Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

DERSİM KÜLTÜR FESTİVALİ-Haydar Işık

Dersim halkı mesajını verdi. Ben Kürdüm, Kırmanci ve Kurmanci konuşurum, Kızılbaşım ve Dersimliyim dedi.
Dersim acı vatandır. Bu acılardan süzülen ağıtların yakıldığı diyardır. Makineliye vurulan halkımızın kemikleri dağ eteklerindeki soykırım harmanlarında durmaktadır. Bu soykırım kemiklerini gören gözler ve katliam acısını duyumsayan yürekler yaşlandı. Az da olsalar, daha yaşayanları var. Türk devleti  AKP hükümeti üzerinden genelde Kürdistan, özelde Dersim'e yeni ve kapsamlı bir soykırım dayattı. AKP „teklik“ uğruna, Kürt Kızılbaşlığını Fetullah okulları üzerinden yok etmek istiyor. Ama Dersim halkının Fetullah'a tepkisinin büyük olduğu bilindiğinden, yedekleri devreye sokuyor. Şişen balonun pörsümesi benzeri solculukta umut kaybına uğrayanlar, Onur Öymen tarafından devlete kazandırılıp hizmete alındılar. Bir zamanlar halkın kendilerini anlamadığını iddia ederek, halka „eşek“ diyenler, aynı adla dernek açarken, şimdi o derneğin yöneticilerinden biri Ermenileri kurtarma showu yaparken, diğeri de Kürt Kızılbaşlığını Türkleştirmeye, devlet güdümüne sokmaya çalışıyor.
 Devlet, Dersim doğasını, kutsal ziyaretlerini su altına atarak, sosyal ve kültürel değerlerinden boşaltırken, bir yandan da yüzlerce köyümüzü yakıp yıktı. Diğer yandan Kürtlüğe hayatın her alanında savaş dayattı. Dersim Kürt halkını kimliğinden ve kültüründen arındırmak istiyor. Bu nedenledir ki, Kürtlüğe ve Kızılbaş Kürt Aleviliğine; sömürgeci ruhsal şekillenme nedeniyle kendini inkarda sınır tanımayan, dün savunduğu tüm değerleri devletin hatrı için bir çırpıda silen karekter düşkünleri, rantçılar ve sanal alemin isimsiz hainleri savaş açmış. 1937/38 Dersim Soykırımı kesintisiz sürerken, diasporada yaşayıp seyretmek insanlıkla bağdaşmaz, diye düşündük.
 Dersim'i Yeniden İnşa Cemiyeti, Demokratik Aleviler Federasyonu, Kurmeş Derneği ve diğer Kürdistani kurum ve kuruluşların desteğiyle Dersimliler bir yeniye imza attılar. 11. ve 12. Haziran'da görkemli festival yaptık. Festivalin renkli siması Sayın Ahmet Türk'tü. Dersim halkına ve onların kültürel değerlerine nasıl sevgi ve sempatiyle baktığını, her konuşmasında zevkle dinledik. Pir Rıza Yağmur, Festivali hayır dualarıyla açarken, kendisini inkar edenleri düşündüm. Hiç okur yazar olmadığı halde, büyük para vererek, MİT'in Alevilik üzerine yazdığı kitabın yazarı olan sahte piri, ve başka birinin de cenaze kaldırırken; „Yarabbi Kemal Atatürk'ün hatrı için bu kulunu cennete gönder.“ diyen Atatürkçü-devletçi sözde piri anımsadım. Pir Rıza Yağmur da bunları biliyor. Pirimiz Rıza'dan, açılışları Kürtçe yapması ricasında bulunduk. 
 Dersim halkı mesajını verdi. Ben Kürdüm, Kırmanci ve Kurmanci konuşurum, Kızılbaşım ve Dersimliyim dedi. Çarpıtmalara karşı durun, Dersim ruhuna uygun davranın, Seyid Rıza'nın vicdanı gereği bana sahip çıkın. Rüsselsheim, iki gün Dersim oldu, Dersim ruhuyla doldu. Yoğun katılım kalabalık değildi, Kürtlük ruhu dolu toplumdu. Dersim değerlerine bağlı halkımızın koyduğu bu tavıra sevgimiz ve saygımız yüceldi.
 Kurmeşliler yine renkliydi. Ayfer Arkadaş'ın sahneye davet edilenler üzerine özenli araştırması, şayanı takdire değerdi. Otantik yemekleri, taze peyniri, duruşları, davranışları  Dersimlilerin gururuydu. Geçen sene peynirini yediğim Fatma'nın sitemi haklıydı. Bu sene de onun elinden yemek nasip oldu. Avrupa'nın göbeğinde otantik çadırda AB Milletvekili Sayın Klute'yi ağırlayan Kurmeşliler aydın Dersimlilerdir. Onlarda Dersimlilik ile moderniteyi yan yana görmek olanağı var. Bir Avrupalı aydınlığında, bir Dersimli güzelliğinde açık dürüst tavırlarına seviniyorum. Bazılarının, „Dersim'in dört faşist Haydar'ı“ dedikleri, aslında Dersim'in ve Kurmeş'in dört onurlu Haydar'ı bir karede yan yana geldik. Ben aynı zamanda Kurmeşliyim. Oldukça eğlendik. „İnşallah yarın taş yağar!“ diyenlere inat, hava bize gül yağdırdı. Biz Kürdüz, Kızılbaşız, Dersimliyiz, Seyid Rıza'nın vicdanından insanlarız. Gelecek sene çok daha görkemlisine tanık olacağız.
 Siz cami avlusundan çıkıp demokrat olanı gördünüz mü? Recep Tayyip, „açılım“ dedi, „Kürt sorunu benim sorunum“ gibi sözler etti. Ama nasıl fos olduğu görüldü. „Dersim Katliamı“ dedi, arşivi açmadı. Sonra Dersim'i barajlarla doldurdu. Halktan özür dilemedi. Bakınız, „İngiltere Başbakanı David Cameron, Kuzey İrlandalı 14 göstericinin 1972'de öldürüldüğü ‘Kanlı Pazar’da askerlerin suçlu olduğunun belirterek, İngiltere ve hükümeti adına özür diledi.“ (ANF)
 Bizim Tayyip Bey ise, „tek“ diyor. Yanına aldığı devşirilen ihparcılar, metropol korucularıyla „teklik“ için çalışıyor. Anadilini yasakladığı Kürde, dışarda demokrat görünmek için, Kürde  karşı sahte Kürtleri kullanıp, „TRT 6'i açtım“ diyor. Bazı solcu köşe yazarları, Erdoğan'ı yere göğe sığdıramıyor. Bunların başında severek okuduğum Ahmet Altan var. Demokrat görülen AKP ve onun hükümeti sekiz senedir cami avlularında dalavere çevirmekten başka hangi iyiliği yaptı? AKP, Kürde savaş getirdi. Bu demokrat Erdoğan yönetimi çocuklarımızı, seçilmiş belediye başkanlarımızı, barış elçilerini, İHD Başkanı Muharrem Erbey'i, Hatip Dicle'yi ve daha binlerce sivil insanımız zindana doldurdu. Halkımız tüm bu haksızlıkları mükemmel görüyor. Dersim Kültür festivali bir kez daha bize; Kürtlerin uyandığını, politize olduğunu gösterdi. Biji Dersim.

Haydar IŞIK

www.haydar-isik.com