Acı Nasıl Hissedilir-Hasan ASlan

ACI NASIL HİSSEDİLİR…..

Belirli bir kesim, Dünya’yı kavrulur durumda görüyor, ancak bu hangi pencerede ve hangi gözle baktığına bağlı. Sabah ilk manşette duyurulan ” 170 kişi rehin alındı” yok efendim şurası bombalandı gibi haberlerden sonra alış – veriş merkezlerine girince o haberleri duyan insanlar sanki oraya hiç gelmemiş gibi ya da buraya gelen insanlar dünya da olan bitenin kendisini enterese etmediği hissine kapılıyorsun.

Annemi anarak devam etmek istiyorum. Devri-Daim olsun, bana ölümle ilgili olarak anlattığı bir deyim var dı. “Oğlum ölüm insanlara layık görülmüş” derdi.

Devamında şöyle bir şey anlatırdı, ben neden deyince. Ölüm önce dağlara verilmiş ama oğul dağlar hepsi birden ağlamaya başlamış ve bu figana kimse tahammül edememiş ve tanrı demiş bu böyle olmaz demiş ve ölümü geri almış. Tanrı ölümü kurda, kuşa her canlıda denemiş ve aynı manzarayla karşılaşmış ve bu duruma dayanılmaz demiş. Sıra insanlara gelmiş insanlara ölümü vermiş. Bir insan ölmüş bakmış ölenin yakınları ağlarken komşuları birkaç dakika eşlikten sonra normal hayatlarına devam ediyorlar ve diğer köyde düğün bile yapılıyor. Tanrı demiş “ölüm bunlara layıktır“ derdi rahmetli annem.

Şimdi arada bu kadar yıl geçmiş ve ben kitaplar yutan insanlar gördüm, o okur - yazar olmayan annem kadar aklımda kalacak cümleleri benime yerleştiremediler. Şimdi düşünmek gerek “koskoca” milletin vekili olmuş bir adam, Kürt olan bir kadının niye Türk milleti demedi de Türkiye milleti cümlesini alıyor diyor ki o zaten ilkokul mezunu. Yani zekânın geri kalan kısmını kullanan okumuş ve yazmış ama hala Türk milletiyle, Türkiye Milletleri arasındaki farkı o ilkokul mezunu kadar bilmiyorsun demek ki. Şimdi bu adamı seçip meclise yollayanlarda sanıyorlar ki acılarını anlayacak birini yollamışlar.

Acıyı hissetmek sadece Bulgaristan da Türklerin adının değiştiğinde ağızda salya sümük saldırganlaşmak değildir.

Acıyı hissetmek Suriye’nin Türkmen boylarına saldırı olunca ( tabi ki doğru değil) oy potenselini korumak için saldırganlaşmak da değil.

Acıyı hissetmen Arap, Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Abaza, ve hangi milliyette olursa olsun bir haksızlığa uğramışlığı varsa onların yanında olmak ve elinde gelecekleri yapabilmektir. Ama yok gücün yanında olup, haklı ama güçsüzü ezeceksen işin nafile. Nasip alanlar için bizim deyimlerimiz çoktur. “ İt yal yediği kapıda havlarmış”

Bakın koca jeoloji profesörü Celal Şengör neler diyor;

Evet ama bu gene de insanların, efendim tırnaklarını çekmek… Yahu! Kardeşim…

DIŞKI YEDİRMEK İŞKENCE DEĞİL İnsanlara dışkısını yedirmek gibi.. Hayır, hayır bir dakika. Bir kere dışkısını yedirmek işkence değil.

Nasıl değil? Ben bal gibi yerim. Niye biliyor musun?

Yani tabi bok yemek isteyene afiyet olsun demekten başka elimizde bir şey gelmez ama bir başkasına zorla yedirmek işkencedir.

Bu ülke böylesi profesörler yetiştiriyor. Bu ülke böyleriyle yönetiliyor.

Başbakan kalkıyor “Mit Tır’ larını durduranlar Suriye de ki katliamlara ortaktırlar” diyor. Hiç bir akıl bunu idrak edecek durumda değil.

Bakalım daha nelere gebe MEMLEKET….

Hasan Aslan

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.