidir Ferhat Tunç.

O Dersimin Asi çocuğu,yüregimizin çağlayanlar kadar akan Munzurumuzun hırçın sesidir.

Kaybolmayla yüzyüze kalan doğamız,Munzurumuz için tüm eylemliliklere katılan,

atılan gaz bombalarına karşı kendini canlı kalkan yapan,halkların kardeşliği için barış ve kardeşlikte ısrar eden,

onlarca kez yargılanıp cezalar alan bir aydın.O biz Dersimlerin sesi ve soluğudur..

Ferhat Tunç sadece Mecliste Dersimi temsil etmeyecek.

O ezilen,yok edilmek istenen halkların sesi olacaktır.Ona olan güvenimiz sonsuz.

 

O Dersim halkını en iyi şekilde temsil edecek.

Dersimin ASİ,CESUR,SAYGIN,İnsanını destekliyor başarılar ve diliyoruz.

Ayfer Ber...Kürmeş Dernek Başkanı

 

...................................................................................................................................................

 

Küçükken TRT’nin siyah beyaz ekranında izlediğim meclis görüntülerini kendime  çok uzak bulurdum. Hiç babası vekil bir arkadaşım olmadı, hiçbir yerde bir milletvekili ile karşılaşmadım. Sanki başka bir dünya vardı ve o insanlar orda yaşıyordu. Ulaşamadığımız, dokunamadığımız merhaba bile diyemediğimiz insanlar yıllarca bizim vekilliğimizle toplandıkları Ankara’da biz yokmuşuz gibi ülkeyi yönetmeye devam ettiler.

Bu yönetim şekli Türkiye de modernleşme projesi adı altında kadınlara kamusal alana çıkarak özgürleşmeyi öneriyordu ancak ne cumhuriyet kadını sıfatına, ne de örnek vatandaş  sıfatına uymayan Kürt kadınları bu projede kendine yer bulamadılar. Kürt, Alevi, sosyalist ve üstüne birde kadın olanların hanesine bu ülkenin en acı hikayeleri yazıldı. Ülkenin doğusunda siyaset sadece ağa, aşiret, müteahhit  gibi kavramları bünyesinde bulunduran erkek olma ön koşuluna uyan kişilerin layık olduğu, halka kapalı kurumlar olarak yıllarca işletildi. Mecliste partiler bölgede nüfus sahibi aşiret liderlerinin eğitimli oğullarını aday göstermek için birbiriyle yarıştılar. Yıllarca %10 seçim barajı ile engellenen eşitlik, özgürlük, hak, adalet diyen partiler  kendilerine Türkiye meclisinde yer bulamadılar. Çok kısa yaşanan HEP süreci ile de halkın  beynine kazınan tek şey Orhan Doğan’ın meclisten yaka paça çıkarılırken gazetecilerin objektiflerine yansıyan görüntüleri oldu.

Dersim içinde vekillik sürecine ilişkin kareler de aynı idi Diyap ağa ile başlayan serüven Kamer Genç ile devam etti. Psikiyatri uzmanı ABD’li  Justin Kruger ve David Dunning  ortaya attıkları bir teoride şöyle diyorlar; ‘İşinde çok iyi olduğuna yürekten inanan 'yetersiz' kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür! Bu kişilerin eksileri kariyer açısından artıya dönüşür’ der. Bizimde vekilimiz Kamer Genç tamda bu tezin ispatı gibidir. Mecliste yaptığı eksilerle ciddi bir kariyere sahip ve bu kariyer ile de ölene kadar Dersim vekili olmaya talip. Alevi Kürt Dersim kişiliğinden uzak, çok iyi bildiği TBMM yasalarına ettiği müfettişlik görevi ile de her daim muhalif. Sanki topraklarımızda tanklar toplar yürümüyor, sanki ormanlarımız ateşe verilmiyor sanki Munzur’un üzerine baraj kurulmuyor her şey günlük gülistanlık gibi bir eda halinde mecliste oturumların kanuna uygunluğunu denetliyor. Otuz yıla yakın görev yaptığı mecliste Dersim adına ne var derseniz bir arpa boyu yol yok. Dersim adına bir ilerleme yoksa ve benim en önemsediğim kadın sorunu üzerine ağzından çıkan tekbir söz yoksa Kamer Genç niye var?  sorusunun cevabı da Dersim’de ki aşiretçiliktir(ezbetçilik). 

Songül Abdil Erol Dersim’de önemli bir mihenk taşıdır. Mihenk taşı üzerine sürülen cismin değerini ortaya çıkaran bir taştır. Altının altın olduğunu, gümüşün gümüş olduğunu bu taş verdiği renkle ispatlar. Dersim,  tıpkı diğer dersim kadınları ile aynı ağır koşullarda yetişmiş bir kadınının vicdanlı ellerine şehrini teslim etti. Bu tarihi adımla birlikte halkçı belediyecilikte tarihi sınavını verdi. Aynı anlayış daha da güçlenerek Şerafettin Halis ve Edibe Şahin ile devam ediyor. Ve bu siyasetçiler yoluna devam ettikçe mihenk taşı gibi Dersim’in sim’ini de ortaya çıkarıyorlar. 

Tüm bu kişilerin seçilmesinde herkesinde bildiği gibi emeğin büyüğü kadınlara aittir. Aşiretçi, çıkarcı, gerici değerlerden daha önce sıyrılan kadınlar Dersim’in böyle siyasetçilerle buluşmasın da önemli katkılar sundular. Aynı zamanda siyasette de sadece yönetilen değil yönetende oldular.  Şimdi Dersim’de kadınların yoğun bir seçim çalışması içinde olduğunu biliyorum. Yeni görev Ferhat Tunç’u meclise Dersim vekili olarak göndermek. Neden Ferhat Tunç sorusunun cevabını bu yazıyı okuyan herkesin benden daha iyi bildiğine eminim. Bu ülkede demokrasi mücadelesinde nasıl bedeller ödediğini, nasıl bir sanat anlayışı ile bu günlere geldiğini hepimiz biliyoruz. Halkın doğal vekilliğinden resmi vekilliğine geçişinde herkesin yanında olmasını hak eden onurlu bir Dersim’li. Ferhat Tunç mecliste neler yapabilir, anlatmakla bitmez ama neler yapmayacağını hepimiz biliyoruz. Öncelikle kimliğini ve kişiliğini asla inkar etmeyeceğini, bireysel çıkarların peşine asla düşmeyeceğini, bu halkın tarihine sahip çıkıp asla bizimkilerde rahat durmadılar katliamı hak ettiler demeyeceğine iyi biliyoruz.

Ferhat Tunç bizim için birçok değerin harmanı gibidir. Ferhat Tunç’u meclise göndermek kafasına çatal, bıçak atılarak sürgünde öldürülen Ahmet Kaya’yı da meclise göndermektir. Ferhat Tunç’u meclise göndermek işkence ile öldürülen Metin Göktepe’yi de meclise göndermektir. Ferhat Tunç’u meclise göndermek güpegündüz sokak ortasında öldürülen tıpkı bizim gibi ötekileştirilmiş Hrant Dink’i de meclise göndermektir. Neden derseniz bu ülke bu değerlerine baskı ve ölümü reva görürken gerçek bir dayanışma örneğini sergileyen ve dostları arkasından en güzel ağıtları söyleyendir Ferhat Tunç.

Bu topraklarda ağıtlar hiç bitmedi. Savaşı erkekler icat etti, ağıtları ise kadınlar. Kadınlar ne istiyor sorusunun en gerçek cevabı kadınlar BARIŞ istiyor. Barışın dilini bir dönemler Mehmet Ağar ile kol kola gezenler değil, barış için canını ortaya koyanlar konuşabilir. Bu nedenle de Kadının dili mecliste Aysel Tuğluk, Leyla Zana, Gülten Kışanak,Sebahat Tuncel ve bu yolda çokça bedel ödemiş diğer yoldaşları ile Ferhat Tunç konuşabilir. Kadınlar olarak aynı sofraya oturduğumuz, aynı dili konuştuğumuz Ferhat Tunç’u Dersim vekili  olarak görmek arzumuz .Dilek ve arzularımızın hayat bulması ise ancak çalışmakla olur.O zaman hepimize düşen seçimler kısa bir süre kala her birimiz büyük bir emeğin sahibi olarak, emek seferberliği başlatmak ve çok çalışmak gerekiyor