Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

'Çuvaldaki parça oğlumdur'

Uludere katliamının sonrasında bir baba, savaş uçaklarının bombaladığı yerden topladığı “beden parçalarını” iki çuvala koyup yetkililere “Çuvallar içerisindeki ceset parçaları benim oğlumdur” diyerek teslim etti. Bir ağabey ise önce “mavi renk pijamalı” bir bacak, sonra ise “bir parça kol” buldu ve görevlilere iletti.

Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “2011/1019” numaralı dosyayla yürütülen soruşturmada, Cumhuriyet’in ulaştığı cumhuriyet savcılarından adli tıp uzmanlarına, zabıt kâtiplerinden otopsi teknisyenlerine kadar toplam 23 kişinin imzasını taşıyan otopsi raporlarının büyük bir bölümünde ölüm nedeni “Kişinin ölümünün yüksek kinetik enerjili patlayıcı mühimmat ile husuli mümkün blast etki ile meydana gelen künt kafa travmasına bağlı kafa kubbe ve kaide kemikleri kırıkları ile birlikte yaygın beyin doku harabiyeti ve beyin kanaması” olarak ifade edildi. Otopsi raporları içerisinde en dikkat çeken belirlemeye göre, dirsek kısmında kopmuş ve aidiyeti bilinmeyen bir “sol kol” ile “sağ bacak” da incelemeye alındı.

26 yaşındaki Celal Encü’nün babası Mehmet Salih Encü’nün otopsi sırasında anlattıkları o gece yaşananların istihbarat tartışmalarından da öte yok sayılmış bir insanlığı ortaya koyar nitelikteydi. Olay yerinde oğlunun cesedini ararken “Üzerinde oğlunun giydiği elbiseler olan parçalanmış bir cesetle” karşılaşan bir babanın kurduğu tümce, yaşanılan acı gerçekliği ortaya koyuyordu:

“Bu ceset parçalarını iki adet çuval içine koyarak yetkililere teslim ettim. Benim teslim etmiş olduğum çuvallar içerisindeki ceset parçaları oğlum Celal Encü’ye aittir.”

Celal Encü’nün otopsi raporunun dış muayene bölümündeki “2 ayrı çuval içinde gönderilen vücut bölümlerinin açılmasında, erkek cesedi olduğu tespit edildi. Tüm vücudun yoğun olarak siyah renkte is ile bulaşık olduğu görüldü. 2. çuval içerisinde ayak bileğinden kopmuş halde bir adet sol ayak, kas ve yumuşak doku parçaları ile tibia kemiği çıktı” değerlendirmesi dikkat çekti.

Mavi pijamalı bacak


21 yaşındaki Hamza Encü’nün cesedi ağabeyi Yusuf Encü tarafından teşhis edildi. Olaydan hemen sonra patlamanın olduğu yere giderek kardeşini aradığı sırada “kardeşine ait parça”yı bulduğunu anlatan ağabey Encü’nün, sonrasında yaşadıkları otopsi tutanağına şöyle geçti:

“Bu organın kardeşime ait olduğunu, üzerinde bulunan mavi renk pijamadan ve ayak yapısından anladım. Bir müddet sonra arkadaşlarım bir adet kol parçası bulduklarını söylediler. Bu organa baktığımda kardeşime ait olduğunu tespit ettim. Daha sonra söz konusu bu parçaları çuval içinde yetkililere teslim ettim. Benim kardeşimin ismi Hamza Encü’dür.”

Hamza Encü ile ilgili otopsi tutanağının sonuç bölümünde “22 No ile numaralanan 2 ayrı çuvalın 22-a ile işaretlenenin içinden bir adet sol kol çıkartıldı. Kolun yoğun siyah renkte is (yoğun benzin kokusu ile birlikte) ile bulaşık olduğu görüldü” denildi.

18 yaşındaki Aslan Encü’nün ağabeyi Halil Encü, olay yerinde kardeşini ararken önce “bir çift ayak” bulduğunu söylerken sonrasına ilişkin sözlerini “Bir kol parçası ve beden parçası ile karşılaştım” diye sürdürdü.

19 yaşındaki Özcan Uysal’ın “tıbbi kimliğinin tetkik edilemeyecek derecede baş bölgesi parçalanmış, saçlarda toprak parçalarının olduğu” saptamasına yer verilen otopsi raporunda, ölüm nedeni “ağır kafa travmasına bağlı çoklu kafatası ve boyun kemik kırığı ile birlikte ağır beyin doku harabiyeti, iç kanama” olarak kaydedildi.

İLHAN TAŞCI/Cumhuriyet