Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Yargıtay'dan Pınar Selek'e müebbet hapis

 Barış sesleri giderek daha güçlü bir şekilde yükselirken, barış düşmanları da boş durmuyor: 1998'de Mısır Çarşısı'nın bombalanması davasında yerel mahkemenin iki kez beraat kararı ve bilirkişi raporlarına rağmen, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Pınar Selek'i ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.

Sosyolog ve feminist aktivist Pınar Selek, 1998 yılında Mısır Çarşısı'ndaki patlamaya neden olan bombayı hazırlayıp koyduğu iddiasıyla tam 12 yıldır yargılanıyor. Bu güne dek hakkında iki defa beraat kararı verildi. Olayla ilgili olarak dört yılda 11 bilirkişi raporu hazırlandı. Bu raporların dördü patlamaya bir bombanın neden olmadığı, beşi bomba olup olmadığının belirlenemediği, ikisi de bomba olduğu yolunda görüş bildirdi.

Patlamanın nereden kaynaklandığının tespit edilmemesi üzerin İstanbul 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi, Selek hakkında beraat kararı verdi. Ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 11 bilirkişi raporunun 9'unu hiçe sayarak, patlamanın bombadan kaynaklandığı yönündeki 2 raporu dikkate aldı ve mahkemenin beraat kararını bozdu.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise PKK üyesi ve yöneticisi olduğu kararını verdiği Selek'i ağırlaştırılmış ömür boyu hapse mahkûm etti. Yerel mahkeme kararında direndi, ancak karar 37'ye karşı 6 oyla alındığı için değişme ihtimali bulunmuyor. Ülke içindeki yasal yollar sona erdiği için, Pınar Selek'in ablası ve avukatı olan Seyda Selek davayı AİHM'e taşıyacaklarını söyledi.

17 bin faili meçhul cinayeti görmezlikten gelen Yargıtay, Pınar Selek'i işlemediği, hiç gerçekleşmemiş bir suç yüzünden ömür boyu hapis cezası vererek barış girişimlerinin ve demokrasinin karşısında olduğu bir kez daha ilan etti.

Alp Selek'ten açıklama: Büyük işkence

Pınar Selek'in babası Alp Selek Yargıtay'ın kararının gündeme getirilmesine tepki gösterdi:

"Basında niçin böyle bir haber çıktığını anlamış değiliz. Çünkü bu karar 9 Şubat'ta verildi. Karar çoğunlukla verildi, üyelerden bazıları karşı çıktı. Bu karar 6 ay yazılamadı, 6 ay sonra yazılabildi. 12 Ağır Ceza Mahkemesi'ne gittik, Mahkeme 9 Şubat'a gün verdi. 

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun verdiği karar, mahkemenin kararına kararına karşı değil. Karar 6 ay önce yazıldığına göre, bugün niye basında çıktığını anlamış değiliz. Ortada bomba olmadığına dair bir sürü bilirkişi raporu var. Hatta emniyetin en yetkili uzmanları hem duruşmada hem de raporlarda 'Bombayla ilgili tek bir şey bulunmadı' dediler. 'Bomba olsa yarım metre çukur kazardı' dedi. 'Bomba yok, çukur da yok' dedi. Fizik, kimya konusunda bir bilirkişi heyeti seçildi. Bu bilirkişi heyeti 'bomba değil, gaz kaçağı' dedi.

Adli Tıp'ın tüm raporlarında 'bombaya dair bir şey bulunmadı' diye rapor verildi. Pınar tahliye oldu, emniyet 'Su kararı beğenmiyoruz, yeniden bilirkişiye git' diye yasadışı bir rapor sundu. Mahkeme de bunu kabul etti, Ankara'ya yolladı. Jandarmaların bulunduğu bir bilirkişi heyeti seçildi. O heyet muhalefet şerhle 'bu bombadır' diye bir rapor verdi. Bu duruşmada çürütüldü, mahkeme beraat kararı verdi. Yargıtay o rapora dayanıyor. Yargıtay 9. Ceza Dairesi bu konuda uzman bir daire değil. Bir sürü bomba olmadığına dair raporlar var. 'Ben bu raporu beğendim' diye bir karar vermesi hukukta kabul edilmez.