Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Sanatçı ve Aydın Olmak ....ayfer ber

Tren istasyonuna yanaşıyor.Önce durup şaşkın şaşkın bakıyorum.Muhteşem bir şehir.Kocaman bir dağ iki tarafı ağaçlarla çevrilmiş mükemmel bir şehirin ortasında akan bir nehir.A burası çok güzel diyorum karşımda oturan bayana.

Kibar bayan hafif gülümseyerek burası Mozart´ın şehri Salzburg diye anlatmaya başlıyor. Mozart eserlerinin birçoğunu burda yazmış diye ekliyor.Tren yolcuları alıp yola devam ederken bayan bana Mozart´ın doğduğu ve yaşadığı evi göstermeye çalışıyordu.Büyülü bir kentti.Alp dağlarının arasına kurulan bu şehirde kim yaşarsa eminimki şehrin bu güzelliği ve doğasıda yansır insanın kişilik ve yaşam tarzına.Genç yaşta hayata veda etmis ve insanlığa çok eser burakmıştı Mozart.Goethe’nin deyimiyle, “hayretle seyrettiğimiz ve nereden geldiğini, nasıl zuhur ettiğini kavrayamadığımız kimselerden” biridir der Mozart´ı anlatırken.

Daha 3 yaşındayken sahneye çıkan birçok enstrümanı büyük bir ustalıkla çalan Mozart daha genç yaşta hayata Viyana´da veda eder.Babasının Orkestra şefi olması onun ve kız kardeşinin yaşamını sanata bağlar.Daha 5 yaşındayken beste yapan bu büyülü adam 10´lu yaşlarda turnelere çıkar.1700 yılların bu efsane ismi yaptığı bestelerle halen günümüzde bile hayranlıkla dinlenir.

35 yıllık yaşamı süresince 626 esere imza atmış bu küçük yaştaki çocuğu dinlemek insanlar konserlerini beğeniyle izler,ressamlar onun resimlerini çizsinler diye yarışırlardı o dönem. Mozart´ın yaşamı fakirlik içinde geçmiş bir yılda parasızlıktan 9 ev değiştirmek zorunda kalmıştı.Mezarının nerede olduğu bilinmez Mozart´ın.Fakir cenazeler biçiminde kaldırılan bu bilge adamın halen bir mezar taşı bile bulunmamaktadır.Tıpkı bizimde gerçek halk sanatçılarımıza verilen değer kırallıklar tarafındada layık görülmemiştir Mozart´a iyi bir yaşam.

Onun için Mozart senfoni orkestrasının her sene düzenlenen etkinliklerini kaçırmamaya çalışıyorum.Her sene farklı gösteri ve zengin proğramla izleyicileriyle buluşuyor senfoni orkestrası.Biraz şanslıyım çünkü bu orkestra´nın davetlisi olarak katılınca en önlerde ve dikkatli dinleme olanağına sahip oluyor insan.İşimin en güzel yanı ise bu tür organize´lerdede davet almaktı.Kitap fuarlarının davetlisi olmak gibi.

Salon tıklım tıklım olur bu konserlerde.Tek bir ses dahi bulamazsınız.Herkesin elinde bir proğram kitapçığı.Parçalar bittimi hep birlikte diğer sayfaya geçişler devam ediyor izleyicilerde.Salon tıpkı eski sarayları andırır.Kat kat yukarıya kadar giden merdivenler ve balkonlarda konseri izleyen izleyiciler.

Bu seneki poroğrama arap dünyasının en etkili dansı olan bizdede dansöz” diye toplumda hitap edilen ve başka gösterilen gösteri ilğiyle ve beğeniyle izlenip büyük alkış alıyor.Bir Latin Amerikalı dansçıyı izler gibi,salsayı,tangoyu,modern dansı izler gibi izliyor insanlar büyük bir beğeniyle.100 kişilik orkestra eşliğininde gösterilen dans ilği ve büyük beğeni topluyor.Mozart´ın eserlerini büyük bir titizlik ve beceriyle sergileyen ekip insana huzurlu bir konser sunuyor birkaç saat olsada.Bas bas bağırıp insanın kafasını şişiren,kendini göstersin diye binbir çeşide giren, gösterişli sanat dünyasından  ve en çokta insanların konuşmalarında anlaşılmıyan konser zevkinden uzak insanı rahat uğurluyor evine dönerken.

En çokta hoşuma giden ve ise büyük firmamızın şefi´nin ise bir firmayı yönetirken bu orkestradada yer alarak arka biryerde keman çalması.Firmayı yönetirken bir orkestra şefide onu yönetiyor.Arada sırada firsat buldukça beni acaba kim izlemeye geldi diye gözlerini tanıdıklarını araması ise konsere ayrı bir renk katıyor.Herkesi bir gülüseme tutuyor.

Günümüzün sanat ve aydınlarına bakınca bu tür sanatı icra eden çok az sanatçı,aydın var.Fazıl Say olmasa bu dalda neredeyse hiç diyecek kadar yok.Say Mozarta benzer aykırılığı ve yaşam biçimi ve duruşu var.Sistemi eleştirirken onuda karşılarına alarak vatan sevgisini dile getirenler az değil Say karşısında..Hatta verdiği demeçlerden yarğılalanan biri.Sanat cephesinde ise hep tek düze koro biçiminde vatan sağolsundan başka birşey diyenler nerdeyse çok az ve bir yere varılmıyacak bir gidişat sözkonusu.

Varılmaz diyorum çünkü sanat özgürlüktür,aydınlıktır,yaşamdır,özğür düşünmektir.Toplumun sanatçısı ve aydını toplumsal olaylara sosyal bakmaz toplumun gerisinde ve topluma öncülük etmezse o ülkede özğürlükten bahsetmek bile doğru değil.

Onlarada aydın,sanatçı demek doğru olmaz.Olsa olsa iki yönlü insan derim.Yerine göre değişen herkese kucak açan.Çıkar peşinde koşandan başka aklıma bir şey gelmiyor.Sanki barış olsun diye ne yapmış ve kendiliğinde barış olmuşta birileri ise bir sihirli değnekle bozmuş.Tabiki herkesi aynı kategoriye koymak doğru olmaz.

Son zamanlarda yaşanılanlar kimsenin tavsip etmediği olaylar.Gün hep birlikte Barış ve Kardeşliği daha fazla bağırma günü.Ama son birkaç gündür yaşanılanlara baktığımızda köşe yazılarının bile milliyetçi ve ırkçı kokması insanı ürkütüyor.Böyle anlarda hiçbir köşe yazısını bile okumak içimde gelmiyor.

Bazen güvenip sırtını dayayacağın aydın ve sanat cephesinde insanın az olması gelecek açısından üzücü hatta ürkütücü bir  durum.Kendi yazıları ve kalemlerinin bir ülkeyi yönetecek cesareti olan insanları saymazsak, ki bunların içinde geçtiğimiz süreçte tek taraflı savaşı kışkırtanlardan başka kimse olmadığını bilmekteyiz.Ama kendini aydın gösterip bu durumlarda çıkarını düşünüp,eleştiri alınca ikinci gün ise ayrı bir cepheden olayları değerlendirenleri neden güven duysunki bu halk.Bu sürece dur diyecek,

Geçtiğimiz günlerde İsraili eleştiren şiiriyle Günter Gras gibi bizimde aydınlarımız çıkmıyacakmı?

Vatan haini ilan edilen daha sonra vatansever ilan edilelen Nazım´larımız çıkmıyacakmı?

"Kürtçe bir klip çekeceğim" diye yuhlanan,çatal,bıçak atılan sanatçımız Ahmet Kaya´larımız çıkmıyacakmı?..

Guernica´nın resmini çizen bir daha soykırımlar yaşanılmasın diyen Picasso´larımız çıkmıyacakmı?...........

Zorlu bir süreçten geçilirken herkesin elini vicdanına koyup daha fazla insanlar ölmesin diye bu kirli SAVAŞA DUR DEME GÜNÜ...

Insanlık adına anaların BARIŞ  çığlığını duyma günü,onurlu Barışı savunma günü...

AYFER BER....21.06.2012