Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

XIDE İLE DOĞO

32 yıl önce Sonbahar mevsiminde bir Cumartesi günüydü. Doğan Ber telefonla beni aradı. Evdemisin, geliyoruz. Kimle geliyorsun sorusunu kendisine sorma fırsatı bana tanımadan telefonu kapattı.

Kurmeş li olarak Frankfurt ta ikimiz kalıyorduk. Birbirimizi sık sık ziyaret ederdik. Memleket hasret ve özlemini görüş ve sohbetlerimizle paylaşıyorduk. Ben kendisine hep Nejdet derdim. Doğan ın şişmanlığını sinema sanatçısı Nejdet Tosun a benzetirdim. Oda bu bemzetmemden hoşlanırdı. Eskide şişmanlık variyetli insanlara mahsus bir vucut yapısı idi. Şişko kelimesi günümüzde ki gibi hakaret olarak algılanmazdı.

Arada yarım saat geçmeden, Doğan Ber, Hıdır Uc, Şerif Kurt, Mustafa Top ve yanılmıyorsam İsmail Aslan la birlikte içeriye girdiler.

Öğrenci yurdunda kalıyordum. 15 katlı bir bina, her katta karışık kız erkekli 30 öğrenci kalırdık. Yurdumuz o zamana göre gayet moderndi. Odam 12 m2 içinde bir yatak, dolap, masa, iki sandalye, musluk, buzdolabı ve iki kitap rafı vardı. Bir öğrenci için bundan fazlası da lükstü. Buna rağmen odamda radyo ve siyah beyaz TV mevcuttu.

Düğün ve derneklerdeki gürültü, yan yana gelmiş 6 Kurmeş linin yanında vız gelirdi.

Hepsine hoş beş ettim. İki kişiye sandal ve diğerlerinin yatak üzerinde oturmalarını rica ettim. İnsanlarımız çok mütevaziler. Sandalya olmasada seve seve yerde oturabilirler.

Doğan dışındakiler, 12 m2 odamı güzel bir göz banyosundan geçirdiler. Odan çok güzel dediler. Doğru, işçi yurtlarına mukayese edilirse, gerçekten güzeldi.

Hıde Mıstefe rafın üstündeki cüzdanımı aldı. Doğan derhal müdahalede bulundu. Hıdır, Doğan ı dinlermi. Cüzdanı açtı ve içinde yanlız 50 DM vardı onu alıp, cüzdanı geri yerine bıraktı.

Hıdır, ulan Doğo yine lupumu vurdum. Bu gün yaşıyacağım. Canın sağ olsun dedim. Doğan ile Şerif kendisine kızdılar. Öğrencinin parası alınırmı, ona yardım edeceğimize ondan para alıyorsun, utanmıyormusun vs... İsmail ve Mustafa hiç ses çıkarmadılar, bakış ve gülüşleri ile Hıdır ı destekler mesajını veriyorlardı.

Önceden hazırladığım çayı misafirlerime ikram ettim. Hıdır elli DM sağ elinin avucuna koymuş, erkek olan varsa bu parayı avucumdan alsın deyip Doğan nın gözlerine bakıyordu.

Hıdır ile Doğan nın birbirlerini çok sevdiklerini biliyorum. Yanlarında bir iki Kurmeş li varsa, birbirleri ile dalaştıklarınıda biliyorumdum.

Doğan ile Şerif koalisyon kurarak, Hıdır ın sağ avucundaki parayı zorla almaya uğraştılar. Uğraşları boşa çıktı ve gösterdikleri başarısız performasyondan dolayı üçümüzü bir haylı güldürdüler. Bu ara çayları içmeye doğrusu memleket usulu fırtlamaya devam ediyoruz.

Hıdır erkek adamdır, güçlüdür kuvetlidir nede olsa ‘ozaman’ lıdır. Hıdır, Mustafa ve İsmail i provaka etmek istedi ise, onlar seyirci olarak kalmayı terci ettiler.

Hıdır duvar kenarında oturmuş, sağ avucunda elli mark, sol elli ile çayını fırtlıyordu. Odamın duvarları saçma badanalıydı tırtır sıvaydı. Ben almaya denedim. Hıdır sağ yumruğunu sıkı şekilde yumaklamış ve parmaklarının açılacağını tahmin etmişti. Ben onun sağ yumruğunun dış kısmını sert şekilde duvara vurunca, elindeki 50 DM kağıt para pat deyip yere düştü ve paramı aldım. Parayı almaz olaydım. Hıdır ın sağ ellinin dış kısmındaki deride hafif kanama oldu. Kendisinden defalarca özür diledim.

Doğan ve Şerif sevinçlerinden yerlere serilmiş, İsmail ve Mustafa da Hıdır ı teseli ederken, dudak altında Doğan ve Şerif in sevinçlerini selamlıyorlardı.

Bir ‘kahraman ‘ın yenilğisi çok zor. Hıdır yarışı kayıp etmiş, nezaket gereği sunni gülüşlerini esirgemiyordu.

Yan oda arkadaşım Tıp öğremcisi Karl – Heinz den desinfeksiyon yardımını almak istedimsede, Hıdır ret etti ve eline kağıt mendil bastırıp kanamayı durdurdu.

Şerif tuvaletin nerde olduğunu sordu. Kanamayı durdurmanın en iyi ilacının taze idrar suyu olduğunu söyledi.

Hıdır, Şerif e bakarak, hele bağ, hele bağ beni tedevi etmek isteyene bağ. ‘ozaman’ lının elline işemek isteyene bağ. Of dünya oof.. Siz ‘ aliyan’lı 7 erkek bir katıra yükü yükleyememişsiniz, gelip ‘ozaman’lının eline mi işiyeceksin.

Doğan ile Şerif in ortaklığı halen devam ediyor ve Şerif in önerisine uymasını tavsiye ediyor.

Hıdır, Doğan a dönerek, iki defa şöyle seslendi.

Hele söyle parayı avucumdan alan kimdir?

Hele söyle parayı avucumdan alan kimdir ?

O da ‘ozaman’lıdır. O da ‘ozaman’lıdır. Bir ‘muskan’lı elimde alsaydı, kendimi bu pencereden aşağı atardım. Hepimiz ağız birliği ile güldük.

Allah rahmet eylesin, Hıdır yerin Cennet olsun.

Mayıs 2007