Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

9.Dersim Kültür Festivalinin Düşündürdükleri...

9.Dersim Kültür Festivalinin Düşündürdükleri...


18893334 10155342722013674 6894808903902116333 n2 ve 3 haziran 2017 tarihlerinde Çeşitli Federasyon ve kurumların ortaklaşa düzenledikleri 9.Dersim Kültür Festivali Almanya'nın Frankfurt kentinde yapıldı. Festivalin ilk günü proğramı çerçevesinde gerçekleşti. Benim proğram üzerinde durmama gerek olmadan sadece tek cümleyle şunu belirtebilirimki; bu kadar kurum ve her kurumu temsilen konuşmacı sanatçı vs. olursa ne olur dersiniz? Fesitival sonrası muhtemelen kafanızı toparlamak için bir kaç güne ihtiyacınız olur derim....


Festivalin gidişatından ziyade öncelikle önemle üzerinde durmam gereken husus bu sene protokolde bütün Dersimlilerin temsil edildiği (Önceki yıllarda da bütün Dersimlilerin temsil edildiğini herkes kendi penceresinde söylüyordu) yani Dersimi olarak kendilerini izah eden kurumlarında katılımı önemliydi, bunun pratiğe dönüşmesi sonuç itibariyle çok güçlü olmasa da esas amaç ve niyet olarak önemliydi ve doğru bir karardı, bence bu festivalin en iyi tarafı bu sene bunun gerçekleşmiş olmasıydı katılımın çok veya az olmasından ziyade bu düşünce önemliydi bu anlamda bunda payı olan herkesi kutluyorum ve umuyorum ki sadace bununla kalınmaz devam edilir..


Peki bunun dışında olumlu olan ne vardı? Çok şey vardı ve bunların başında dokuzuncusu gerçekleşiyordu, festivale tüm örgütler kendi standlarıyla katılmış destek sunmuşlardı buda Dersimlilerin demokratik devrimci duruşunun bir parçasıydı ne varki burda sorulması gereken soru ise şudur; Peki bu örgütler veya kurumlar Dersim adına ne sergilemişlerdi? Örneğin Karpuz-Kavun veya gözleme- kızarmış et olmazdı elbet..sadece ayran-cola da olmazdı yada gazete-kitap ta olmazdı peki ne olacaktı? Bende baktım standlara iki bilemedim üç standın dışında Dersim'i anlatan pek bir standa rastlamadım evet demekki  festivalin en büyük eksiği standlarda Dersim'in anlatılamamasıydı...


Peki neden bu standlar Dersime dair birşeyler sergilemez veya paylaşmazlar? Belkide böyle bir amaçları olmadığındaydı, genelikle Çay-kahve ve yiyecek standları, örgütlerinde kendi kitap dergi ve propagandalarını yapan bir manzara hakimdi  o kadarki Festivalin bölgesel bir kültür festivalinden ziyade sanki adeta yarış haline dönüşmüş bir ticari ve siyasi  festival görüntüsündeydi.


Bilemiyorum sabah erkende standlarda çalışanlara baktınız mı? Ben erkenden ordaydım festival tertip komitesinde olduğunu söyleyen birinin arabasıyla bazı standların masalarını topladığına şahit oldum bunlardan biride Sekesur insiyatifinin standıydı , bu stand bana göre oradaki en anlamlı ve gerekli standı olacaktı çünkü Dersim katliamını en iyi anlatan bunu anıt mezara dönüştürme çalışması yürüten ve hali hazırda bu anlamda da çok önemli adımlar atan bir çalışmayı izah edecek standtı...Ben neden bu masayı kaldırdınız görmüyor musunuz orada stand var? diye masaları götürene itiraz edince "şimdi geleceğim Kurmeş  çadırındaki tüm masalarıda getireceğim zaten kurmeşliler kurallara uymuyorlar" diyerek bana ve kurumumuza bir çıkışı olduki inanınki neye uğradığımı şaşırdım..Evet ihtiyacı varsa elbet kaldırabilir sonuçta o masalar kurmeşlilerin değildi ama buradaki çıkışın bir başka manası daha var ki ona burada değinmemin bir gereği yok zaten bu zatın özellikle 1938 de Hozat'ın Bargini köyüne bağlı Sekesur muhitinde katledilen ve geçen sene kemikleri bulunan  Axuçan pirlerinin vede şehitlerinin standının masasının alınmış olmasının ne anlama geldiğinin bilincinde olmamasına çok içerlendim ve bunu tertip komitesindeki birkaç arkadaşlada paylaştım ama boşverir gibi bir tavırla karşılaştım ki bunun ifade edilmesi gerçekten zor..Daha sonra Sekesur'un standı yerine bir ticari çadır ve reklam standı koyulmuştu..Yorumu artık size bırakıyorum..


Hep söylerim ve derim ki;  Dersim'e yakışan her kurumun kendisini ifade etmesi ve tanıtmasıdır yani düşünce ve inanç özgürlüğünün olmasıdır bu kurumların veya örgütlerin alınan kararlara yer yer uymamış gibi görünmesi o örgütlerin değilde onlara sempati duyanların o anki eylemleri olarak görmek gerek ama esas üzerinde durulması gereken, yukarıda da belirttiğim gibi, bu örgütlerin Dersim için standlarında neler bulundurdukları  ve anlattıkları olmalıdır..Dersim'in  tarihsel,sosyal-politik sorunları yanında dil,yoksulluk,göç,baraj ve doğa gibi çok büyük ve önemli sorunlarıda mevcuttur ayrıca Dersim'in coğrafi olarakda tanıtılması açısında bu standlara görevler düşmez miydi? Şayet bu bizim işimiz değil deniliyorsa o zaman bu festivallerin adı şekli şeması ve amacı  genelleştirip bir bölgenin değilde ülkenin festivali haline dönüştürüp kutlamak gerekmez mi?


Ticari festival görüntüsü daha çok göze batıyordu diyorum aslında yazmaya değmez ama bir karpuzu onbeş ewroya satacak kadar fiyat biçilirse ki büyüklüklerine göre karpuzlara 13-15 ewro fiyat biçiliyor ve herbiri taş çatlasa 10 ile 15 kilo gelirdi bunlara kimsenin sesi çıkmadı ama standların masaları birilerinin kafasına göre toplatıldı kanımca bu durum iyi anlaşılmalıdır ki gelecek festivallerde bir daha yaşanmasın. Gelen konuklar için arabalarda alınan park parasıda işin birbaşka boyutuydu hele anons ettirilip alanın arkasındaki arabaların çekilmesini aksi halde polisin gelip arabaları çekeceklerini belirtmeleri ordaki insanları sanki polisle tehdit eder gibi yapmaları sonrasında da arabaların orda kaldığını(biz çekmiştik  arabamızı) çekilmediğini görmek acayip uygulamalar olarak aklımda kaldı bunun nedeni olsa olsa park parası için olurdu..Denilecek ki giderler nasıl karşılanacak bunun çalışmasıda yapılan proğrama göre olmalıydı orada halkı yemek kuyruklarında bezdirmelerinin ellerinde fişle park parası istemelerinin bir geregi olmamalıydı zaten herkes biletlerini alıp katkılarını sunuyordu..


Proğramda çok şey vardı ama o kadar yoğun bir proğramı takip etmek bir günde hatta yarım günde onlarca sanatçı ve konuşmacıyı dinlemek zaten akılda birşey bırakmaz kaldıki insan o kadar sanatçı ve konuşmacıyı bir günde dinlerse zaten allak bullak olmaz mı? Yazık onca emek veriliyor ama proğramlardan çok başka olumsuzluklar öne çıkıyor vede yaşanıyor..Burada üzerinde durulması gereken husus çok sanatçının olması veya konuşmacının olmasının bir marifet olmayacağının tam tersine eziyet olacağını belirtmek gerek bundan sonra festivale katılan kurumlar şu veya bu sanatçıyı dayatma düşünceleri varsa bunlardan vazgeçmeliler..


Eleştiri amaç olsaydı daha çok ayrıntı burada dile getirilirdi ama benim belirtmek istediğim özet olarak; Dersim Kültür Festivali her anlamıyla  siyasal amblem veya bayraklardan ziyade (olmamalı demiyorum) Dersimlileri ve sorunlarını gerçek anlamda kültürlerini gelenek ve göreneklerini ordaki halkın yaşam biçimini, başka ülkelerde yaşayanların sorunlarını ve özellikle dillerini iyi kullanması ve festivale yansıtması olmalıdır, standlara özel olarak Dersimin bir köşesini tanıtma sorumluluğu verilmelidir, bir proğrama onun üzerinde konuşmacı bir o kadar da sanatçı koyarsanız burda olumlu veya istediğiniz sonucu almanız zor olacaktır. Bir başka konuda festival alanınının giriş bölümüne Dersim dilleriyle hatta buna türkçe ve almanca da eklenerek bir hoşgeldiniz pankartı asılabilirdi, Sahne önüne asılan dışarda gözükmüyor...Sonuç olarak proğram olumlu ama diller bazında eksik anlatım olarak eksik standlarda tanıtımın bir hayli eksik olduğunu belirtmek isterim bu demek değildir ki bu festival tümden olumsuz geçmiş elbetteki olumlu olarak anlatılacak çok şeyin olduğunuda vurgulamak isterim ama onlar yeterince yazılıp paylaşılıyor..Emeği geçen başta tertip komitesi olmak üzere herkese teşekkür ederim..


 Sonuç olarak bir parağrafta Köylülerim için yazmak istiyorum..,


18893276 10155342721538674 7139700174875169172 nBu festivale hersene olduğu gibi bu senede Kurmeş Derneği olarak katıldık ve hersene olduğu giibi tekrar Şawak kültürünü iki günde olsa orada yaşatıp tanıtımını yapmak istedik,fakat son yıllarda olduğu gibi bu senede köylülerimizin festivalin ilk günü katılım yapmaması ikinci günü ise saat 13.30 a kadar alanda kimsenin olmaması üzücüydü ve çok önemli bir eksiklikti oysa bizler çadırımızı Cuma gününde açmış sizleri bekliyorduk demekki derneğimizin standı ve çalışmalarıda artık köylülerimiz tarafından çokta dikkate alınmıyor olacakki festivalin ikinci günü ben ve dernek başkanımız sayın M.Yılmaz'ın dışında saat 13.00 a kadar  yardımcı olacak kimse çadırımızda yoktu, bu yüzden başkanımızda kendi ailesini dahi gidip festivale getirecek zamanı bulamadı bu çok üzücüydü..


Demem şu ki sevgili köylülerim eğer bizler bu sorumlulukları ortaklaştıramazsak bugün festivale geldiğinizde gururla altında kaldığınız Kurmeş çadırı gelecek sene olmayacaktır bu nedenle kurumun çalışmalarına daha aktif ve yaratıcılıkla destek olmanız gerekiyor..bende bu dönem Yönetim Kurulunda değilim ama bir üye olarak üzerime düşen sorumluluğun farkında biri olarak yardımcı olmaya çalışıyorum ve elimden geldiğincede yardımcı olacağım..Bu festivalde özellikle Cuma günü bize yardımcı olan YK üyemiz Polat Durmuş, Kenan Top Fatma ve Ziyaddin Uç ile Erkan Top'a  da ayrıca teşekkür ederim...Festival çadırımızı özveriyle getirip zamanında kurulmasını sağlayan Polat Durmuş ayrıca bir teşekkürü kurmeşliler tarafından hakediyor...Bu arada info olmasi acisindan standda elde edilen gelirin büyük bölümü tertip komitesine verilmistir..

Ali Haydar Gürbüz

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.