Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Kadınlar İsterse - A.Haydar Gürbüz

Türkiye bir seçim sürecini daha geride bırakırken ardında olumlu olumsuz bir çok tartışmayı beraberinde getirdi. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku’nun bu seçimlerde başarıyla çıkması kürt halkının gerçek ve kararlı iradesini ortaya koymuştur. Özellikle Serhad’da yapılan seçim çalışmalarında kürt kadınlarının istekli ve inançlı çalışmaları bu başarının doğmasında önemli bir etken olmuştur. Kadınların çalışmalara aktif olarak katılımının sağlanması halinde başarının kaçınılmaz olduğunu bugüne kadar yapılan tarihsel devrimlerde de kendisini ispatlamıştır. Seçim çalışmaları sürdürülürken BDP MYK üyesi Yüksel Mutlu, düzenlenen kadın etkinliklerinde “Tarih ispatlamaktadır ki kadınların içinde yer almadığı devrimci ve özgürlükçü hareketler başarıya ulaşamaz. Biz kadınlar 5 bin yıldır eziliyoruz ama artık bu kaderi değiştiriyoruz. 12 Haziran’da Bloğun başarısı, kadınların zaferi olacaktır” demişti ve gerçektende tam olmasada bu başarı oluşturulan Blok açısından büyük oranda sağlanmıştır.Serhad’ta çalışmalara katılan ve bu inançlı iradeyi temsil eden tüm kadınları burada selamlıyor kürt kadının geldiği  ve dahada yükselecegi bu çalışma ve inançlı kararlılıklarıyla gurur duyduğumu belirtmek istiyorum.

 Dersim Kadını Bu Seçimlerde Başarısız Olmuştur, Üzerine Düşeni Yapmamıştır,

Son yıllarda 1937-1938 yıllarında gerçekleşen ve binlerce insanın yaşamına mal olan Dersim Katliamı ile ilgili gerçekler tartışılırken davanın uluslararası ceza mahkemelerine götürülmesi çabaları sürerken, 37-38 Dersim katliamı sırasında en çok zulmü ve katliamı kadınlarımız yaşamışken, kalan kızlarımız ve analarımızın büyük bölümü sürgüne yollanıp zulme ve yalnızlığa mahkum edilmişken bunları bize reva gören dönemin tek partisi CHP’ye seçimlerde(lideri kim olursa olsun ister tuncelili isterse başkası bu katliam gerçekliğini asla örtemez) bu kadar çok oyun akması dersimli kadınlarımızın  tarihiyle hesaplaşma adına birşey yapmadıkları buna karşılık apolitik kimliklerini bir kez daha ortaya çıkarmış kadın haklarını ve kendi örgütlülüklerini bir kenara bırakıp celladına bağımlılığını ispatlamıştır. kadınnlarımızın (hepsini kastetmiyorum,  CHP ye oy verenleri kastediyorum) tercihlerini onlardan yana  kullanmaları Dersim halkı adına ,birde Serhad kadınlarının çalışmalarındki azim ve inanca bakıldığında, Dersim kadınları adına ,Dersim’in tarihi ve yaşadıkları acıları adına büyük bir üzüntü ve kırılma olarak değerlendiriyorum. Kısacası celladına teslim olmadır, katliamı reva görme kabul etmedir. Dersim’li kadınlarımızın onurlarını koruma ve bu hesabı sorma adına Blokun adayı Ferhat Tunç’u desteklememeleri bu davayı dahada güçlü kılacak silahları yaratmayı tercih etmemeleri açıktan açığa celladına teslimiyet bayrağını çekmekten başka bir işe yaramamıştır. Kendi tarihinde vahşice katledilen anne ve babalarımızın bu durum karşısında kemikleri bir kez daha sızlamış bir kez daha vurulmuşlardır. 

Dersim’de son yıllarda yaşanan kimlik kargaşası ve aşiret zihniyetinin yeniden yerleştirme politikaları bu seçimlerde meyvasını vermiştir ve Dersim’in kimyasını bozmuştur. Hiçbir il bugüne kadar 30 yıl boyunca aynı adayı meclise göndermemiştir ama bizim Dersimliler yıkamadıkları aşiret zihniyetlerinden dolayı Kamer Genç’i bir türlü ikna edip adaylıktan vazgeçiremediler. Demekki Dersim’de var olan aşiret zihniyeti sosyalist bilincin giderek tükendiği insanların siyasi bilinçten ve evrensel değerlerden uzaklaştığı bir ortamda kendisini dahada güçlü hale getirdiği gibi gericileşmeye doğru da hızla yol almaktadır. Mesela Seyit Rıza’nın heykeli dikilirken bazı dersimliler o kadar ileri gidiyorlarki neden burada Yusufan aşiretinin liderinin heykeli yok veya Deman yada başka aşiretlerde asılanların. Seyit Rıza Dersimlilerin lideri değil vb. daha bir çok saplantı bu coğrafyada yaşatılmaya çalışılmaktadır. Oysa Seyit Rıza Dersim için bir idol bir semboldur.  Bu çalışmaları bazende etnik kimlik ayrışımına tabi tutarak kürt düşmanlığına varana kadar ilerletmektedirler hatta kürtlerde alevi olmaz, kürtler şafidir, gibi çok haince saptamalara gitmektedirler. Dersim halkı nasıl olurda başka inançlara ve etnik yapılara düşmanca yaklaşabilir, hani 72 millet birdir diyen alevi inancının bu temel felsefesi kürtler sözkonusu olunca nasıl oluyorda bir kenara bırakabiliyorlar bunlar….Fesatlık ve hainlik ancak bu kadar kendisini aşikar bir biçimde ortaya çıkarır. Dersim bugün bu seçimde farklı bir sonuç almış olsada kendi asli değerlerini henüz düşmana teslim etmiş değil. Dersim’in gerçek sahipleri herzaman onurlu ve dik duruşlarıyla bu ülkenin özgürlüğü va hakları için mücadelesini sürdürmüşlerdir ve şu andada sürdürmeye devam etmektedirler. Hiç kimse bu durumu kabullenmemizi beklemesin bu değerlerin bitmesine ötekileştirilmesine hiçbir aklı selim dersimli razı olmayacaktır buna karşı mücadelesinide sürdürecektir.

Emek,Demokrasi ve Özgürlük Blok’unun seçimde kazandığı 36 milletvekili aynı zamanda Dersim’in değerlerini en iyi şekilde savunabilecek temsil edebilecek güçtür. Hertürlü yasağa ve baskıya rahmen elde edilen bu başarı Kürt halkının özerklik istemininde onaylanması ve kabul görmesidir.Bu başarının sağlanmasında hiçkuşku yokki yerel örgütlenmelerinde payı büyüktür. Belediyelerin halka yaptığı hizmetlerin yanısıra halkla ilişkileride büyük önem arz etmektedir. Dersim’de seçimi kaybeden Blok bunun nedeninin birazda buranın yöneticilerinde aramalı  ve hasabını sormalıdır. Belediye başkanının çalışmaları Dersim merkezinde pek memnuniyetle karşılanmamaktadır. Sadece gösteri, panel ve mitingler halkın istemlerine cevap olmuyor. Bölgede hersene yapılan festivalinde buradaki halkı yeterince memnun etmediği daha önceki etkinliklerde görülmüştür halkın istemlerine daha çok kulak verilmeli.. Halkla ilişkilerin bu belediyeler tarafından yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bir başka nedende daha önce yöneticilik yapmış belli yerlere gelmiş ve daha sonrada seçilmemişlerin tutundukları olumsuz veya pasif tutumlarıdır.Şerafettin Halis bunlardan biridir, aday olmadığı anlaşıldıktan sonra Avrupa’da yapılan etkinliklerden çok önem verdiğimiz Brüksel toplantısına dahi gelmedi,galiba artık gerek görmedi seçim çalışmalarında pek görülmedi arasıra görüldüysede laf olsun diye görüldüğü belirtilmektedir. BDP parti merkezi Dersim gibi kozmopolitik özellikleri olan bölgelere daha farklı ve ciddi politikalarla yaklmaşmalı halkı çalışmalarına inandırmalıdır.

Seçimde oy oranları iyi incelendiğinde Pertek ve Hozat için ayrıca bir parantez açmakta yarar görüyorum. Blokun içinde yer alan ve destek veren Emep’in çok önemli bir potensiyeli Pertek ve Pilvenk kesimidir. Çıkan sonuçlara bakıldığında Emep’in Blok için bu bölgede yeterince çalışmadığı görülmektedir, çalışılmış olsa dahi ciddiye almadığı anlaşılmaktadır oysa yıllar önce Pertek Belediye Başkanı Kenan Çetin’de böylesi bir blokun desteğiyle ancak seçilmişti, şimdi onun başkanlık yaptığı bir ilçede bu kadar az oyun çıkmasını iyi araştırıp buna göre çalışmalar yürütmek gerek Pertek ilçe teşkilatına bunu sormak gerek. Buna benzer bir durumda Hozat için geçerlidir Sayın Cevdet Konak’ın o kadar sevildiği bir bölgede Blok’a bu kadar az oyun çıkması nasıl açıklanmalıdır? Burada etkili olduğunu belirten sol bir örgütün seçimi protesto ettiği belirtilsede bu protesto oylarını acaba hangi sandığa attılar? Burada ezilen bir halkın mücadelesini desteklemeyen bir mantık nasıl olurda sosyalizm veya devrim mücadelesinde bahsedebilir kimi bu mücadelelerine inadırabilirler  Cevdet ve Şerafettin Halis kendi bölgelerindeki bu kırılmanın hesabını mutlaka vermeliler neden aktif olaraka blok için çalışılmadıkları iyi analiz edilmelidir. Burada şunuda belirteyim aday Ferhat değilde başkasıda olabilirdi önemli olan adayın adı veya şanı değil bütün bu baskı ve tutuklamalara karşın bir yaşam mücadelesine dönüşen onurun ayaklar altına alınmasına karşın bir varolma savaşımına dönüşülen bu mücedelenin yanında bir dersimliye yakışır şekilde yer alınması ve destek verilmesiydi.

Dersimli kadınlarımız kendilerini ayrıca değerlendirmeli ve bu gidişatta hangi rolü oynayacaklarına karar vermeliler.Ya CHP ile ötekileşecekler uğradıkları tarihsel haksızlıkları kabüllenecekler yada bu haksızlıklara karşı tıpkı Serhad’daki Botan’daki kadınlarla birlikte  mücadeleyi tercih edeceklerdir. Aşiret zihniyetinin olduğu yerde etnik düşmanlığın yaşatılmaya çalışıldığı din çatışmasının istenildiği yerde ve bu zihniyetlerde  kadınların haklarından daha ne kadar sözedebilirizki, bu zihniyetin yaşatılmasında  Dersim kadınları olarak asla pay sahibi olmamayı tercih edeceğinizi Zilan gibi Bese gibi olmanızı ve şu anki ayıbıda temizleyeceğinizi umut ediyorum.

Sonuç olarak birileri yurtdışında kurumları soyup soğana çeviriyor,birileri kürtler şafidir kürtlerde alevi olmaz diyerek hakaret ediyor, birileri kalkıp dersimlileri öz be öz türk ilan ediyor ötekileştiriyor katliamların üstünü örtpas etmeye haklı çıkarmaya çalışıyor vs. vs. ve gel görkü bu birileri Dersim halkı tarafından onurlandırlıyor . Birileride bu memlekette zulum olmuş katliam olmuş soykırım olmuş hesabını sorma çabasında durmadan çalışıyor, barış için hayatını ortaya koyarak dağ daş yol alıyor, barajlara karşı duruyor, hergün dağda burda şurda vurulan ceylanlarının başında ayrılmıyor yanlarına koşuyor, Dış ülkelerdeki parlementolarda toplantılar yaparak dersimlilerin uğradıkları haksızlıkları dillendirip uluslar arası alana taşıyor ,mahkeme mahkeme yargılanıyor tutuklanıyor ve gel görkü sizler bunlara sırtınızı çevirip seçmiyorsunuz tam tersine celladınıza kucak açıyorsunuz...Şimdi bu kocaman ayıbın içinden dersimlilerin tezelden çıkması ve bundan kurtulması lazım bu yüzden yukarıda belirttiğim belediyeler ve yöneticiler başta olmak üzere BDP il yönetimi ve BDP parti merkezi bu durumu acilen görüşmeli birtakım önlemler almalıdır.