Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

ALEVİLER TARİHİYLE YÜZLEŞMELİDİR-Hasan Aslan

 Her zaman ki secim senoryosu sanki biraz daha cilalanmis olarak alevilere ve kürtlere sunuluyor. Kürtler bu cilalanmis secim senoryolarini  cok gördü ve dersini de iyi calisti gibi,  ancak aleviler nedense secimlerde bu cilalanmis ve kaba firca darbelerini göremez durumdalar. Alevilerin matem ayi dedikleri bu ayda devlet dedeler araciligiyla korkunc oyunlar oynamakta nedense hala kendilerini alevi önderi sayan bazi zaatlar devletin verecegi bir kac kurusla devlet memuru durumuna gelmeyi dört gözle bekler durumdalar. Seksensekiz  yasinda olan Türk devleti her zaman inkar ve imha politikasiyla kürtlerin bu gün var olduklarini kabul eder duruma geldi. Ancak alevilerin bir kismi bu durumda hala ders cikarmis degil. Cumhurriyet döneminde cemlerini kapi önlerine koyduklari bekcilerle yaptiklarini bile inkar ediyor durumdalar.

 Devlet tankiyla topuyla devrimcilerin üstüne giderken onlar dedeyim demekten korkarken devrimciler iskence hanelerde bedel ödüyorlardi.Yil 1980 yer Elazig, feyzi cakmakta ikamet eden bir lise ögrencisi devrimci örgüt üyesi diye göz altina alinir. O zaman Elazigin 1800 evler iskence hanesi hatiri sayilir, iskence  siralamasinda türkiye capinda ücüncü siradadir.   Gencin yakalandigi o sirada birde Dede göz altina alinir.Ikiside ayni mahlede oturdugu icin yüzlestirilir, genc cok saf niyetiyle polisin taniyormusun sorusuna “taniyorum o benim dedemdir der“ ve bizim dede bir tokatla karsilik verir , genc susar. Arada yillar gecer ve genc de Dede de arada gecen uzun bir zaman diliminden sonra Viyanada karsilasirlar  ve bir yere gittiklerinde genc tanistirmak icin Dede demez ve amca dir der ve diger sahis kizar ayiptir oglum niye Dededir demiyorsun. Genc de valla amca ben ona bir sefer Dede dedim tokat yedim onun icin o benim amcamdir der, yani yasli oldugu icin amca söylüyorum. Simdi bakmak lazim bu zat simdi dedelik yapiyor yapsin ancak yaparken insafli olmayi bilmeli her eline gecen mikrofonda devrimcilere kürtlere catmayi görev bilmesin. O dedenin görevi kendisine o korkuyu yasatan devletin gercek yüzünü anlatmak olmali yoksa alevilere korkularini yenmekte yardimci olan devrimcileri ve kürtleri yermek olmamali. Yine bu günlerde alevilik calkalaniyor , bu calkalanmayla ya durulanip gercek tarihine sahip cikacak yada calkalanmada yaratacagi kücük kabarciklarla devletin istemleri dogrultusunda bir uzanti olacak.

Sorunu biraz enine biraz boyuna bakmak lazim. Bindörtyüz yillik islamlik tarihinin gercek sahibiyiz diyenler kendilerine nedense hic sormuyorlar. Bu kadar uzun yildir islamiz ama nedense niye namaz kilmiyoruz?, bu kadar uzun zamandir islamiz ama muhameddin cok esliligini niye kabul etmiyoruz? Yazili tarihi olmamasina ragmen  kadin erkek esitligi hic bozulmamis. Cemine  cok esli birini almaz ve düskün sayar. Oysa Kurani Kerimde  derki üc kadinin ifadesi bir erkegin ifadesine esittir. Yani anlasilmasi zor bir bilmece. Alevi ozanlari deyislerinde derki ondörtbin yil önce ama nedense bizim dedeler bin dörtyüzü bir adim ileri gidemiyorlar. Simdi bizim o isik sacan ozanlarimizmi yaniliyor yoksa devletin memuru olmak isteyen dedelerimizmi? Son dönemlerde cikan alevi anlayisini tarihini arastiran eserlere bakacak olursak bizim o ulu ozanlarimiz hakliymis yani alevi tarihi öyle söylenen kisa bir tarih degil. On iki imam anlayisi da öyle yakin tarihe ayit bir anlayis degil,    

 
Burada görülen  kabartmaya bakarsaniz bektasi görünümlü on iki insan. Peki bu kabartma resim bes bin yillik bir tarihi anlatiyor nasil olacak. Kafada bektasi küllahi semaha döner durumda resmin dili görünümüdür bakinca anlasilir.

 
 
Dünyayı simgeleyen tunç dinsel sancak (M.Ö. 2100 - 2000)

Bu sancaga iyi bakilinca bundanda on iki kus resmi görünür. Yani on iki sayisi arabistana sadece özgü degil. Bir tanesi kiriktir

 

 Dinsel Sancak (M.Ö. 2100 – 2000Buda alevi inancindaki dünya kirmizi öküzün boynuzunun üstündedir söylemiyle örtüsür durumda ne olacak simdi? 

Alevi deyimleri bile yozlastirilmis bizleri yani alevileri sanki biz hirsizmisiz, ockuruna düskünmüsüz, yalanciymisiz gibi bizi töhmet altinda birakirlar. Ne diyor dedelerimiz “Eline, beline, diline  sahip ol” acilimi hirsizlik yapma ,kari kiza kötü bakma ve yalan söyleme.  Bizler hirsiz yalanci ve ockuruna düskün insanlar degiliz. Ockuruna düskün olanlar beli dokuz karilarla yasayanlar daha bulug cagi gelmeyen kizlarla evlenenler bunlari herkes biliyor. Bir de bunu daha ileri götürerek allah kitabi dedigi kitapta onaylatiyor. Eline(Memleketine), Beline (Soyuna sopuna), diline (konustugun diline yani ana diline) sahip ol diyor bizim yüce isik sözcügümüz. Eger bu kavramlari yerine koyarsak bir yerlere variz diye düsünüyorum.

 Alt paragraf icin ne düsünmek gerekir diye kendi kendime cok sordum, ben kürtceyi iyi bilmem ama hanimin iyi bilir, bu sümer cümlesini okuyunca kürtce cümle gibi ve anladi diye bilirim. Yani dilimize baskalari sahip cikmislar ve bizler kürtler aleviler bir sürü varligimiza sahip cikamamisiz. 

 Birinci Dünya Savaşı yıllarında Viyana’da Asuroloji profesörü olan Bedrich Hrozny yaptığı araştırmalarla Hititçe'nin bir Hint-Avrupa dili olduğunu göstermeyi başardı. Hrozny’nin 1915’de okuduğu ilk Hititçe cümle şuydu: "NINDA-an ezzateni watarra ekutteni" – "ekmeği yiyeceksiniz, suyu da içeceksiniz". Cümlenin başındaki NINDA ideogramının Sümerce "ekmek" anlamına geldiği eskiden beri biliniyordu.  2009  umutlarin gerceklesecegi yil olmasi dilegiyle, Silah gölgesinde cocuklarimiz büyümesin.       Hasan ASLANBu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.