Muhabbet Kurt tahliye oldu-İlk sözü "buruk bir sevinç" oldu

 Tutukluluk süresini sınırlayan düzenlemeyle bazı siyasi tutuklular  akşam saatlerinde tahliye oldu.Tahliye kararı verilen tutuklular arasında 10 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan siyasi tutuklular Muhabbet Kurt, Barış İnan Serdar Güzel, Şahap Doğan ve Ercüment Yıldız bulunuyor.Yine siyasi tutuklulardan Fırat Canlar ve Ahmet Kesikkulak'ın dosyasının ise Cumhuriyet Başsavcılığında olduğu öğrenildi. Bu iki tutuklunun ise yarın tahliye edilmesi bekleniyor.

Haber Videosu için bu linki tıklayınız

İlk sözü "buruk bir sevinç" oldu
13 yıl cezaevinde kaldıktan sonra dün gece serbest bırakılan Muhabbet Kurt, Gebze Cezaevi önünde çiçeklerle karşılandı. Kurt'un tahliye olduktan sonra ilk sözü, "Buruk bir sevinç yaşıyorum" oldu.

“Bu sevinci dolu dolu yaşamam mümkün değil”

Muhabbet Kurt, Gebze Cezaevi önünde yaptığı açıklamada, buruk bir sevinç yaşadığını ifade etti.

"İçeride yıllarca yatan arkadaşlarımız var, bu yüzden bu sevinci dolu dolu yaşamak mümkün değil" diyen Kurt, cezaevinde kaldığı 13 yılın çok uzun bir zaman olduğuna işaret ederek bugün 10 yılın tartışma konusu olduğunu söyledi.

Kurt, "Bu, içerideki devrimci tutsaklara, sosyalistlere karşı yapılan çok büyük bir haksızlık. Bu nedenle dolu dolu bir mutluluk mümkün değil, bunu yaşayamıyorsun. Çünkü içeride arkandan bakan, seni uğurlayan gözler var. Bekleyen gözler var, o yüzden maalesef sevinemiyorsun" diye konuştu.

Keyfi uygulamalarla 5 yıl ile 8 yıl arasında cezaevinde yatan arkadaşları olduğunu ve onların da çıkması gerektiğini belirten Kurt, bunun için kamuoyunun desteğinin önemli olduğunu söyledi ve ekledi: "Herkesin tepkisini ortaya koyması gerekiyor."

“Yasa gecikmeseydi daha büyük sevinçler yaşanacaktı”

Muhabbet Kurt, CMK 102. maddenin yürürlüğünün, 2008 yılında ertelenmesini de şöyle değerlendirdi: "Bu çok ciddi bir hukuksuzluk ve adaletsizliktir. Eğer 2005'de bu yasa yürürlüğe girseydi, sayı daha fazla olacaktı ve daha büyük sevinçler yaşanacaktı. 2008'de olsaydı elbette bu sayı düşecekti ancak bugünkü sayıdan yine fazla olacaktı. Binlerce devrimci, sosyalist tutsak varken bugün 30 olarak telaffuz edilen sayı çok küçük bir rakamdır. Bu yüzden çok büyük bir sevinç yaşamak mümkün değil. İçeride uzun süredir tutuklu olan arkadaşlarımız var. Gebze'de en az tutukluluk süresi 5 yıl ve bunlar da bekliyorlar."

“Önceliği çetelere, katillere verecekler”

Özellikle Ergenekonla birlikte bu yasanın tartışılmasının çok büyük bir adaletsizlik olduğunu ifade eden Kurt, bunun sistemin yaklaşımını ortaya koyduğunu söyledi. Kurt, "Elbette önceliği, çete davalarına, katillere vereceklerdir. Biz bunları daha önceki süreçlerde gördük" dedi.

Bütün devrimci tutukluların serbest bırakılmasını isteyen Muhabbet Kurt, yıllardır cezaevinde tutulan devrimcilerin tartışma konusu bile yapılmadığını belirtti, devrimcilerin serbest bırakılmasını istedi. Kurt, "Bu sorunlar ne kadar çok tartışılır, dışarıdaki insan ne kadar çok sahip çıkarsa bunlar bırakılacaktır. Bunun yolu buradan geçer" dedi.

“Bizim düşüncelerimiz barış, kardeşlik ve eşitlik için”

ETHA'ya konuşan Muhabbet Kurt'un ağabeyi Hüseyin Kurt, özgürlük mücadelesi verdikleri için tutuklu olanların serbest bırakılması gerektiğini ifade etti, şöyle konuştu: "Kardeşimin özgürlüğüne kavuşması çok güzel bir duygu. Herkesin düşüncelerini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye olsun isterdim. Bizim düşüncelerimiz, insanlık, barış, kardeşlik ve eşitlik içindir."

Kurt, herkesin kendi anadilini konuşabildiği demokratik bir Türkiye istediğini belirtti. Yetkililere çağrıda bulunan Hüseyin Kurt, "Biz Avrupalarda değil de memleketimizde yaşamak istiyoruz. Yetkililer duyarlı olsun" dedi.

“Bu duyguyu bütün tutsak aileleri yaşasın”

10 Eylül 1998 tarihinde gözaltına alınan Muhabbet Kurt'un 13 yıldır cezaevinde olduğunu anlatan kardeşi Saadet Kurt, bütün tutukluların ve ailelerin de aynı sevinci yaşamasını istediğini dile getirerek duygularını şöyle anlattı: "Bu çok güzel bir duygu. Tabi dile kolay 13 yıl diyoruz ama bu 13 yıl içinde çok zorluklar yaşadık. Görüşler, sürgünler, sevkler yaşadık. Ancak şuan önemli olan Muhabbet'in bugün çıkıyor olması ve bunu arkadaşlarımızla dostlarımızla paylaşıyor olmamız. Bu duyguyu bütün tutsakların, ailelerin yaşamasını diliyoruz."

“Çok acı çektik”

Yenge Nurtay Kurt ise Muhabbet Kurt'un tahliye edilmesi nedeniyle büyük sevinç duyduklarını dile getirdi. Kurt'un içeride de mücadelesini sürdürdüğünü anlatan Nurtay Kurt, yeğeninin işkencelere maruz kaldığını belirtti.

Ailesi olarak kendilerinin de çok acı çektiklerini ifade eden Nurtay Kurt yaşadıklarını şöyle anlattı: "Muhabbet'in Ümraniye Cezaevi'nde kaybolduğunu, öldüğünü duyduk. Kaynım Şerif, aylarca aradı. Sonra Muhabbet'in Gebze Cezaevi'nde olduğunu öğrendik..."

Bu arada, ESP Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 13 yıl sonra tahliye olan Muhabbet Kurt'u arayarak geçmiş olsun dileklerini sundu.

“Yasanın üç yıl ertelenmesinin nedeni bizmişiz”

Ağır müebbet hapis cezası ile yargılanan ve 10 yıl 4 aydır cezaevinde bulunan İsmail Yılmaz da dün gece Kandıra F Tipi Cezaevi'nden tahliye oldu. ETHA'ya konuşan Yılmaz, bu uzun süre boyunca haksız yere cezaevinde tutulduğunu belirtti: "Uzun süren tutukluluk sürecimizde hem biz hem de ailelerimiz boş yere mağdur edildi. Şu anda ise hem mutluyum hem de hüzünlüyüm. Sevinçle hüzün arasındayım. Çünkü arkadaşlarım bizim yaşadığımız o koşullarda halen yaşamaya devam ediyor."

Cezaevinden çıkmasına az bir süre kaldığı anda yasayı hazırlayan AKP'li vekillerden birinin yasayla ilgili konuşmasını dinlediğini belirten Yılmaz, konuşmada yasanın üç yıl boyunca ertelenmesinin nedeninin siyasi tutuklular olarak gösterilmesine dikkat çekti.

Yılmaz, şöyle dedi: "Bu durum açık açık, bize karşı olan tavırlarının nasıl olduğunu gösteriyor. Bunlar utanç verici laflardır. 10 yıl boyunca insanlara işkenceler yapılmış, sorguya çekilmiş. Sonra da serbest bırakılmaları konusunda infial diyorlar. Eğer infial yaratacak bir durum varsa bu infiali bu türden uygulamalara maruz kalan bizlerin değil, Sedat Şahin gibilerin serbest bırakılması infial yaratan durumdur. AKP'li vekilin bu sözleriyle de yasanın aslında kimler için çıkarıldığı belli oluyor."

F tipi cezaevlerindeki uygulamalara dikkat çeken Yılmaz, şöyle konuştu: "Cezaevlerinde tecrit devam ediyor. Tutuklular için çıkarılan sohbet genelgesi uygulanmıyor. Bunun için koşullarının uygun olmadıklarını söylüyorlar. Tutuklular hücrelerde tutuluyor. Bu koşular altında arkadaşlarımızı orada bırakmış olmak bizi rahatsız ediyor. Neler yaşayacaklarını bilmemizden dolayı rahat değiliz. Toplumun devam eden tecritin parçalanması için birşeyler yapması gerektiğini ve yapmamız gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.