Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Sömürge dili, bizde nasıl konuşuluyor. M.Yılmaz

 

Süpürge satıcısı.

Köyde kendisine Ape, lakap olarakta Uti derlerdi. Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarında Munzur olarak geçerdi. 165 boyunda esmer zayıf bir yapıya sahipti. Bizim Ziran Uç un anne babasıydı. Ape amca türkçe bilmezdi. Çalı çırpılardan yaptığı süpürgelerini Pertek te  mahalle mahalle  gezip satıyormuş. Mallarını satmak için  gür sesle bildiği türkçe ile satmaya çalışıyormuş. Mahalle arasında, hanımlar sıpırtam satam, kivreler sıpırtam satam, sıpırtam satam, sıpırtam satam, hanımlar gelin sıpırtam satam......  diye bağırıyormuş. Pertek linin biri, Munzur amca sen ne dediğini anlıyormusun, he sıpırtam satam. Ama kötü bir mana bundan çıkıyor, sen hakaret ve tacizden bulunuyorsun. Haşa kivre haşa, sıpırtam satam der.

Fate hala.

Bizim Fate, yönetim kurulunda Mahmut Düzyar ın  annesidir. Pertek li bir kivresi onlara köyde misafir olur. Kivre köyde gezer ve Fate halanın evine gider.Pertek li  Fate ye sorar, Mehmet kivre nerde. Fate, ha Mehmet kivra öldü der. Pertek li olur mu ben onu biraz önce gördüm. He doğru, oda şimdi öldü der. Pertek li üzülür eli ile başına ve dizine vurur. O ara Mehmet eve gelir. Pertek li şaşkınlık içinde, kivre senin öldüğünü söyledi. Mehmet Fate ye sorar sen ne dedin, Fate kürtçe o gitti dedim. Fate,  Ah kivre kusura bakma, gitti diyeceğime öldü dedim. He doğrudur, biraz önce öldü şimdide hortladı geldi der.

Huço amca:

Köyde Huçi Sebo derledi. Munzur yaylalarında Dersimlinin biri, yaylaya yeni taze elma getirip satıyormuş. Bir kilo yün üç kilo elma. Bizim Huço verdiği yün karşılığında elmalarını alıp eve gider ve bir elmanın tadına bakar. Elmalar çok ekşi acı ve boğucudur. Huço elmaları alır ve doğru satıcının yanına gider ve derki, ey vijdansız, ben sana gınci mi yoksa heri mi verdim, sen unanmadın bana bu dalı dırşleri verdin der.

( heri – yün, gıncı –gübreli yün, dal-acı,dırş-ekşi)

Huço amca  kalendi 

Huço  amca kayıp olan bir kuzusunu ararken, bizim köyde ilk üniversiteli Mahmut Ber le şu sohpeti yapar.

Mahmut efendi, benim bir kuzum kayıp. Şu aşağıda bir kalandi ( meleme) geldi. O kalendi bizim Bıdi Orcan kalendisine benzedi. Gittim dürüve ( hayvan kulaklarına vurulan gama işaret) baktım, bu dürüv Bıte Orci değil. Acaba bu dürüv Haçko mu yoksa Musi Husige mı? der.

Gazocağı

Baravlının biri evine bir gazocağı almış ve onun marifetlerini anlatıyormuş. Bre kendime bir gazocağı aldım. İçine gazyağı koyuyorum. Onu kus kus kus pompalıyorum. Kipriti çaktıktan sonra, kuse vısa, kuse vısa şeklinde yanmaya başlıyor. Bre bilmem kendisine gazocağı mı quzocağı mı derle der.

Mehmet Yılmaz  23.04.2010 ( Mustafa Ber in anısına)