Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Proküst Cumhuriyet Dersim’de Yenilecektir-Polat Durmuş

Eski Çağlarda ormanın derinliklerinde Proküst adında bir haydut yaşarmış, bu haydut gelip geçeni soymanın yanında birde kendi yaptığı bir tabuta yatırır tabuta sığmayan, haydur kurbanlarının dışarda kalan kol ve bacaklarınıda tabuta sığacak şekilde kesermiş. Bu hunhar acımasız ve karanlık Proküst zihniyetini ve pratiğini tarihtenittihat terakicilerin daha sonra da Kemalistlerin miras aldıkları su götürmez bir gerçekliktir.

Proküstler,başta Fransız devrimi ve bir çok ulusal-sosyal devrimleride ödünç aldıkları eşitlik ,özgürlük,kardeşilik sloganları ile halklarımıza gelecek adına yeşil ışıklar yaktılar.Tarihsel anlamda en zor süreçlerini yaşadıkları bu çağlarda kirli geçmişlerini özür mahiyetinde Anadolu- Mezopotamya’da yaşayan tüm halklara yukarıda saydığım vaatlerle gittiler. Cumhuriyet ilanı müjdesi ile Alevi-Bektaşi inancındaki ileri kesimleri ziyaret ederek ihtiyaç duydukları maddi ve manevi desteği aldılar.

Cumhuriyetin kurucuları Kürtlere “Özerklik” vaat ederek yanlarına çektikleri biliniyor,propagandaları ile etkilemedikleri hiçbir halk, sosyal siyasal kesim kalmamıştı sonuçta. Emperyalıist batının yanında yeni kurulan Sosyalist sisteminde büyük desteklerini aldılar.Denilebilirki aynı süreçte heriki karşıt gücün desteğini alan tek rejim Kemalistlerdi.

Daha çok batının çıkarları gereği kemalistlere bugünkü cetvelle çizilen sınırlar dahilinde bir devlete gözyumuldu. Kemalistler sistemlerini oturttukları oranda halklara sırtlarını döndüler. Ermenileri ve süryanileri 1915-16 yıllarında soykırıma uğratmışlardı.Otantik bir çok halk ve kültüleri yoketmişlerdi.Devreye konulan artık Proküst uygulamalardı. Tek dil,tek bayrak,tek ırk ve yegane ulus oluşturma politikalarına hız verildi. Burada belkide bin yıllardır hayellerini kurdukları amaçlarına ulaşmak için günde doğmuştu. Cumhuriyeti ilan etmeden önce verdikleri sözleri yerine getirmeyen halkların taleplerine cevap olmayan bu yapıya karşı sesler yükselmeye başladı. Koçgiriye askeri hareket yapılır ve isyan bastırılır etkisiz hale getirtilir. Cumhuriyet dönemi ilk ciddi kürt isyani Şeyh Said ayaklanması bastırılıyor.Ağrı-Zilan ayaklanması hakeza aynı akibete maruz kalıyor.

Dersim’ede tarihsel düşmanlıkları gereği 1937-38’de kapsamlı bir askeri soykırım hareketi gerçekleştirilir. Tarihi boyunca özerk yaşamış, bir çok halka kültüre ve inanca kucak açmıştı Dersim Coğrafyası. Arap-İslam ordularının hedeflerindede Dersim vardı ama bir türlü Dersim’e ulaşamamışlardı veya birşekilde başarılı olamamışlardı. Osmanlılarda çok istemişlerdi ama hakimiyeti asla kuramamışlardı.”dersime sefer olur zafer olmaz” söylemi bu anlamda tarihsel bir gerçeklikti. Cumhuriyet kurulduktan sonra Dersim davası masaya yatırılır ve soykırım projesi uygulanarak Dersim’e büyük kayıplar yaşatılır,ardında sürgünler,zorunlu göçler, asimilasyaon politikaları vs vs. Devreye konulur. Hala günümüzde de bu politikalar sürdürülmektedir. Dersim toplumu yaşadığı bu 75 yıllık travmayı hala atlatmış yaralarını sarmış değil.

Son yılların her alandaki devasa mücadelesi sonucu Dersim’e yaşatılan karanlık dönemlere ilişkin bir çok bilgi, belge ve dökümanlar ortaya çıkmaya başladı.Hiçbirşeyin resmi ideolojinin pompaladığı ve yansıttığı gibi olmadığınıda değerli araştırmacılarımız, kurumlarımız iç ve dış kamuoyunun bilgisine sundular,resmi boyutta uluslararası kurum ve mahkemelere taşıdılar. En son edindiğim bilgilere göre Roma’da bulunan UCM’ye başvuru yapılmıştır. Bu  mahkeme ve girişimler sonrası bir çok gizli kalmış bilgi ve belgeninde aydınlanacağını düşünüyorum buda biz dersimlilerin acılarını bir nevide olsa hafifletecektir.

Bu süreçte devletin kendisi olan AKP hükümeti Osmanlıya yaraşır şekilde bir manevra yaptı. Halkımızın yüzyıllardan beri sürekli dillendirdiği”Osmanlıda oyun çoktur” sözü böylece bir kez daha tasdiklendi. Avrupa’daki girişimler sabote edilmeye çalışılırken  başbakan yarımağız bir özür dileyebilirim dedi. Bu aslında bir itiraftı fakat bu özrün sonrası gelmedi gerekleri yapılmadı ve yapılmayacakta.

Dersim’e ruhen sızabilir miyim hesapları tekrar deneniyordu.Ermeni soykırımından sonra Dersim soykırımınında uluslararasılaşması ve mahkemede olası olumlu sonuçların alınması devleti zordurumda bırakacaktır.Halklarımız yaşatılan soykırımlar uluslararası mahkemelere daha rahat götürülebilecektir. Engelleme girişimleri, korkuları ve yarımağız özürleri bu tereddütleri yüzündendir. Diğer bir amaçlarıda binbir emekle yaratılmış kurumlarımızı çalışamaz duruma getirmek,işlevsiz kılmak ve insanlarımızın bilincini bulandırmaktır.

Halkımız ve kurumlarımız herzaman olduğu gibi günümüzde de Proküst Cumhuriyeti ve yeni oyunlarını deşifre edecek,zafer heveslerini kursaklarında bırakacaktır.Bu alanda mücadele yürüten tüm birey,kurum ve kuruluşlara başarılar diliyorum...Hep birlikte tarihi haksızlıkları ve karanlıkları yırtmaya ortaya çıkarmaya ve mücadele etmeye devam