2011 Seçimleri ve Dersim!..Haydar UC

2011 Seçimlerinin iki galibi var. Birincisi iktidarin bütün nimetlerinden yararlanan, her türlü hile ile iktidarın olanaklarını olanca gücüyle kullanan iktidar  partisi AKP, diğeri ise BDP ekseninde oluşan Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğudur.

Kürdistan eksenli Blok çok büyük başarı göstererek (Dersim hariç) oylarını yüzde yüz arttırarak Kürdistanın gelecekteki yönelimi bakımından çok net bir mesaj vermiştir. AKP iktidarının ve devletin bütün zor, baskı, şiddet ve asimilasyonuna karşı direnerek bir kez daha kendi kimliğine, ulusal değerlerine ve özüne sahip çıktığını, çıkacağını göstermiştir.

Bu sonuçlar itibariyle bu blok mecliste muhalefet odağı olacağınıda göstermiştir. Blokun bu zaferinin Dersim tarafı buruk ve eksik kaldı. Dersimde yürütülen kirli seçim politikaları, Kılıçdaroğlunun Başbakan olacağı yalanına maalesef Dersimlilerin büyük bölümü inandırıldı.

Dersimde AKP ve CHP işbirliği bizzat polis telsizlerinden "CHP ye oy verin o kürt kazanmasın" propagandası bir çok insanımız tarafından duyulmuştur. Dersimdeki AKP oylarının önemli bir bölümü bu kirli ittifak sonucu CHP ye gitmiştir.

Tarihin hiç bir döneminde Dersimde bu kadar Kürt ve sol düsmanlığı görülmemiştir. Seçim süreci boyunca gezdiğimiz , konuştuğumuz  her yerde bunu bizzat hayretler içinde gördüm.

Kemalizm ve onun CHP'sinin Dersim ve Dersimliler üzerindeki derin etkisini çok yakından hissettim. Dersimdeki apolitikleşmeyi, kendine ve değerlerine yabancılasmayı yakınen gördüm.

Blok tez elden Dersim yenilgisini masaya yatırarak, neden ve niçinlerini sorgulamalı, özeleştiri yapmalı ve gelecege ilişkin yeni bir çalışma programı oluşturarak bu ayıbı ortadan kaldırmalıdır.

Bu görev sadece orada yaşayan Dersimlilerin sorunu olamaz. Dersimli bütün aydın, demokrat, devrimci ve ilericilerin görevidir. Dersimi kazanmak Dersimi değerlere, devrimci-demokratik, ilerici, aydın düşünceye  sahip çıkmakla mümkündür.

Kitleler sadece "gelecek güzel günler" vaad etmekle kazanılamaz. Kazandığın mevzileri kitleler lehine iyi kullanarak, bu mevzileri onların hizmetine sunarak, dahası onlarla, iç içe yaşayarak, sorunlarını, dertlerini dinleyerek, yardım ederek kazanılabilinir.

Bu açıdan Belediyeler ve onların yapacakları hizmetler kadar bu mevziyi kitlelerle bağ kurmanın, örgütlemenin aracı yaparak halkçı belediye örnegi sergilemek çok önemlidir.

Gittiğimiz bir çok yerde insanlar  "sizde diğerleri gibi seçilince bir daha uğramıyorsunuz" şeklinde haklı eleştirilerde bulunuyorlar. Bu ve buna benzer bir çok eleştiri!.. Bütün bunları dinleyerek bunlardan (haklı-haksız) dersler çıkararak buna uygun çalışma yürütmeliyiz.

Sonuçta bu seçimler bir yenilgiyi tattırsada, her yenilgi bağrında bir zaferide taşır. Dersim'de seçim kaybetsek de Kürdistan'ın diğer bölgelerindeki başarı bizleri en az Hakkari'den Bingöl'e, Agrı'dan, Urfaya, Istanbul'dan Van'a kadar zafer kutlaması yapan insanlarımız kadar bizleri sevince boğmuştur.

Seçimi kaybetmek Dersimi kaybetmek anlamına gelmez. Dersim Dersimlilerindir, bizimdir. Dersim, Dersimin değerlerini savunan, onlar için bedeller ödeyenlerindir. Dersim ruhunu şeytana satanların, dersimi ısrarla türkleştirmeye çalışan sağ-sol, dinci kılıklı genel kurmay patentli Tuncelilerin olamaz/olmayacaktır.