Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Ersanlı ve Zarakoğlu KCK den Gözaltına Alındı

KCK operasyonlarının Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve yazar Ragıp Zarakolu’na kadar uzanması ‘darbe zihniyetinin sürdüğünü’ ortaya koydu. Bu iki isim, 12 Mart ve 12 Eylül darbelerinde de işkence görmüş, hapse atılmışlardı

MAMAK’TA 2 BUÇUK YIL

Prof. Ersanlı, 12 Mart 1971 darbesinden bir yıl sonra 2 Nisan 1972’de darbeciler tarafından evinde gözaltına alındı. O dönemde işkenceyle meşhur Sansaryan Han’da bir ay boyunca işkence gördü, 2.5 yılını Ankara Mamak Askeri Cezaevi Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu’nda geçirdi.

HER DARBE ONA UĞRADI

Zarakolu’nun geçmişi de farklı değil. 12 Mart 1971 askeri darbesi sırasında gözaltına alındı, işkence gördü ve tutuklandı. 5 ay sonra bırakılan Zarakolu, 1972’de yeniden tutuklandı ve 2 yıl hapiste kaldı. 12 Eylül’den sonra tekrar gözaltına alınarak işkence gören Zarakolu, 1982’de yeniden tutuklandı.



Alın size darbe!

İstanbul’da 1950’da doğan Prof. Ersanlı, 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Aynı üniversitenin Siyaset Bilimi Bölümü’nden master ve doktora derecelerini aldı. 1990 yılından bu yana Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapan Ersanlı, aynı zamanda BDP’nin Anayasa Komisyonu’nda yer alıyor. Ersanlı, 12 Mart darbesi 1971’den bir yıl sonra 2 Nisan 1972’de darbeciler tarafından evinde gözaltına alındı, o dönemde işkencesiyle meşhur Sansaryan Han’da bir ay boyunca işkence gördü, 2.5 yılını Ankara Mamak Askeri Cezaevi Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu’nda geçirdi.

Sansaryan’da kaldı

KA-DER’de yönetim kurulu üyeliği yapan Ersanlı, 12 Mart dönemiyle ilgili röportajında şunları anlatmıştı: “O zaman Robert Koleji henüz Boğaziçi Üniversitesi olmuştu ve ben Kimya Mühendisliği bölümüne kayıt olmuştum. 12 Mart’tan neredeyse bir yıl sonra 2 Nisan 1972’deki Bebek’teki evimizden gözaltına alındım. Parti üyesi değildim, fakat kendi adalet mücadelem çerçevesinde, biraz da tesadüflerle o çevreyle birlikte mücadele ediyordum. Herhangi bir şiddet içeren eylemin içinde değildim; yaptığımız gazete çıkarmak, tercümeler yapmak, zaman zaman sokak eylemlerine, fabrika direnişlerine ve işçilerle eğitimlere katılmaktı.”

Ersanlı’ya işkence

Ersanlı, “İşkence gördünüz mü?” şeklindeki soruya ise şöyle cevap vermişti: “Evet falaka, dayak, yalnız bırakma, yerde ve sandalyede yatırma şeklinde işkence gördüm. Bize işkence yapan insanlar, Bulgaristan’da özel eğitim gördüklerini söylüyorlardı. 1974’te siyasi afla dışarı çıktıktan sonra, işkencecilerden ikisine sokakta rastladım. Birisi küfür ederek otobüse bindi, diğerine işkenceci olduğunu sokakta bağırdım ve kaçmak zorunda kaldı. 30 güne yakın Sansaryan Han’da tutulduktan sonra, bizi önce Sağmalcılar Cezaevi’ne, ardından da otobüslerle kelepçeli olarak Ankara Yıldırım Bölge’ye sevk ettiler.”

Zarakolu da aynı

Zarakolu’nun geçmişi de Ersanlı’dan pek farklı değil. 12 Mart 1971 Askeri Darbesi sırasında Uluslararası Af Örgütü ile ilişkileri nedeniyle gözaltına alındı, işkenceye maruz kaldı ve tutuklandı. 5 ay sonra serbest bırakılan Zarakolu, 1972’de Ant dergisinde Vietnam ile ilgili yazdığı yazı nedeniyle bu kez aynı muammeleye maruz kaldı ve bu kez 1974’teki ‘genel Af’a kadar hapiste kaldı. Zarakolu, 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında yine gözaltına alındı, işkenceye maruz kaldı. 1982’de tutuklandı. Özgür kaldıktan sonra da yayıncılık işinin yanısıra insan hakları mücadelesinde ön sıralarda yer aldı. 1986’da İHD’nin kurucuları arasında yer aldı. 1994’te Zarakolu’nun Belge Yayınevi de Özgür Ülke Gazetesi ile birlikte bombalandı. Hakkında çok sayıda dava açıldı, bu davaların büyük bir kısmı hâlâ sürüyor. Düşünce özgürlüğü, insan hakları ve yayıncılık alanında verdiği mücadele dolayısıyla çok sayıda uluslararası ödüle layık görüldü.