Yeni Yılda Beklentilerimiz Ve Geride Bıraktıklarımız
Yeni Yılda Beklentilerimiz Ve Geride Bıraktıklarımız
2014 senesinin başında bu yıla dair ne kadar iyi dileklerimiz olduysa hepisini diledik, insanlık için güzel olan neyse onunla yaşayalım istedik fakat hersene olduğu gibi iyi olanı da hüzünlü olanı da birlikte yaşadık ne varki yaşamımızda ve dünyamızda hüzünlü olan o kadar olay yaşadık ki güzel olandan pek bahsedemiyor yazamıyoruz,yazsak da diğer yaşanılanlar karşısında pek öne çıkacak birşey göremiyoruz.
2013 yılına girerken Uludere katliamıyla sarsılmiştık,kendi geçimlerini sağlamak için sınır ticareti yapan köylüleri uçakla havadan bombalamışlardı,çoluk çocuk ayrımı yapmadan ticaret yapan köylüleri katırlarıyla birlikte acımasızca katletmişlerdi ve o gün bugündür bu katliamın acısı yüreğimizde derin bir yara olarak kalmış suçlular hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır. Mayıs ayındaki Gezi direnişlerinde yaşananlar ve kaybedilenler. Dolayısıyla 2014 senesine önceki yılların sorunlarıyla ve bu sorunların üzerimizdeki yüküyle biraz daha ağır,hüzünlü ve öfkeli bir giriş yapmıştık. Türkiye Cumhuriyetinin tarihinde farklı inanç ve etnik kökenlere karşı katliam girişimleri sürekli olmuştur. Sadece Türkiye‘de değil dünyamızın birçok ülkesinde bu katliamlar yapılmıştır.
Örneğin Ruanda’da 1994 yılında yaklaşık yüz gün içinde 800.000 Tutsive ılımlıHutu‘nun, aşırı uç Hutular tarafından öldürülmesi yine Orta Afrika’da son yıllarda devam eden çatışmalarda binlerce kişi hayatını yitirmiştir özellikle „Anti Balaka“ grupları ile „Seleka Koalisyonu“ arasındaki çatışmalarda çok sayıda Afrikalı vahşice katledilmişti. Çatışmaların nedeni din olarak gösterilse de esas olan siyasi çelişkiler ve yoksulluktu, din sadece olayları tetikleyen tehlikeli bir etken olmuştu.Ortadoğu‘da son yıllarda devam eden başkaldırı ve çatışmalarda yüzbinlerce kişi öldürülmüş evlerinden-yurtlarından olmuştur. Irak ve Suriye’de toplu olmasa da hergün yüzlerce sivil hayatını kaybetmektedir.Bu çatışmaların sonuçlarını düşündüğümüzde bugüne kadar yapılan 1.Dünya savaşı,2. Dünya savaşından daha çok kayıpların olduğunu hemen görebiliyoruz. Dünyamızda sürekli bir savaşın yürütüldüğünü kabul etmek gerek ve bu savaşların mağduru yoksul emekçi kesimlerdir,sistemin dışında yer alan farklı etnik yapılar ve inançlardır.
Bölgemizde ve ülkemizde de bu savaşın önemli etkileri ortadadır. Kürt sorununun çözümü noktasında tıkanan hükümet bugüne kadar ki tüm çözüm önerilerinde sonuç alamamış kendilerine yakın gördükleri ve müslüman dedikleri eli kanlı örgütlerle çeşitli oyunlara girerek Kürt halkının bu haklı davasını bitirmeye pasifize etmeye çalışmişlardır.Bunun en son ayağı ise İŞİD terör örgütüne verdikleri destekle kendisini göstermiştir.
2014 senesinde hayalini kurduğumuz barış herne kadar 2015 senesine girdiğimizde devam etese de umudumuzun ,2014 yılındaki gelişmeler göz önüne alındığında, pek fazla olmadığını da belirtmem gerek.Suriye’de Esad rejimini düşürmek için İŞİd El-Nusra vb. Radikal islami örgütleri destekleyen Türkiye Halep,Musul Şengal ve Kobane’de yaşananlardan da birebir sorumludur. Özellikle İŞİD çetelerine açıkça verdiği destek sayesinde işidlilerin sınırı çok rahat geçip Kobane’ye ve dolayısıyla kürtlere saldırmaları sonucu bu saldırı işgale dönüşmüş gelinen noktada 105 günü aşkın bir süredir de Kobaneli Kürt ve dostlarının destansı direnişiyle bu savaş hala devam etmektedir. İŞİD sadece burayla yetinmemiş Şengal’e de saldırı düzenleyerek işgal etmi binlerce yezidi kürdü katletmiştir. Evinden etmiş dağlarda aç susuz kalmalarına hastalanmalarına neden olmuştur.Maxmur kampına da saldırı düzenleyen İŞİD sonuç olarak tamda AKP hükümetinin belirlediği bir çizgide stratejik anlamda kürtler için çok önemli olan bölgeleri hedeflemiştir.Ne varki Kürt halkı dört parçada da ayaklanmış bu saldırılara ve gelişmelere sessiz kalmamış gelinen noktada tam olmasada İŞİD çeteleri geriye püskürtülmüştür. Bu gelişmeler, Kürt halkının artık siyasal bir güce sahip olmanın gerekliliğini de beraberinde dayatmıştır dolayısıyla PYD-PKK ve Peşmerge güçleri birlikte bu azılı düşmana karşı savaşmışlardır.
„Kobane’nin düşmesi an meselesidir hünkarım“ diyenlerin bu sevinci kursaklarında kalmıştır.Kürt halkı tarihinde ilk defa ulusal duygular etrafında bir birliktelik yakalamış ve artık kolay kolay Kürt halkına karşı saldırı yapılamayacağını yapılması halinde karşılarında tüm Kürdistanlıların ve dostlarının olacağı mesajını verilmiştir. Bütün bu saldırılara ve yaşanılan katliamlara rahmen hala Kürt halkı kardeş halklarla birlikte demokratik bir yapı içerisinde yaşayabilme umudunu ve inancınıda korumaktadır.
2014 yılında yaşadığımız en iyi şey kendi açımızda yaptığımız 7.Kurmeş Kültür Festivali idi.Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi dönemine de denk gelmesi açısında oldukça heyecanlı ve canlıydı.Burada kendi kültürümüzü korumak ve gelecek nesillerle buluşturma amacımızı gerçekleştirmeye çalışsakta toplumumuza dayatılan ötekileştirme politikalarının özellikle dil üzerindeki etkisi çok çarpıcı birşekilde kendisini göstermekteydi. Köylülerimiz arasında yardımlaşma ve dayanışmanın daha da büyük olması gerektiğini düşünüyorum ama bu alanda da yeterince iyi olmadığımızı eksik kaldığımızı belirtmem gerek.Kurumumuz açısında 2014 yılı başarılı geçmiştir çünkü proğramına adığı tüm etkinlikleri başarıyla gerçekleştirmiştir.
Kurmeşliler.Com sitemizin işlerliği tam olarak istediğimiz gibi yürütülemiyor bunda en büyük eksikliği kendimde görmekle birlikte teknik sorunlardan ve kısmende bilgisayarıma bulaşmış viruslardan dolayı bu dönemde siteye pek katkım olmuyor.Benim kendime has bir takım nedenlerim olsa da bu sitenin sizler tarafından dahada işler hale getirilmesi gerekir,sitemizin köşe yazarları var ki belkide hiçbir sitede görülmemiş rahatlığa sahipler,bazı arkadaşlar en son iki yıl önce bir makale yazmışlar odur budur yazdıkları yok bazıları ise yılda bir aklına ve keyfine estimi yazıyor ötekileri ise biraz çaba harcıyorlar ama yetmiyor, burada herkesin üzerine düşmesi gerekeni yapmasını bekliyorum.Orada asılı duran sizlerin isimleridir dolayısıyla direk sizinle ilintili bir köşedir aktüel olup olmaması sizin gelişmeler ve toplum karşısındaki sorumluluk anlayışınızdır.umut ediyorumki 2015 senesinde artık köşenize sahip çıkar düşüncelerini toplumumuzla paylaşma erdemliği gösterirsiniz. Sosyal paylaşım sayfalarında aktif olan bir çok arkadaşımızın arasırada sitemize yazmalarını umut ediyorum.
2014 senesinin bu son günlerini yaşarken burada gerek köyde ve gerekse bölgemizde yitirdiklerimizi saygıyla anıyor tüm yakınlarına sabırlar diliyorum.Birlikte çalışmanın birlikte güç doğuracağını biliyoruz bu nedenle 2015 senesinde ya birlikte çalışmalarımızı diriltir hakedilen yere geliriz yada her oluşumun yitip gitmesi gibide bizde bu sonu yaşarız..Siz değerli okuyucularıma canı gönülden gönlünüzce yaşayacağınız yeni bir yıl dilemekten başka birşey söyleyemeyeceğim..Saygılarımla
Ali Haydar Gürbüz..