Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

SOYKIRIMIN DERİNLİĞİNDE KADINLAR SAKLI

 

GetAttachment.aspx

SOYKIRIMIN DERİNLİĞİNDE KADINLAR SAKLI

Ayfer Ber


Kara yıldı o yıl
Kıyımın orduları delip deşti dağı bucağı
Öyle bir zulümdüki
Kadınların çığlığında utandı dereler,taşlar
Öyle bir yıldiki
Sardunyalar,Nergizler bu utançtan açamadı kanatlarını
Önce kıyımdan geçirilip,arkasında utandırılıp,unuttrulacaklardı
Kırılacaktı kanatları
Çünkü hayatın en acımasız işkencesine maruz kalacaklardı
Sonra ya kurşuna dizileceklerdi Ya da kendilerini uçurumlardan atacaklardı
Çocukları ellerinden alınan kadınlardı
Yük trenleriyle Türkleşsinler diye batıya sürğün edilenler
Adları,dilleri,inançları yasaklanan kadınlardı
Kalpleri bir daha sevmesin diye cezalandırılan kadınlardı
Savaş ganimeti olarak tecavüzcüleriyle zorla evlendilen kadınlardı.
Onlar unutulan kadınlardı.
Bir daha haber alınmayan,kaçırılan,kendi topraklarına hasret kalarak ölümsüzleşen kadınlardı.
Soykırımlarda kadınlara yapılanlar yeterince Uluslar arası platformlara taşınılmadı.Lahey Adalet divanına Dersim davasını taşıdığımızda en çokta unutulan kadınları anmış yüreğimin en derin yerinden hissetmiştim.Onların çığlığını duyurduğumuz için biraz sevinçliydim ama bir o kadarda huzursuzdum.Çünkü halen yolun başındaydık.Çünkü Ermeni,Dersim,Halepçe,Enfal ve diğer soykırımlarda kadınların çektiği dram BM ler sözleşmelerini,İnsan hakları sözleşmelerini tarumar edecek titretecek durumdaydı.Bunun için yüksek sesle çoğalmalıyız.Yüksek sesle daha fazla bağırıp Soykırımdaki kadınların dramını hatırlatmalız.Yaşanılan bu insanlık ayıbının mahkemelerde savaş suçluları olarak yargılanmamaları ise savaşların ne kadar kutsadıklarının açık bir ifadesidir. Bunun için soykırım mağduru kadınlarımızı hatırlamalıyız deyip çiçeğimi alıp Fransaya Zere teyzenin yanına gidiyorum.
Onun anlattıklarını anlatmalıyımki canlı tanıklığıyla tarihe izi kalsın.Kızı,Zere teyze beni,annemi görünce öyle çok seviniyorlarki sarılıyoruz birbirimize.Fransanın en güzel yerinde yaşıyor ve oranın en önemli bir ailesi,işverenleri olmuşlar.Güzel dostluklar kurmuş aile.Torunları Zere teyzenin yaşam kaynağı.Onun evi,yurdu artık orası ama belliki gönlü yüzü halen köyünde, Dersimde.Komşuyduk konuşuyoruz doyamıyoruz eskileri anlatmaya.Zere teyze biraz rahatsız.Ama rahatsızlığı bizimle olan sohbetini bölmüyor.Neşeli bu kadının yüreğinin derinliğinde geçmişi saklı.
Ondan annesini,Dersim Tertelesini anlatmasını istiyorum.Annesi benim için bir efsaneydi çünkü,
Türk askerlerinin eli değmesin diye önce çocuğunu sonra kendini uçurumdan atan Kadın.Zere teyze yaşadıklarını hiç konuşmaz ama o ğün beni orda görünce kırmıyor başlıyor anlatmaya.

ERKEKLERİ ÖNCE GÖTÜRDÜLER
Annem Sultan babam Yusuftur.
Tam ayran yapmak isterken Askerler geldi erkekleri hepsini seçip götürdüler.Yaşlılar,kadınlar ve çocuklar kaldık.Hepimiz ağlamaya başladık. Seğedige götürdüler. Ses geldi Tujik baba dediki gelin bizde gidelim.Hepimizi katlederler diye gitmek istemedim.Ben ağladım yok gitmeyelim dedim orda bizi öldürecekler.Ben gitmek istemeyince dediler gelin Zereyi dinliyelim gitmeyelim.
KADINLARA TECAVÜZ EDİLİYORDU
Annem Sultan.Hamileydi kardeşimle.Bizi Çengel dağına doğru götürdüler.Kadınlara zulüm,tecavüz yapılıyor sonra öldürüyorlardı.
Annem Türk askerlerinin eli bana değmesin diye önce kardeşimi arkasında kendisini uçurumda attı.
Kardeşime o an Bir şey olmadı sonra bademcikten öldü.Annem ve kardeşim yaralıydı.Askerler annemi kardeşimi alıp götürdüler.Kardeşimin başını bağladılar.
Hamile olan annemin karnı yarıldı.Bir gözünü oan kaybetti,diğerini ise sonra kaybetti.Diğer kadınlarda kendilerini uçurumlardan atıyorlardı.Bazıları kurtuluyor bazıları kurtulmuyordu.
İNSAN CESETLERİN ÜZERİNE KÖPEKLER ÜŞÜŞMÜŞTÜ
Bizde kendimizi bizi görmesinler diye kardeşim Elifle başka bir kayalıktan attık.Kollarını gösteriyor halen izlerivar.Gelip bizi çıkardı askerler.Askerlere yamek hazırlıyan biri bizi gördü Kürttü.Karnımız açtı anladı bize yemek vermek istedi.Biz yemek yemedik.Almadık ekmeklerini.Kaçtık tanıdıklara raslandık.Bizide alıp Tavuk köyüne doğru gelince birde ne görelim.Dereler,taşlar,ovalar,kayalıkların dipleri hepsi insan cesetleriyle doluydu.Korkudan ne yapacağımızı nereye gideceğimizi şaşırdık.Öyle olmuştuki insan cesetlerin üzerine köpekler üşüşmüştü.Hozata gitmeden Tavuk köyüne gitmişlerdi..Toprağın üstü insan cesetleri vardı.Hepimiz kaçtık saklandık bir mağarada.Bir gün Tavukta kaldık.Hozata gitmek istedik.
BİZE KANLI SU GETİRDİLER
Çok susamıştık acıkmıştık.Su istedik.Getirdikleri su kan doluydu.Nasıl içelim suyu.İki tane genci öldürüp kesip suya atmışlardı.Kardeşlerimizin kanını bize vermek istiyorlardı.Çok utanç verici bir şeydi.Yukarı doğru giderken ekmek yapmak için buğdaylar vardı.Ekmek yapmak istedik baktıkki buğdayların içinde insan cesetleri dolu.Çok zulüm gördük.Toplu katlediyorlardı hepimizi.Sonra köyümüze geri döndük.Olaylarda bitmişti.Hayatta kalanlar evlerine dönüyorlardı.Bazılarını sürgüne,bazılarını ise evlatlık veriyorlardı.
ÖKSÜZ ÇOCUKLARI EVLATLIK VERİYORLARDI
Amcamın ismi Müslümdü.Amcamı önce İzmire sonrada Bileciğe sürgün ettiler.Daha sonra geri döndü.Öksüz çocuklar Pertek başta olmak üzere bir çok yerlere evlatlık verdiler.
BİRİ ANAM, BİRİ BABAM ,BİRİ KARDEŞİMDİR
Zere teyze o anda yaşanılan ilğinç olaylarıda anlatıyor.Bir asker oralıymış ve köyüne insanları öldürmek için yollamışlar.Askerler herkesi öldürüyormuş.Biri bir eve girmiş.Subay öldür demiş ne bekliyorsun askerin silahı elinde kalmış.Subay bağırmış neden öldürmüyorsun ne oldu sana diye sorar ve sürekli öldür derken Asker komutanım nasıl öldüreyim Biri anamdır,biri kardeşimdir,biri babam nasıl öldüreyim demiş.Annem hep ağıt yakardı diye devam ediyor ve başlıyor annesinin ağıdını söylemeye.Hem konuşuyor hemde ellerimi tutuyor.Unuttuklarını kızı hatırlatıyor.Öyle güzel konuşuyorki bu güzel ana bazende bir dengbej tadında ağıtlarını ekliyor.Annesinin söylediği ağıdı söylüyor
Annesinin ağıtı..
ATLI KARŞIDAN GEÇTİ
NALINI PARLATIP ÖYLE GEÇTİ
VAY KAFİR
Jİ BENİ ÇİĞNEYİP ÖYLE GEÇTİ
BİR KAĞIT YOKTUR
YAVRUMA MEKTUP YAZAYIM
NASIL BENİ DÖKTÜ
ÇOCUKLARIMI ORTADA BIRAKTI................