Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Gezi Parkı Eylemleri Toplumsal Devrime Dönüşebilir

 Günlerdir devam eden Gezi Parkı direnişi ve onu destekleyen eylemlerden çıkan sonuçlar ve soru işaretlerini iyi okumak,cevaplamak ve algılamak gerek. Cumhurbaşkanı Gül; "Demokrasi sadece seçim değildir" diye bir açıklama yaptı. Doğruda söylemiş evet birileri bunu anlayabiliyor ve görebiliyorsa bu bir sonuçtur ve kazanımdır, Erdoğan; eylemleri belirli güçlere malederek kendisini haklı çıkarmaya çalışsada bu seferki gelişmeler onu tamamen haksız konuma çıkarıyor. Herzaman bu gibi olaylarda medyaya sansür uygulayan Erdoğan bu sefer etkisiz kaldı,sosyal paylaşım siteleri ve iletişim-görsel teknik sayesinde yüzbünlerce insana bir anda haberler fotoğraflarıyla anında iletildi. Bu vesileyle de kitleler gerçek gündemin içerisinde doğru bilgilendirilerek dahada duyarlı olabildi. Kimler destekledi kimler desteklemedi tartışması yürütmekten ziyade ilk defa bu kadar farklı rengin yanyana gelerek giderek despot ve oligarşik bir iktidara yönelen gerici islam bir anlayışı Türkiye'ye getirtmeye çalışan AKP hükümetine ve iktidarına karşı çıktılar vede çıkmaya devam ediyorlar. Bu kadar farklılığın bugüne kadar bu tür protestolarda yanyana olmadığı açıktır bu nedenle bu fırsat iyi kullanılmalı ve demokrasinin önündeki engellerin kaldırılması noktasında geniş halk yığınlarıyla çatışmasız ve ölümlerin olmayacağı sonuç alıcı eylemlere dönüştürülmelidir.


Kürdistan ve coğrafyasında yıllardır yakılan yıkılan evler var, bombalanan köyler var, yok olan tarihi eserler tahrib olan kentler var, asırlık ormanlar yakılmış sökülmüş barajlara gömülmüşlerdir. Çevre örgütleri bu alana sahip çıkmadılar sınıfta kaldılar politik davrandılar,hükümet yanlısı davrandılar,bölgedeki savaşı bahane ettiler oysa buralarda neler yaşanıyor deyip kitlesel bir sahipleniş sergileyebilirlerdi ama onlar genellikle şovenizmin etkisinde kalarak kendi görevlerini yerine getirmediler. Dersimin barajlara gömülürken yükselen çığlığını duymadılar. Roboski katliamında tepkisiz kaldılar, Ceylanların ve daha nice Kürt çocukların katledilmesinde sessiz kaldılar. Şimdi bu halk bütün bunlar doğuda olurken nerdeydi diye sorar ve eylemlere destek vermezsek bu olmaz, şimdi bu halkın tamda bu uygulamalar karşısında Kürt halkının ve azınlıkların bu ülkede nelere maruz kaldıklarının, bu medyanın ne kadar yalaka ve korkak bir medya olduklarının hükümetin yaptığı her açıklamanın doğru olmadıklarının farkında oldukları/olacakları  bir süreç gelişiyor ve bu süreç hiç kuşku yok ki tarihi yargılama açısında da önemlidir bu nedenle her Kürt,Laz,Çerkez,Zaza vs. gibi farklı etnik kimliklerde olanların desteklemesi önemlidir.

Barış sürecinin işlediği bir dönemde bu eylemlerde neyin nesi demekten ziyade tamda bu eylemler bu sürecin halka açık daha net bir şekilde yürütülmesi gerektiğinin bir işaretidir de. Halkın anladığı bir üslup ve tarzla herşeyin şeffaf yapıldığı/yapılacağı bir dönem işlemeye başlayacak. Kürt hareketi bu gelişmeler karşısında mutlaka demokrasi güçlerinin tarafı olmalıdır ve nitekim başından itibarende eylemlerin içerisinde olmuş desteklerini sunmuş sunmayada devam etmektedirler. Ellerinde ekmekleri,kitapları ,müzikleriyle alana giden kitleye gazla saldıran bir hükümet ve polisi ulusu demokrasiyle yönettiklerini söyleyemezler.1 Mayıslarda Gaz sıkarlar, 21 Martta gaz sıkarlar hertürlü baskı ve tutuklamayı kendilerine hak olarak tanırlar ama halkın feryadını duymak istemezler ve hemen suçluları başka ülkelere ideolojik kanallara aktarırlar. Ama bu sefer belliki buda sökmeyecek peyde pey bu halk artık birlikte şimdi doğayı koruma adına olsada bundan sonra gelecek hertürlü haksızlığa karşı birlikte alana çıkacaktır. Belkide bu eylemin bu kadar yaygınlaşması bu haksızlıkların artık gün ışığına çıkması nedeniyledir. Eylemler çıkış amaçları ne olursa olsun süreç içerisinde politikleşebilir kitleler tarafında toplumsal bir devrime dönüştürülebilirde.Topçusundan popçusuna- çifçisinden doktoruna kadar toplumun herkesiminde destek gören bu eylemlerin mutalaka olumlu sonuç alması gerektiğini düşünüyorum. Sonuç alınmadığı koşullarda bu eylemde hayatlarını yitirenlerin ailelerinin ocaklarında bir ömür ağıt sesleri yükselecektir. Kazanımın bu olmamasını ümit ediyorum.

Ali Haydar Gürbüz