Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Karl Marx'ın Jenny'e Olan aşkı-A.Haydar Gürbüz

En büyük bilim adamları,yazarlar,filozoflar,sosyologlar,politikacılar,siyasetçiler ve daha nicelerinin bir parça şair olduklarını biliyoruz,mesela Karl Marx bunlardan biriydi,Karl Marx kendisinden yaşça büyük olan Jenny’e sırılsıklam aşıktı ve ona durmadan şiirler yazıyor du.Düşünce adamları sanattan ışık almadan sanatın içerisinde yer edinmeden, sevgiyi ve aşkı yaşamadan nasıl tolumun sorunlarına ışık saçabilirler, çözümler üretebilirler ki.Savaşın ortasında dahi insanlar düşüncelerini mısralara dökerek şiirselleştirerek sevdiklerine ulaştırabilmişlerdir,savaşın yarattığı derin  psikolojiyi sanatın sihirli gücüne sığınarak atlatabilmişlerdir.

 

 

Aragon Fransız Kominist Partisi’ne katıldıktan sonra aktif bir politik yaşamın içerisine de girmiş 1942 de Nazi faşizmine karşı direnişi örgütleyip direnirken işgale karşı alabildiğine politik şiirlerde yazmış ve şiir hakkında,şiirler,”şiir ellerinde silahları alınmış bu insanların elinde kalan tek silahtır ve o yaşamaya devam etmelidir”demiştir.Şiirin savaş arenasındaki motivasyon gücünü çok iyi kullanmış orada bulunan direnişçileri şiirin aşki büyüsüyle yüreklendirmiştir.

 

Karl Marx  “işte binlerce cilt doldurabilirim/’Jenny’yazarak her satırına”diyerek Jenny’e olan aşkının derinliğini anlatıyor.Jenny, Karl Marx’ın uzun yıllar beraber olduğu ilk aşkıydı.Karl Marx’ın hayatında sürekli bir hareketlilk vardı sürekli bir yerlere gider yoksul bir hayat sürerdi fakat  Jenny bu hayatta hiç bir zaman rahatsız olmamış Marx’ın düşünce ve amaçlarını gerçekleştirmesinde kendisine büyük yardımı dokunmuştur.Ara sıra uzun süren ayrılıklarda dönem dönem Jenny’de karamsar anlar yaşamıştır yani herşey gülü gülüstanlık olmamıştı onların yaşamında.

 

“Bugünkü çılgınca aşkımı koruyabilecek miyim?Ah,Karl eğer yakınıyorsam bu,aşkımın öyle güzel,öyle etkili öyle ihtiraslı olmasındadır,aşk itirafları öyle güzel ki,herhangi bir başka kızı hayalinin coşkun tasvirlerini mutlulukla doldurabileceğini düşünmemek elde değil,bütün bunlar beni dehşete ve tereddüte sevkediyor.Bütün hayatım varlığım sadece seni düşünmek içindir” 

 

Karl Marx ve Jenny’nin yaşadıkları bu aşk sonraki yıllarda solmuştur. Hayatında aşk,yoksulluk mutluluk ve umutsuzluk hep olmuştu.38 yıllık bir birlikteliğin son yıllarında bu umutsuzluk Jenny’nin şahsında  daha da belirginleşmişti,yukarıda Jenny’nin  Marx için yazdığı şiirde  kıskançlık duyduğu anlaşılıyor,ne kadar kendisini zorlasada bu kıskançlıkta bir türlü kurtulamıyor, nitekim marx’ın evlerinde bakıcılık yapan bayanla(helene Demuth) ilişki kurması Jenny’i bu noktada haklı kılmış ve aşkları zamanla solmuştu,ama Marx’ın yaşamın her alanında inatla sahip olduğu direnci ve inancı en büyük aşkların yaşanmasını düşüncelerin oluşmasını sağlamıştı.Marx şiirlerini sürekli Jenny için yazmıştı çünkü Marx için Jenny aşk demekti.

 

Karl Marx yazdığı aşk şiirleri ötesinde bir sosyalist bir devrimciydi ve onun deyimiyle “insan sarayda başka,kulübede başka düşünür”diyordu.Oda içerisinde dünyaya baktığın zaman sadece pencerede gördüğün kadarıyla tanımlayabilirsin, bu nedenle dışarı açılmak  ve bakabilmek görebildiğin kadar dünyaya,o zaman odanda tasvir ettiğin gibi bir dünya olmadığını anlar insan.