Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

DEĞİNMELER-DOKUNMALAR-12- TEMAM DEP

1-Van depremi de gösterdi ki,bu kocaman memleketi her şeyi ile  Ankara dan yönetmek  hem çok zor, hem de çok önemli sıkıntılara,çaresizliklere ve çözümsüzlüklere yol açıyor.
   Düşünün ülkenin bir ucunda deprem oluyor,ve bütün gözler Ankara da.Depremde saniyeler bile önemli olduğu halde,çoğu ekipler,çadırlar,battaniyeler,Kızılay lar,bakanlar velhasıl pek çok yardım  v.s saatler, hatta günler sonra  Van a veya bir başka deprem yerine 
gidecekte,kurtaracakta,sorunları giderecekte falan filan...
   İşte tam böylesi bir olayda,hele hele bir deprem ülkesinde,yerel yönetimlerin ve ilgili  diğer yerel  örgütlenmelerin olması  o  kadar faydalı  ki,saymakla bitmez.Düşünün yerel bazda örgütlenmiş,kurtarma ekipleri,kullanıma hazır,çadırlar,sığınaklar, battaniyeler,giysiler,seyyar hastaneler,fırınlar, buralarda görevli olanlar v.b  (enkaz altında kalmamışlarsa)  çevreyi de bildikleri,tanıdıkları için daha kısa sürede ve  yol yorgunu olmadan işe başlayabilirler.
 Tam zamanı olduğu halde, yerel yönetimlerin özerkliğini veya güçlendirilmesini savunanlar bile bu konuya  nedense pek, hatta hiç değinmiyor.Ne bileyim,belki de  akıllarına gelmiyordur.
   2-Çatışmalardaki  kayıplar nedeniyle  sanırım her iki tarafta  "rahatladı" gibi.Kayıplar az olunca olmuyor,20 şer 30 ar,veya 30 ar 40 ar olacak ki  "rahatlama "olsun.Oysa her gün 1-2 kayıbı toplasan ayda 30-60  kayıp oluyor.Amma  demekki "rahatlama" için bu yetmiyor.
   Peki bir "rahatlama "sağladığına göre şimdi de dinlenme  ve dinleme zamanı olması gerekmez mi? Yoksa karşılıklı "intikam"  naraları devam mı edecek? Hani bilsem,sonuna ve köküne kadar bu "kan davası" devam edecek,gam yemem de, bir yerlerden sonra iki taraf ta dinlenme veya dinleme  safhasına geçerse,o sürede  "boşu boşuna  giden"  kayıplara   yanarım.Hani dünyada genellikle böyle olmuştur da  ondan yani...
  3- Bu Hükümet  her nedense  en çok neden veya kimden çekiniyor biliyor musunuz? Mhp den ve Genel Başkanları Devlet Bahçeli den.Höt! dedimi hemen geri adım atılıyor.
   Habur  işinde , açılım hikâyesinde pek-çok işte böyle olmuştu.En son olarakta, Vicdani Red konusunda  böyle oldu.Halbu ki Chp ve Bdp de vicdani redin çıkmasını istiyor.Bakan önce vicdani red çıkacak dedi,Bahçeli,bu "densizliktir" deyince  hemen çark edildi ve "zorunlu askerlik kalkmayacak",yani vicdani red  çıkmayacak,  "vicdani redçilere  defalarca değil de, sadece bir defa ceza verilmesiyle ilgili düzenleme yapılacak"diye  aynı bakan  açıklama yaptı.
   Acaba,Sayın Bahçeli den niçin bu kadar çekiniyorlar?Anlayan varsa beri gelmesin,ya da  şerri  beri gitsin... 
   4-Bdp yetkilileri  hâlâ, İmralı'yla  daha önce  yapılan görüşmelerin devam ettirilmesini veya tekrar başlatılmasını isteyen açıklamalar yapıyor.Oysa İmralı bile son açıklamalarında," bu şartlarda,yani özgürlüğüm sağlanmadan  görüşmelerin  yapılmasının devlete de,Kürdlere de bir yararı olmaz, 'İmralı da bu şartlarda barış görüşmesi yapılamaz' diyenler doğru söylüyor " diye  yaptığı açıklamayı pek önemsemiyorlar gibi geliyor. 
   Yani,bir heyete sahip olmayan ,etkili veya yetkili arkadaşları  yanında olmayan,danışacağı  kimseleri yanında olmayan,telefonu olmayan,ajansların  olmadığı,hiç bir şeffalığın olmadığı ve benzeri pek çok olanaktan yoksun olan  bir tutuklu  nasıl uzun süreli bir görüşmeyi yürütebilir.Bir defalık görüşmeyle çözülecek bir sorun mu ki?
   5-Bilmem hâlâ kavramayan var mı? Kürd sorunu,haydi diyelim Pkk sorunu çözülmedikçe,bu sorun bizzat sorunu çözmeyen ya da çözmek istemeyenleri bile birbirine düşürebiliyor,veya pek çok kişininin başına dert olabiliyor.
   Nerdeyse en önemli kriter bu sorun olmuş oluyor.Partiler,sendikalar,odalar,normal vatandaşlar bile v.b  bu soruna dair  hal  ve  hareketlerine,görüşlerine  göre dost hatta düşman olabiliyorlar.
   Günlük hayatta bile, üçkâğıtçı ve dolandırıcılar Pkk  adını dile getirerek,istediklerini elde edebiliyorlar.Örneğin,kendilerini yetkili-ve etkili biriymiş gibi tanıtıp,
 kontör  yükletmek  veya bankada hesabı olanları dolandırmak amacıyla  hatta Prof.lara bile   telefon edilerek, "hesabınız Pkk tarafından falan- feşmekân olmuş veya  falan-filan olmuş bu kadar kontör yükleyin size yardım edeyim ya da  kurtarayım diyerek insanlar aldatılabiliyor...
   6-Gündeme getirilen  " vicdani red"  ile ilgili vatandaşlarla röportaj yapılıyor.Çoğu bu duruma; "askerlik yapmayana kız vermezler veya askerlik yapmayan erkekten sayılmaz ya da askerlik yapmayana iş vermezler v.b" denilerek   karşı çıkıyor.
  İyi de, işe almak için ,kız vermek için  askerlik önemli bir kriter haline getirilirse,hatta getirilmişse,askerlik yapmayan bu toplumda hor görülmeye başlatılmışsa  vatandaşta elbette böyle düşünecektir.Askerlik süresi  daha bir kaç yıl önce 24 ay,önceden de daha fazla idi.
  Düşünün askerlik süresince işin aksıyor,evlense, eşi kocasız,çocuğu babasız,hele bir de babadan  yetim bir  aile ise,aile erkeksiz  kalıyor, ancak kimi-kimsesi varsa ancak geçimlerini yürütebiliyor .Bunun gibi çeşitli nedenlerle  röportajdaki görüşler dile getiriliyor ve   askerlik önemli bir sorun olarak algılarda yer alıyor.
    50 dolayında ülkede zorunlu askerlik  uygulanmıyor,peki,onlar  "erkek" değil mi?Onlara eş-aş vermiyorlar mı? 
                                                                                                                                            
                                                                                                                                                 Teman Dep