USULCA....ayfer ber
Nereye dönsek,nereye baksak
genç yüreklerin yarım kalan
sessiz melodileri kavurur içimizi.
Nereye baksak,nereye tutunsak
bir şey anımsatıyor bize.
Yitip giden sevdalar,terk edilen evler
bomboş sokaklar.
Neden yüreklerimiz bu kadar buruk
bu kent neden bu kadar acıyla bakıyor bize.
Acı duyuyoruz şehrin derin ıssızlığına.
gözyaşlarımız sel oluyor ölü şehrin sessizliğine.
Kayıp giden yıldızların peşinden koşmak
Ölü şehrin sessizliğinden sıyrılıp
derinliklerde akan deryalarda buluşup çığlık olmak
çığlık olmak gecenin derin sessizliğine
çığlık olmak genç yüreklere USULCA......
ayfer ber..ağustos 2012
UÇMALI
Mor menekşe kucak açmış yüreğini, kırık kanatlı güvercine.
uçamamış kırık kanatlı güvercin .
yüregindeki sevdalı dağlara.
o dağlarki yüreğinde binlerce yıl özğürlük ateşini harlamış.
bağrına basmış güneşe sevdalı genç yürekleri.
o dağlarki
Mezopotamyayı,Asyayla
Afrikayı,Avrupayla buluşturmuş.
kocaman cınarları,nehirleri bütünleştirmiş.
o dağlarki
anaların yüreğini kor evlat hasretiyle bırakmış.
kırık kalpli güvercinleri yetim bırakmış........
o dağlarki
yüregi özgürlük tutkulu cocukları saklayamamış
cabuk bırakmış onları özgürlük deryalarına.
her daim acıları çoğalmış mezopotamyanın........................
kırık kanatlı güvercin
uçmalı sevdalı yüreklere.
asyayı,afrikayla
atlas okyanusunu dicleyle buluşturmalı.
güne merhaba diyecek küçücük yürekleri özğürlestirmeli.
uçmalı...uçmalı.......uçmalı.......kırık kalpli güvercin .
günese sevdalı cocuklar için uçmalı.
yüreği yanık analar için, deryaları bulusturmak için uçmalı..................
ayfer ber.....16.06.2012
ASİ SEVDALARLA KUŞANIRIZ BAHARI
Beyaz kar tanesini nasıl boyarızki kırmızıya,
Baharı nasıl dönüştürebilirizki karlı kışa,
Fırtınanın yörüngesini nasıl değiştirebilirizki,
Nasıl vurdum duymaz yaşayabilirizki şu üç günlük yaşamda.
Bir gencecik insan bedeninini atarken namluların üstüne,
Daha doğmamış,küçücük bedenler yok edilirken,
Kabul görmez bu zulüm makinelerini yüreklerimiz.
Donakalır insanlık,donakalır kaybedilen düşler.......
Ürperir yüreklerimiz,
Yinede gelecek güzel günlerin umutları yeşerir içimizde her defasında..
ASİ SEVDALARLA KUŞANIRIZ BAHARI.
Kimbilir belki yakındır umutlarımız...............kimbilir belki yakındır umutlarınız....kimbilir....
ayfer ber.....28.08.2011
bir yıldız kayar sonsuzluğa.........
bir yıldız kayar,uçuşur yüzümüzdeki gamze gülüşmeler
nedendir bilinmez buruk yüreğimiz
çalar yüreğimizi gecenin ıssız kayan yıldızın parlaklığı
bir yıldız kayar gecenin karanlığında
içimizdeki yanlızlığa akar yıldızın parlaklığı
ayın parlaklığı insanın yüreğini paramparça edip sızlatsada
gecenin ıssızlığı korkutsada yüreğimizi
gece yıdızlar,sevinçler,umutlarla dolu......
Bir melodi tutturur gecenin ıssızlığı
İçimizdeki en derin melodi gibi dans eder
akar yüreğimiz yıldızın güzelliğine.
bir çocuğun gülüşü gibi ısıtır içimizi
bir yıldız kayar gecenin karanlığında
açılın... açılın... açılın .....açılın................
güneş gözlü çocuklar bizi bekler....
bir yıldız kayar gecenin karanlığında
bir yıldız kayar ucsuz bucaksız sıradağlarda
bir yıldız kayar yüreğimizin ıssız derinliklerine
bir yıldız kayar sonsuzluğa......................
ayfer ber.............24.Mart 2012
İran’da binlerce yıl öncesine ait mağaralar, zorlu kış aylarında köylülere ve hayvanlarına barınma olanağı sağlıyor.





Em ‘ewul pezan nas bikin, sê çeşît rengê pez hene; pezê sor, spî û reş. Xûyê bizinê bi rik û har e, mih jî sernerm û mûlayim e.
Biletler için:
Sesi ve müziği ile ünü Amerika’ya varan Kürt sanatçı Aynur Doğan, bir süredir yaşadığı Avrupa’dan dünyaya açılma projeleri üzerine çalışıyor. Aynur Doğan, uluslararası alanda prestijli müzik şirketleri ile yeni projeleri üzerinde çalışırken, Amerika’nın Boston kentindeki Berklee Müzik Okulu tarafından kısa bir süre önce kendisine verilen “Akdeniz Müziğinin Divası” ödülü ile müzik kariyerinde yeni bir sayfa açmaya hazırlanıyor.
Yönetmenliğini yaptığım film ‘He Bu Tune Bu’ (Bir Varmış Bir Yokmuş) festivalinizde değerli bir ödüle layık görülmüştür. Bir sinemacı için tatbiki ödüllendirilmek gurur verici ve teşvik edici bir olaydır. Ancak üzülerek belirtiyorum ki bu ödülü kabul edemeyeceğim. Hepinizin bildiği gibi geçen yıl Avrupa’nın göbeğinde, Paris’te, şehrin ortasında üç siyasetçi Kürt kadını güpegündüz vahşi bir şekilde katledildiler. Dünyanın en güvenli bölgesi olarak bilinen Avrupa maalesef bu üç devrimci kadına mezar oldu. Bu katliamın üzerinden uzun vakit geçmesine rağmen Avrupa hükümetleri ve yargı kurumları maalesef yeterli bir duyarlılık gösterip olayı hala aydınlatmadılar. Avrupa ve özellikle Fransız hükümetinin bu sessizliği ve duyarsızlığı Fransız istihbaratının ve dolayısıyla hükümetinin bu olayın üstünü örtmeye çalıştığı izlenimi vermektedir. Bu olay ile birlikte, Kürtler ve ezilen diğer halklar açısından, Avrupa’nın demokratik, adil ve hümanist değerleri anlam yitimine uğramıştır. Avrupa’nın aydınları, sanatçıları, siyasetçileri bu olaya karşı yeterince ses çıkarmayarak üzerlerine düşen sorumluluklardan kaçınmışlardır. 

Hasan Coşar‘la, çıkardığı ilk kitabı ’’Tarihte ve Günümüzde Kadın’’ üzerine bir söyleşi yaparak, siz değerli okuyucularımızın ilgisine sunuyoruz.
