Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Yeşim Öğretmen-Ayfer Ber

O Dersim´in asi bir kızı.Bende olan birçok özelliği gördüm onun gözlerinde.Karşı çıkan,haksızlıklara boyun eğmiyen,çalışkanmı çalışkan bir genç öğretmen´di karşımdaki.

Yüreğinde kimliğinden dolayı yapamadığı mesleğinin acısı ve öfkesi vardı Yeşim´in.

"Yıllarca ne emeklerle okudum.Üniversitenin en çalışkan öğrencisi olmama rağmen hep haksızlıklara uğradım "diye sesi hala kulağımda Yeşim öğret´menin.

Yeşim üniversite yıllarını anlatırken haksızlıklara nasıl uğradığını ve bu haksızlıklara karşı benim tek alternatifim aldığım notlarla onlara cevap verdim” desede halen öğretmen´lik sınavını veremediği için geçici öğretmenlik yapmaktaydı.

Geçen sene Hakkari´nin en ücra bir köyüne verildim.O kadar kar yağdıki 3 ay boyunca şehire bile gelemedim.Çok zor şartlarda görev yaptım.Ailemden aylarca haber alamadım”.

Ana hemen araya giriyor konuşmamızın.

Kızım:babaları öldüğünde çocuklarım halen çok küçüklerdi.Onların hem annesi hemde babaları oldum.Altı çocuğum vardı.Aç,susuz kaldım,çalıştım,didindim yıllarca.Çocuklarım okuyupta meslek sahibi olsunlar diye”.Ana ağlamaya başlıyor onca çektiği acılar karşısında.Yeşim sarılıyor annesine öpüyor ellerini.İçlerindeki acı,çektikleri sefalet ve vermiş oldukları mücadele ve haksızlıklara uğramaları çok zorlarına gidiyor.

Ananın üç çocuğu üniversite bitirmesine rağmen evde oturmaları beni çok şaşırttı.Onlarıda öfkeden çıkartıyordu.Çünkü Yeşim ne yazıkki Üniversite bitirsede birazdan keçilerin önüne gidecekti.

Bütün kızlar okumuş Dersim´de.Ama hiç biri şu yeterlilik sınavını kazanamadığı için Üniversite okumaları bile işe yaramamış.Yeşim onlardan sadece bir tanesi.Kızların zoruna gidiyor sırf Kürt,Alevi ve Dersim´li oldukları için çekmiş oldukları bunca haksızlıklar.

Yeşim biz kimliğimizi hiç saklamadık onun için hep hedef olduk diyor.

Yeşim´in bu sözleri bana Alman´ların Yahudi´lere karşı ırkçı söylemlerini hatırlattı.Öğretmen sınıfta sorar öğrencilere.”Bir Yahudi´yi nasıl tanırsınız?.Küçük çocuklardan biri derki hocam kokusu´ndan tanırım.Hoca aferin der sen çok akıllısın çocuğum otur.Diğerine sorar oda burnundan tanırım”vs..cevaplar uzar.Yani ırkçılık o kadar beyinlerine yerleştirilirki daha küçük yaşlarda.

Binlerce Yahudi soykırımdan geçirilir Nazi Almanya´sı döneminde.Şimdi ise her taraf bu soykırımın hatırası ve yüzleşmesiyle dolu.

Ayağınıza bir taş takılır,dönüp bakarsınız yerdeki taş hatırla der katledilen Yahudi´leri.İçinizi derin bir yanlızlık sarar.Bir an yaşarsınız suçsuz insanların katledilişlerinin derin acılarını.

Bir anıtla karşılaşırsınız.Binlerce insanın acısını hissedersiniz.Bir daha bu tür olaylar yaşanılmasın ve insani duygular ölmesin diye.Hatırla karşı dur yaşanılan ayrımcılığlığa ve soykırıma diye.Sana hatırlatır insan olmanın duygusunu.

Sokaklara verilen insan hakları için mücadele eden insanların isimleriyle karşılaşırsınız.İçiniz huzur,mutluluk ve özğür olur bir anda.Neşeli bir şarkı tutturur yüreğiniz.

İçinde geçtiğimiz süreçde ırkçılık ve diktatörlük nereye kadar devam eder yarın ne olur,kim ne der belli değil.Ama belli olan bir şey varki Mezopotamya´nın toprağının kokusunu,dokusunu alan herkes haksızlıkların en acımasızını çekmekte.Kemiklerine kadar hissetmekte ve artık „EDİ BESE” demekte.

Herğün ırkçı bir söylemle karşı karşıya Kürtler,Aleviler.Herğün bir Alevi evi işaretlenmekte 21 yüzyılda.

Herğün güya moderniteyi burjuvaziye taşıyan ama kendileri ilkel toplumdan bile uyanmamış kadınlar,

Aydın ilerici,barış ve onlar içinde özğürlük isteyen kimliğinden dolayı Kürt kadınlarını aşağılamakta.

Onlardan ana olmaz diyor kendini bilmez bir kadın.Bizim kadınlar senin yerinde olsa ve senin koşullarında olsaydı inanki bu dünyayı çoktan değiştirmişlerdi.Ve senin gibilerinede kalmazdı öyle paşa koltukları.Sen bizim gibi katliamlara,soykırımlara,evinden,yurdundan ğöç ettirilseydin senin gibileride görürdük.

Ama tek söylenecek söz yinede Kürt kadınları hepinizi ezip geçtilermi geçmedilermi.Mecliste bütün imkanlara sahip olan siz değerli Erdoğan´ın arkadaşları neden o kadınların kotasını aşamadınız.

Siz ve sizin gibileri korkun ve sarılın paşa sandelyelerinize.Çünkü artık dünyayı değiştiren moderniteyi size öğretecek Kürt kadınları daha fazla.Ne yapsanızda,ne söylesenizde ne çıkar.

Gülüp geçeceğiz bundan sonra söylediğiniz tek koro şarkılarınıza.Çünkü bizi sizin dedikleriniz değil,yaşamın karşısında haksızlıklara uğrayan,boyun eğmeyen YEŞİMLERİN SESİ ÇAĞIRIYOR.........

ayfer ber 11.09.2012

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.