Yeni Resimler-Bale'nin Ardından
Bale'yi(İsmail Aslaner) kaybettikten sonra cenazesiyle birlikte köye giden akrabaları orada bir kaç resim çekerek bizlerle paylaştılar.Bu resimlerin bir bölümünü sanırsam Gönül Durmuş çekmiş ve Fatma İmak'ta sitemize yolladı,kendilerine teşekkür ediyoruz.Köylülerimizin ellerindeki resim ve yazıları bizlerle paylaşması sitemizin içeriği açısında oldukça önemlidir.Bale vefat ettikten sonra Sayın Bahattin İlltümür ve Haydar Uç ona dair hatıralarını yazdılar ve bunu sitemizle paylaştılar,bu aslında iyi bir adımdı gidenin ardında kalanlar için gidene dair hatıraları canlı tutma ve belkide bilinmeyen tanınmayan yönlerinin tanınmasınada yardımcı olma adına bu anlatımların öneminin bilinmesinde yarar vardır.
Ölüm çaresiz bir ayrılıktır,geriye dönüşü olmayan ve yıllar sonra unutulmak üzere gidilen sonsuz bir yolculuktur. Hayata dair ne yapıldıysa o kısacık zaman dilimi içerisinde yapılan ve yaşanılandır.Ötesi yoktur, bizler şöyle resimlere baktığımızda Bale ve onun yaşıtında kaç kişinin bu yolculuğa çıktığını ve bir dahada dönmemek üzere bizleri terkettiklerini görebiliyoruz,belkide hala yaşamını sürdürmekte olan yaşıtları ve arkadaşalarıda bu yolculuğun telaşı içerisindeler,evet onlar bu telaşı yaşarken dahada önemlisi bizlerde kaybolup giden değerlerin telaşını yaşamakta hayıflanmaktayız.Bu anlamda bu kuşaklara değer verelim ve onların taşıdığı hazineleri beraberlerinde götürmelerine izin vermeyelim,konuşalım konuşturalım,hayata ve bizlere dair ne biliyorlarsa onlardan koparıp alalım, ama herşeyden öncede kıymetlerini bilelim.
Bu vesileyle Bale'yi burada tekrar anarken tam 10 yıl önce kaybettiğim babam İmam Gürbüz'ü ve diğer köylülerimizi de saygıyla anıyorum. 2000 senesinin nisan ayında babamı yitirdiğimde onun adına çok üzülmüştüm, yıllarca tıpkı diğer köylülerimiz gibi oda çobanlıktan buralara gelmiş çalışmıştı. hele çalıştığı fabrikayı ve yerini görünce bu üzüntüm dahada artmıştı.Sizlerle o dönemde yazdığım bir şiirin bir kaç bölümünü pasylaşmak istedim,
Son bir öpücükmüş meğer
Yanağıma kondurduğun
Son bir öpücükmüş meğer
Ellerine kondurup
Başıma koyduğum
Ve son yolculuğunaymış meğer
Stuttgart'ta seni uğurlamışlığım
Gidişin o gidişti
Kanatları kırılası uçağa binişin o binişti
Bunca yıl çalışmıştın
Gurbetin kahrını bağrında tuta tuta
Bir fabrikanın bodrum katında
Şeker tozu yuta yuta
Kaldırdığın binlerce ton çuvaldan
Başağrılarından,çektiğin bunca hasretten
Sana geriye ne kalmıştı ki
Reitmehring’te vardiyalar sensiz
Ve fabrikan hala toz dağıtmaya devam ediyor
Yıllarca bu mahzende
Ne diye durdun ?
Biz seninle memlekette
Lor peynir de yerdik
Ne diye kendini bitirdin
Bitirdin de kimselere belli etmedin
Insan yaşlandıkca anlıyor emeğin kıymetini
Ahh sevgili babacığım ahh
Artık telefonumda sesini duymuyorum
Kapımda seni beklemiyorum
Yüreğime acı veriyor
Ölüm çok erkendi senin için
Çok çok erken
Oysa sen
Durmalara hiç alışmamıştın ki
İnsan sevdiklerini hep araya durur
kaybolup gitmelerini hazmedemez
Yüreğimin bir köşesinde öylesine kalıyor dinliyorsun beni
Sesin hala kulaklarımda saklı ..............
………………………………………………
Ali Haydar Gürbüz