Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

HAYAT,BABAM VE PARTİSİ -AYFER BER

Doksanlı yıllar Kürdistanda savaş ilerlemiş hergün faili meçhul cinayetlerin yaşandığı bir dönemdi.Bizde daha küçük yaşlarda sosyalist kimliğimizi almış çocuklar olarak ailelerimizin yapmış olduğu hiçbir hatayı kabul etmiyor,karşı çıkıyor sisteme karşı çıkar gibi onların yanlışlarınada karşı çıkıyorduk.

Babam çok okuyan akıllı bir o kadarda inatçı,yardım sever birazda gözü dışarda olan bir adamdı.Annem akıllı bir kadındı.Becerikli çocukları için yaşayan babamla aslında fazla benzer yanları olmayan bir dönemlerin tutsak ,Cumartesi annesiydi.Devrimcilerin çok sevdiği bir ana.Ortak yanları fazla olmayan bir çiftti şimdi düşününce.Babam hep başkaları için yaşadı.Hem güzel şeyler bazende bizi üzen şeyler yaptı.Renkli bir adamdı.Parası çoktu ve onun herşeyiydi.Almanya´da bir iş kazası sonrası emekli olmustu.Gelen aylığını eve gelene kadar yolda dağıtır,herkese iyilik yaparken hayatında çocuklarıyla bağ kurmasını fazla beceremiyen biriydi.Bu bağı kuramayan babalar hep çocuklarını ve sevdiklerini kaybetmişlerdir.

Birğün evden eşyalarımı kamyona yükleyip Ankaraya abemin yanına gidince ondan gizli gitmiştim.Ondan çok kırılmıştım.Hiç sevmediğim adamların resimlerini zorla duvarımıza asması vs beni bayağı sinirlendiren konulardı.Bir gün kuaför dükkanıma adamın biri bir zarf bırakıp gitmiş.Zarfı açtım babama yollamışlardı.Babam Chpli olan sonrada Dyp ye geçen Kamer Genç´e çalıştığı için uyarı mektubuydu.Çok zoruma gitmişti bizim babamıza böyle bir mektubun gelmesine.Mektupta aklımda kalan not çocuklarının duruşu olmasa vs.Irkçı Partiye yardım etmemesini ve o partiden ayrılmasını istiyorlardı.Babamın sonra istifa ettiğini duydum ama Kamer Genç sevdası babamı başka partilerede götürüyordu.Kamer Genç nerde babam orda.Bu bir kişiliğe sığacak bir davranış değildi çok kızıyorduk babama.Mektubu babama verdim çıktım gittim memlekette.Dolayısıyla babamdan kırgın ayrılmış çocuklarının Sosyalist düşüncelerine karşı binlerce insanı katleden faili meçhullerden sorumlu bir partiye Kamer Genç´e çalışması bizim hayatıda etkilemişti.

Ben ayrıldıktan sonra annemde Almanya´ya gitti.Yapayanlız kalan babamı 15 mart 1995 te Gazi olaylarında gözaltına alındığım zaman adliyeye götürülürken dışarda gördüm.Diğer ailelerle olan babamın sesi hala kulaklarımda.´Kızım korkma yanındayım´ diye sloğan atıyordu.Dışarı çıktıktan sonra herkes babamdan bahsediyordu.Şunu amca yaptı,şuna amca yardım etti diye.Ankaraya gelirken planladığım gibi hiçbirşey olmamıştı.Bir tarafta Güzellik uzmanlığı okurken diğer taraftada Doğuda aldığım diplomayı geçerli saymadıkları için kendi salonumu açamamış başka bir salonu çalıştırıyordum.

Abemle sadece bir ikigün beraber kalmıştık.Yeni geldiğim şehirde tuhaf tuhaf adamların beni takip ettiklerini abeme söyleyince oda ´kendine dikkat et´ deyip bana bir nr verdi.Birkaç gün sonra bu numarayı ara eğer oraya uğramamışsam bilki alınmışım dedi.Aradım numarayı sorunun olmadığını öğrenince çok sevinmiştim.Öğrenci derneği başkanı olan abem ölümle yaşam arasındaydı.

Abem çok şakacı bir adamdı.Öğrenci olduğu için bazen arkadaşlarında kalır eve gelmezmiş.Ev sahibi Kore savaşında savaşmış madalyasını ceketinde çıkarmıyan bir amcaydı.Abem birğün elektirikli sobayı açık bırakıp o akşam eve gelmeyince Celal amca sabaha kadar soba patlayıp evim yanacak diye nöbet tutmuş.Diğer gün eve gelen abim Celal amcayı camın önünde görünce anlamış tabi. Celal amca yıllarca bu ülkeyi korumak için askerlik yaptın birkere evinde nöbet tuttun çokmu diyince yumuşayan Celal amca tabi abemide çok sevmeye başladı.Abem gittikten sonra Celal amca ha bire abemde bahsetmesi benide çok keyiflendiriyordu.Adam o kadar tutmuşki abemi hiç unutmuyorum birgün eve oturmaya geldiler.Duvarda duran resime baktı bu kim evladım dedi.Abem dayımız dedi.Bıyıklı bu devrimciyi Celal amca çok sevmişti.Abemi sürekli görmek isteyen Celal amcanın sorularına yanıt veremeyince yeni bir eve taşınmıştım.

Babamla bağımız dahada güçlenmişti bizim gözaltı furyalarımızla.Habire bir eylemde sokakta,evde biryerlerde alınıyordum.Toplumsal muhalaefetin yoğun olduğu yıllardı.Mahallemizde Dersimli Erdal Yıldırım katledilmişti faşistler tarafında.O sırada Halkevi açmış oranında yönetiminde yer almıştım.Bir gün halkevini basan silahlı çeteler bir arkadaşımızı yaralamışlardı.Basının yığıldığı halkevinde yöneticilerin çoğu izinde olduğu için karşılarında çok genç birini görünce beni fazla dikkate almamalarına çok bozulmuştum.Tamda o aralar babamda bizimle birlikte değişiyordu.Yanımda kışı geçiriyor arkadaşlarımın en iyi arkadaşı olmuştu.

Bir gün sabah erkenden kapım çalındı.Kapıyı açtım dayımdı gelen.Telefon geldi abeni almışlar İstanbulda dedi.Hemen eşyalarımı topladım babamı aradım çabuk gel diye.Gözaltına alınanların çoğu akrabamızdı.Kimin alındığı belli değildi.Birilerinin yaralı olduğunun gözaltında kaybettirilmek istendiği söyleniliyordu.Gözaltında 1999 katledilen Süleyman Yeter ve 20 üzerinde insan ortada yoktu.Hemen basın açıklaması yaptık İHD de.15gün boyunca aileleri olarak açlık grevi ve akla gelmiyecek kadar eylem etkinlik düzenledik.Haber alınmıyordu.Babamda geldi ikinci gün.

Hemen amcamı aradı.Babamın okuyup adam olmuş dediği kardeşi abemin işkence gördüğü ünlü emniyet müdürlüğünde polisti.´Oğlum için bir şey yap yaşıyormu´ diyordu babam ama diğer taraftaki amcam sanki duymuyordu.Uzun zamandır emekliliği hakeden ama çalışmaya devam eden amcam diğer gün emekli olduğunu duyduk.Babamın çok değer verdiği maddi olarak çok yardım ettiği kardeşi ona yardım etmiyor diye çok üzüldüğünü gördüm.Yıllarca çalışıp karısının,kendisinin zevkine,içki ve okey partilerine para yetiştirmeyen amcama aslında sanki acıyor zavallı görmeye başlamıştı.

Tüm zorlu iki tafta nasıl biterdiki çocuğunda haber alamıyan aileler için.Babam ´Ankaraya meclise gideceğim´ dedi.Nede olsa Kamer´e onca oy toplamış bizimle ilişkilerini bile onlar için bozmuştu.İçerdekilerden belki bir haber alırız diye git dedik.Babam geri dönünce gidip görüşme yapabileceğini söyledi.Şaşırdık hiç görülmeyen bir durumdu.Babam ve iki kişinin babasını yolladık.

Sonra meseleyi anladık.Askerlik sorunu olduğu için başka kimlikle yakalanan abem kendi ismini kabul etmiyormuş.Babamın oraya gitmesi abemi boşa çıkaracak diye kabul etmişlerdi görüşmeyi.Bizlerde heyecanla babaların gelmesini bekledik.Babaları direk tim3 şefi işkenceci Bayram Kartal karşılamış.Önce babamı götürüyorlar.Sandelyede oturan ve gözlerini hiç açmayan abeme babam sarılıp öpmek istemiş.Bayram Kartal ´bak kimi getirdik.Buraya allahın kulu bile giremez´ baban geldi memlekette diyince,abem sloğanlarla cevap vermiş.İşkenceden kollarını kaldırmıyan abem yaptıkları işkenceleri ve ´benim babam işkencecilerin ayağına gelmez,insan haklarına gider´diyince babam başlamış ağlamaya.Abemi götürüp akrabalarımızı getiriyorlar.Hepsi aynı biri paramızı çaldılar,diğeri kurşun sıktılar ayağıma deyip işkencecileri teşhir ediyorlar.

Babamın hayatında acı bir iz bıraktı abemin o durumu.Zoruna gitmişti onca haksızlıklar.Devlet herşeyin üstüdür benim adayım Kamer Gençtir diyen bu adam küçülmüştü ve bir okadarda onur duymuştu oğluyla.Akşam üniversite gençlerinin gecesine tutsak aileleri olarak davet edildik.Tüm aileler adına babam konuşuyordu.Çok okurdu babam.Abemin kitaplarınıda gizli gizli okurdu.Gençliğe seslenen babam buğün oğlumla gurur duydum ve yaşadıklarını anlatıyordu.Bir an geriye baktım ayakta babamı alkışlayan binlerce gençle buluşması aslında kendisiyle buluşmasıydı.Babam tüm parasını harcadı.Yol paraları avukatlar vs derken birçok boşluğu kapatmıştı.Dışarda olan bu dayanışma ve sahiplenme gözaltında kaybetmeyi önlemişti.

Babamı tanımıyan yoktu.Güzel dostluklar kurmuştu herkesle.Bu sene memlekete gidince mezarında biraz sohbet ettim.Babam çok meraklıydı biraz popilist isim yapmış kişiliklere.Kimsenin onlara laf etmesini istemezdi.Kamer Genç´in,Fikri Sağların resimlerini asınca evin köşesine bizi kaybetmişti.Ama yinede keşke bizim şimdiki halimizide görseydi diyordum.Köy derneği çalışmamı en çok onun için yapmıştım.Her seferinde keşke babam görseydi diyordum.

Keşke babam o gerici,rkçı partiyi ve kişileri desteklemeseydide belki herşey başka olurdu diyorum.Keşke babam dışarıya iyi olduğu kadar bize,anneme iyi olsaydıda bizde başka olsaydık.Ama yinede onun o değişimi bize sahip çıkışı bizimde ona karşı görevlerimizi eksik yaptığımızı hatırlatıyor banada.

Onun ´oğlum LENİN gibi adam onunla gurur duyuyorum´diye kitleye seslenmesi hala kulaklarımda.Babamla abemin işkencedeki buluşması dillere destan oldu.Ama o utanıyordu sanki son zamanlarda.Onca yaşadığımız haksızlıklar karşısında bize daha önce sahip çıkamadığı ve o utanılacak bir partide yer aldığı için.Ama babam gibi binlerce insan hala o haksızlıkları görmediklerindendirki katliamcı bir partiyi destekliyor yer alıyor.Siz siz olun bu katliamcı partiyi desteklemeyin bunun acısını yaşayan birileri olarak söylüyorum.Hesap sorun.Yer altında çıkan kemilerimiz bizi uyarıyor.Bizi soykırımdan geçiren bir partide yer almak ve desteklemek kendini inkar etmektir.Kısacası Stokholm sendrumudur.KATİLİNE AŞIK OLMAKTIR.Buraya Allahın kulu bile girmez dedikleri yere bu partide faili meçhul cinayetlere destek vermiş insanlar kolaylıkla girmesi bile insanı ürkütüyor.

Bu sene Pertek festivalinde Kamer Gençi uzakta gördüm.Kimse yüz vermiyor konuşma hakkı bile tanınmıyordu.Sadece ismi anons ediliyordu.Babam şimdi yaşamış olsaydı eminimki onun ismiyle değil anons edilen bizim isimlerimizle gurur duyardı.Hayat işte yarın ne olur bilinmez.Ama belli olan Bir şey varki bir insanın sapa sağlam ayakta durması,değişmemesi.Çıkarı için değil toplumun çıkarını esas alarak çalışmalar yapması.Herşeyden,herkesten önce insanlık için mücadele etmesi...........................