Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

7 KARDEŞ-Aziz Öz

6 Erkek bir kız. Baba aynı, anneler farklı. Dört erkeğin annesi 4. bebeğin doğumunda öte tarafa , bebek bu tarafa gelir. Evde 4 çocuk, bir baba ve babanın yaşlı amcası kalır. Amcayı çocuklar dede olarak bilir. Baba da öyle olmasını ister. Çünkü babanın babası Yemen savaşına gider 10 yıl gelmeyince, bekar olan küçük amca, babanın annesiyle evlendirilir ve hem amca hem de üvey baba olur.
Bu evlilikte hiç çocuk olmaz. Bir söylentiye göre yıllar sonra babanın babası YEMEN'den gelir, ELAZIĞ'da olayı duyar ve geri çekip gider. Bir daha da haber alınmaz. Annenin ölmesiyle birlikte öğle zorlu bir süreç başlar ki, evde hiç kadın olmadığından, bebeği beslemek çok büyük bir sorun olur.

Öğle ki, bebek gecenin herhangi bir saatinde ağlayınca, gecenin o saatinde bebeği olan evlerin kapıları çalınarak emzirilmesi rica edilir. Bir kaç ay bebek böyle kapı kapı gezdirilerek emzirilir. Bir süre sonra çocukların halası işlerin böyle olamayacağına karar vererek bebeği kendi yanına alır. Kendi koşullarını da çok zorlayarak. Bu kez zorlu süreci hala yaşar.

Ama bebek daha emin ellerdedir ve yaşama şansı artmıştır. Fakat kalan çocuklar da küçük olduklarında onlar için zorluk devam eder.
Bir zaman sonra, baba evlenir. Çocuklar için daha rahat bir süreç başlar. Evde yemek yapacak, evi çekip çevirecek bir kadın vardır artık. Kısaca dişi kuş yuvayı sağlamlaştırır. Büyüğü kız olmak üzere üç doğum yapar yeni anne. Öte yanda ilk annenin çocukları büyümüştür artık. Babaya yardımcı olurlar, işlere müdahe etmeye başlarlar. En büyükleri evlenir ve evde kadın sayısı artmıştır.

Bu da annenin işlerini hafifletir. Halanın yanında büyüyen bebek artık iş yapacak
yaşa gelince(10-12 yaş), baba onu eve getirir. Ancak çocuğun aklı fikri halanın evindedir. Zaman ve fırsat buldukça halanın yanına gider.Halayı anne beller. Halanın ve ailesinin yeri O'nun için hep çok çok özel olur. Öyle ki, kendi çocuklarına bile o özeli ve saygıyı aşılar.
Bir süre sonra daha en küçük çocuk kundaktayken, anne yıldırım çarpması sonucu ölür. Baba birkez daha yıkılır. Fakat büyük çocuklar ve eşleri babayı sarıp sarmalarlar ve daha fazla sarsılmasına izin vermezler.Birlik içerisinde, iç ve dış işleri yürütürler. Bu kez yetim kalanbebeğe ablası annelik yapar. Bundan dolayı ablanın yeri bu en küçük
kardeşin yanında hep çok özel olur. Baba ve en büyük oğul yaş farkları çok büyük olmadığından, aralarında iki arkadaş gibi bir ilişki gelişir.Hatta diğer kardeşler, babadan değil daha çok en büyük abiden çekinirler.En büyük abinin verdiği kararı baba dahi değiştiremez. Büyük kardeş babaya adıyla hitap ederken, ötekiler "keko" diye hitap ederler. Zaman zaman büyük abinin babayı da aştığını görünce müdahale ederler ancak,sonuç alamazlar. İşler tam bir elbirliği içinde yürütülür. Kimisi koyunlara,kimisi çifte, kimisi oduna, kimisi diğer işlere gider. Bu iş bölümünde baba
ile birlikte büyük abinin işi de daha çok planlamak olur. Öteden beri köyde ekonomik durumu en iyi olan ailelerden biridir bu aile.
Kardeşler kendi aralarında saygıya dayalı bir ilişki sürdürürler. Farklı iki anneden olduğu asla fark edilmez. Köyle ilişkileri de her zaman daha yapıcı ve onarıcı olur.
Baba en küçük yani yedinci çocuğu okula gönderir. Köyden okula giden ilk gurubun içinde yer alır. Artık torunlar da büyümeye başlamıştır. Baba büyükten başlayarak, tarlaları, arsaları ve hayvanları bölüştürerek,evleri tek tek ayırır.
Babanın gözünde, en büyük oğul zeka ve siniriyle; ikinci oğul tez canlılığı ve çalışkanlığıyla; üçüncü oğlu, düzenliliği ve sakinliğiyle, dördüncü oğlu,girişkenliği ve hesap bilirliğiyle; beşinci çocuğu(tek kızı) babaya düşkünlüğü ve olgunluğuyla; altıncı çocuğu(oğul) yiğitliği ve sertliğiyle,yedinci çocuğu(son oğul) eğitimi ve açıklığıyla ön plana çıkar. Ama her zaman en küçüğün yeri biraz daha özel olur.
Bu aile BEYRIK ailesidir. Babanın amcası BEYRIK, Baba İsmail, çocuklar sırayla, Musa, Mustafa, Munzur, Mehmet Ali, Qum, Hıdır, Hüseyin.Hala Elo(Mehmet Yılmaz'ın baba-annesi).