Kriz En Çok Kadını Etkiliyor
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun (ITUC) dünyanın dört bir yanındaki kadın işçileri temsil eden Kadın Komitesi, ekonomik kriz ortamındaki kaygı ve endişelere dikkati çekti.
Kadınların çalışma piyasasındaki dezavantajlı durumunun, yeniden yapılandırma sürecinde özellikle işten çıkarmalarda kadını ön plana çıkardığını belirten komite, ''Kriz ortamında hanehalkı gelirlerindeki beklenen düşüşün, toplumsal cinsiyet ayrımını ve kadına karşı ayrımcılığı güçlendireceğini, birçok kadını enformal sektörde çalışmaya iteceğini ve aile içi şiddetin artmasına neden olacağını'' kaydetti.
ITUC Kadın Komitesi'ni oluşturan kadın sendikacılar, 26–27 Şubatta Brüksel'de bir araya geldi.
Alınan bilgiye göre, Türkiye'den Türk-İş Dış İlişkiler Uzmanı Hülya Uzuner ve Türk-İş'ten ITUC Pan Avrupa Bölgesi Kadın Komitesi Başkanlığına seçilen Pınar Alkan Yarıkkaya'nın katıldığı toplantıda, küresel krizde kadınların durumu tartışıldı.
ITUC Kadın Komitesi'nin toplantı sonunda hazırladığı bildiride, ''Küresel krizin sonuçlarının cinsiyet gözetmediği'' varsayımına karşı çıkıldı.
Krizin tam istihdama etkisinin hala bilinmediğine dikkat çekilen bildiride, ''Bununla beraber kadınların çalışma piyasasındaki dezavantajlı durumu, yeniden yapılandırma sürecinde özellikle işten çıkarmalarda kadını ön plana çıkarmaktadır. Ekonomik durgunluk özellikle kadınların yoğun olarak istihdam edildiği giyim sanayi, perakende, hizmet ve ihracat sektörlerinde daha şiddetli hissedilmektedir'' denildi.
Sosyal güvenliğin hemen hiç olmadığı gelişmekte olan ülkelerde, krizin istihdama yönelik olumsuz etkisinin, kadınları daha az ücret, daha uzun çalışma süreleri ve kötü istihdam koşulları ile çalışmaya zorlayabileceği uyarısında bulunulan bildiride, ''Hanehalkı gelirlerindeki beklenen düşüş, toplumsal cinsiyet ayrımını ve kadına karşı ayrımcılığı güçlendirecektir, birçok kadını enformal sektörde çalışmaya itecek ve ayrıca aile içi şiddetin artmasına da neden olacaktır'' görüşüne yer verildi.
Önceki deneyimlerin, kamu yardımlarının kesilmesi durumunda en olumsuz etkileneceklerin kadınlar olacağını gösterdiği vurgulanan bildiride, şunlar kaydedildi:
''Bu koşullarda kamu harcamalarının kesilmesine yönelik baskının artacağı gibi, gelişmekte olan ülkelerin ulusal bütçelerine olan baskı da önemli oranda artacaktır. Kadın ve genç kızların kamu hizmetlerine girişi, aile içindeki görevlerinin artması nedeniyle azalacaktır.
Devam eden gıda krizi, kadın ve genç kızların bu fiyat artışlarından daha fazla etkilendiğini göstermektedir. Bu durum kadın ve genç kızlara, aile içinde ek sorumluluklar yüklemekte ve daha çok özveride bulunmalarına neden olmaktadır.
Düşük gelirli ailelerin sorumluluğunu alan kadınlar, büyük bir yoksulluk içinde yaşama riski de taşımaktadır.''
"Kadınlar çözüm arayışına dahil edilmeli"
ITUC Kadın Komitesi, bu kaygı ve endişelerin yanında çözüme yönelik taleplerini söyle sıraladı:
-Cinsiyet eşitliği konusu, gerek kısa, gerekse orta dönem politikalar, programlar ve kriz sürecinin tam ortasında yer almalıdır.
-Kriz döneminde karar alma sürecine konuya katkıda bulunacak kadınlar entegre edilmelidir.
-Açlık ve yoksulluğu azaltmaya yönelik acil çözümler bulmayı amaçlayan programlara kadınlar dahil edilmelidir.
-Cinsiyet eşitliği ve kadın haklarının desteklenmesinde ulusal ve uluslararası düzeylerde finansal taahhütler sağlanmalıdır.
-Çalışma piyasasında yaşanan ayrımcılıkla mücadele etmeyi hedefleyen çabalar izlenmeli ve artırılmalıdır.
Komite, ayrıca ITUC ve ITUC'a üye örgütlere de krizin cinsiyetler üzerindeki etkisini anımsatarak, faaliyet ve politikalarında çizilen tabloya uygun hareket etmeye çağırdı.
Kurmeşli gençler Wiesbaden de ikinci buluşmasını gerçekleştirdiler. .jpg)


5-6 Ekim'de Galatasaray Üniversitesi'nde yapılması planlanan Sebahat Tuncel'in de konuşmacı olduğu
Cumartesi anneleri/insanları, 389. haftada, Devrimci 78'liler Federasyonu tarafından 3 Eylül'de açılan 12 Eylül Utanç Müzesini ziyaret etmek için Ankara'da bir araya geldi.
"Böyle bir hilkati garibenin bırakın dediklerini, ismini bile kaile ve kaleme almak yakışır mı? Ona cevap vermek için harcayacağım zamana, emeğe değer mi?" diye düşünmekten alıkoyamadım kendimi... Ama böyle bir rezilliğin cevabı da olmalı, kadın köşe yazarlarına baktım da pek bir kaile almamışlar bu fakiri ruhiyeyi! Ancak bu akıl ve ruh yoksunu dişi müsveddesine, bir kadın, bir anne, bir Kürd olarak, cevap vermezsem de kıvranacağım.
Roboski’de kaza yapan askerlerin yardımına koşan katliam mağduru Roboskililer, o anı anlattı. Katliamda oğlunu kaybeden Emine Ürek, ‘Yerde yatan asker bana bakıp ‘anne’ diye bağırınca koştum, elini tuttum. Ölmemesi için dua ettim” dedi. Medya ve bazı çevrelerin bu yardım eline şaşmasına da Emine Ürek şu yanıtı verdi: “Bizim çocuklarımız bombalandığı zaman bizim yardımımıza gelmediler ama bizler onların yardımına koştuk. Bizimki anne yüreği” dedi.
Yargıtay’ın, "Sosyalist Gençlik Derneği’nin MLKP/KGÖ ile organik bir ilişkisi tespit edilememiştir” kararı bulunmasına karşın, Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde yaklaşık 3 yıldır tutuklu bulunan Balıkesir Üniversitesi Matematik Bölümü öğrencisi Uğur Ok, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
