Köydeki Çocukluk Anılarım- Melek Ber
Kurmeş info-Melek köyümüzün en yaramaz çocuklarından biriymiş.Onun anıları ve yaramazlıklarını hep dinlerdik.Şimdi istedikki kendi çocukluk yıllarını bizimle kendisi paylaşsın.Hemen o anlatamam hepsini diyor.Aslında en çok dedem apo Alin´in anıları var ama sitede yayınlanacak şeyler değil diyor.Köyümüze eskiden Pirlerimiz gelirlerdi.Gelen Pirler beni çağırır kendileri için özel hazırlanmış yemeklerden yedirtir ve oturdukları makatlardan benide yanlarına oturturlardı.Düşününki küçücük bir çocuğa ne kadar değer verdiklerine.Kimse bir şey anlatmazken ben olup biten herşeyi onlara anlatırdım.Onlarda büyük bir zevkle dinlerlerdi beni yanlarından ayırmazlardı.Beni çok severlerdi diye ekliyor..
KUME,ŞEME
Ben küçükken ede Gulizar´da kalmıştım gece.Sabahın köründe kalkıp Keko´yla Telo´nun evine gittik.Kume kuru ekmek pişirmiş,pişirdiği yemeğin bir tabağını Keko´ya ikram etti.Keko yemeginin hepsini bitirmedi.Tabağın altında kalan yemeği Kume bana verdi,bende yemedim. Daha sonra kendilerine sofrayı kurdular.Şeme Melek gel yemek ye dedi.
Kume o tarafta ben verdim yemedi dedi.Bende hemen o Keko´nun artığıydı,diye yemedim dedim.Ama şimdi yerim dedim.Oturdum yemeğini bir güzel yedim.Karnımı doyurup dışarı çıktım.Ama kapının önünde durup,dur bakayım bunlar benim hakkımda konuşacaklarmı yoksa konuşmayacaklarmı diye kulağımı kapıya dayadım.Bunları dinlemeye başladım.
Kume hemen dedesi Ali gibi geldi sabah sabah karnını doyurdu gitti.Şemde devamında dediki „Zeynike Uske boşu boşuna MELEK MELEK hiçmi annen sana paçık sarmamış” dedi.
O arada bende kapıyı açıp ikisine hiçmi utanmıyorsunuz bana bir kaşık yemek verdiniz,hemen arkamda dedikoduya başladınız,der demez rahmetli Kume teyze beni bizim kapıya kadar kovaladı.
Arkamda bağırıp,sen kapı dinledin.Diğer Dünyada iki kulağını çivileyecekler dedigini kaçarken duyuyordum.Bende Kumede korkmadım ama Kume teyzenin sözü kulağımda kaldı.Hemen gidip anneme kapı dinleyince kulakları çiviliyorlarmı diye sordum.Annemin ilk sözü yine ne yaptın Melek sabah sabah ,derken Kume içeri girdi.............
USIK´IN DÜĞÜNÜ
Usık amca rahmetli olup kırkı veriliyordu.Kırkında helvası veriliyordu.İnsanlar akın akın kırka gidiyorlardı.Bizim Asker yeni doğmuştu.Askerin kirvesi Çake teyzede bizim evdeydi.Annemde çeşmeye gitmişti.Eve gelip bir tas bulgurumu doldurup,üzerine havlu attım.Kirve Çake bana bulguru nereye götürüyorsun diye sordu.Bende döndüm kendisine Usık amcanın düğünü var oraya götürüyorum dedim. Evde çıktıktan sonra annem çeşmede dönmüş.Çake Hediye Usık´ın düğünü varmı buğün Melek bir tas Bulguru alıp düğüne gidiyorum deyip çıktı gitti. Annem telaşlanıp kız kiriv Usık´ın düğünü ne buğün kırkı var deyip peşimde koşmuş.Ben daha yoldayken Mamık´ın kapısının önünde annem beni yakaladı.Annemi görünce anne ben Usıkın dügününe bulguru götürüp yerine helva getireceğim dedim.Annemde yeter Mele sen bizi rezilmi edecen deyip beni geri getirdiğini hiç unutmuyorum...
ÇERÇI SILO
Bir gün kapımızın önüne çerçi Sılo geldi.Annem ekmek pişiriyordu.Babam Halil amcaya çalışmış,karşılığında ise Halil amca bize taze peynir getirecek ama daha getirmemişti.Eve gelince acıktığımı anneme söyledim.Annemde dedi taze ekmeği al üzerinede çökelek sür ye dedi.Ben kendimi yere vurup yok ben peynir istiyorum dedim.Annem peynir daha gelmedi,gelince yersin dedi.Bende küsüp tahta makatın altına girip ağıt yakmaya başladım. O arada dayım Yusuf gelip oda beni dinliyormuş.Anneme diyorumki ağıtımda „sen niye geldin bu fakir adamı aldın,neden peyniri olan birini almadın.”
Sen düşünmedinmi Melek doğacak ne yiyecek.Kuru ekmekmi yiyecek.O arada dayım beni çağırıp gel Melek bakkala gidelim sana ne istersen alayım dedi.Birde makatın altında çıktımki çerçiye gelen bütün kadınlar beni dinliyor.Hemen utancımda geri yine makatın altına girip akşama kadar orda çıkmadım.
Melek Ber....Köln