Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

BİR ÇINAR DAHA DEVRİLDİ...Hasan ASLAN

Emma Bombeck Avustralya‘da kanserden öldü.. Ölümünden hemen önce şunları yazdı..

Hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer;

Daha az konuşur ama daha çok dinlerdim..

Bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım..

Ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey;

Her dakikasını degerlendirmek olurdu..

 Dikkatle bak.. Gerçekten gör.. Yaşa.. Vazgeçme..

Küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç..

Bu kadının başka bir hayatı olsaydı bunları zapacaktı. Ama bizim hala hayatımız devam ediyor onun için bizim hala yapabiliriligimiz var demekki o zaman uygun davranalım. O Asırlık çınarları birazda olsa dinleyelim derim, dinlersek ne kaybederiz.

Kendi anlatımından “37-38 Dersim katliamı sırasında  ben 16-17 yaşlarındaydım”  Yani  yaklaşık olarak 92 yaşındaydı. Avşekerin bir  değeriydi Doğan Konak. 19 Haziran 2012 tarihined hakka yürüdü. Yılların yorduğu vucudu ameliyat için aldığı narkoza direnemeyip yenik düşer.” Uyumak yarım ölümdür” derler bu uyumak onun için yarım değil tam ölüm olmuş.

Bir Afrıkalı ata sözü şöyle der; “Her ölen yaşlı bir insan yok olan bir ayaklı  kütüphanedir” Evet Doğan Konak’ta bir ayaklı kütüphaneydi, ölümü de bir kütüphane kayıbıdır, bilgi kaybıdır.

                Doğan Konak, Avşekerde doğup büyüyen saygın hürmeti hak eden bir yattı. Doğan amca, Dersim 37-38 katliam tanıklarındandı ve Dersim bir tanığını daha yitirdi. Doğan Amca hakka yürüürken bildiklerini beraber götürmedi, belirli kesitlerini yaşamının sonunda bizlerle paylaşmaya başladı. İzine gittiğim her yıl Doğan Amcayı ziyaret eder ve onun anlattıklarını kaydt altına alırdım . Önceleri çok şeyler paylaşmak istemiyordu ama o da her halde bir şeyler hissediyor ve bildiklerini beraber götürmek istemiyordu. Hatta, 2012’in nisan ayında kendisini ziyaret ettigimde sana daha anlatacaklarım var “Karagözün oğlu” dedi.Benim babamın lakabı “Cawraş Mahmut” ama Doğan amca türkcesini söylemeyi tercih ediyordu. Yine bir gün arabayla Ağzuniğ’e giderken Ağzuniğ’in altındaki dereye gelince çok derin bir iç çekti. Ben, dedim ne oldu Doğan Amca?. “Bu derede kızlarımıza tecavuz ettiler hiç unutmam” dedi. Dedim bana daha önce bundan hiç söz etmedin. Dedi ki “birgün sana anlatırım....”Hürmetle ellerinde öpüyorum ve ailesine başsağlığı diliyorum.  

                Anlattıkları onun bilgisinin yanında deryada bir damla kadardır, o deryayı beraberinde götürdü. O nun için diyorumki “yaşlı çınarlarımıza kıymet verelim onlar konuşsun biz dinleyelim.” Çünkü onların konuşacak zamanları artık sınırlı, bizim daha konuşacak çok zamanımız var.

Nur içinde uyu

Hasan ASLAN