Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

12 Eylül marifeti üzerine... ERSİN YILDIZ

1980... Bir toplumun, sol arteri neşterlenerek insanlık yetilerini kaybettiği, kitlesel olarak beyin ölümünün gerçekleştiği tarih. Bu gün 12 Eylül.

Evrimde bir halka geriye sardığımız gün. Çocukları terörist, katilleri çocuk, magandaları milli kahraman, kahramanları hain sanmaya başladığımız tarih bugün. 12 Eylül.

Toplumsal bir refleks, sağaltımsal bir güdü olarak çocuklarımıza; Özgür, Özlem, Deniz, Mazlum ve Azad gibi isimler vermeyi tercih ettiğimiz günler. Diyarbakır cezaevinden sağ kurtulanların dağlarda, gelecek 32 yılın en büyük gündemini yaratmaya hazırlandığı saatler, günün belki de bu saatleriydi.

Kahraman ordumuzun baltayla insan ormanına daldığı dönemlerden bir dönem. Domuzlar insan avına çıkmıştı. Öyle ki; manda söğüt dalına yuva yapmış ve yavrusunu sineklere kaptırmıştı, mümkün değildi ama olmuştu, yani tarihte ilk olarak fabl gibi bir trajedi yazıyordu Türk aklı.

Bugün o gün. İlk olduğumuz gün. Ergen gençlerimiz hariç, her şeyimizle 'milli' olduğumuz günlerin ilki. % 99 böyle bir 'evren' istediğimizi 'özgür'ce beyan ettiğimiz günlerin biraz evveli. Kürt aklının hala idrak edemediği 'tırşıçı'ların ekşimeye başladığı dönem.

Taş üstünde taş, baş üstüne baş komayanların, çift başlı eğitim için taş taşıdıkları ve tekkelerin, cemaatlerin başını okşadıkları bir 'laik ve demokratik cumhuriyet' atılımı...

Medyanın ezelden beridir katliyamları pür neşe yayınladığını öğrendiğimiz yıllar. Akademilerde 'yök'e düştüğümüz, hukuku guguk gibi öttüren iktidarlara yürü ya kulum denildiği gün. 12 Eylül 1980...

Öncesini unuttuğumuz, sonrasını nasıl güdüldüysek öyle öğrendiğimiz tarih.

Ersin YILDIZ