Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Dersim kan parası değil, adalet istiyor-Ali Çatakçın

Kürd’lerin tarihle hesaplaşması, aslında birinci derecede kendisiyle hesaplaşmadır. Bir millet düşünün ki kendisini katletmiş, soykırımlara mahruz bırakmış, kendisini yok saymış, evini yurdunu işgal etmiş düşmanına aşık olsun. Onunla birlikte yaşama değil, ona tabi olarak yaşamayı yaşamının öznesi yapsın. Soykırım ve katliamlarını, kendisinin yalnışları sonucu vukuu bulduğuna inanmaya başlasın.

SOYKIRIMIN MİMARI TÜRKERİ ATASI KÜRTLERİNDE ATASI OLAYA ADAY YAPILDI

Dersim soykırımı, diğer Kürd soykırım ve katliamları gibi unutulmuş, hatta neredeyse Dersimlinin beleğinden silinip atılmıştı. Soykırımın mimarı Türklerin atası,  Kürd’lerin de atası olmaya aday hale gelmişti. Bir çok dersimlinin toprak evlerinin duvarlarında ata yer almaya başlamıştı bile.

Kürd’ü kendisiyle ve kimliğiyle yüzleştiren  özgürlük mücadelesi, Ata’yı, hak etmeden yerleştiği köşelerden söküp attı. Kürd’ü, soykırım ve katliamlarını sorgulamaya yönlendirdi. Kürd kendisiyle yüşleştiği oranda, düşmanını da kendi kendisiyle yüzleşmeye mecbur bırakacak adımlar atmaya zorladı.

Dersim soykırımını uluslararası platformlara taşıyan Kürdlerin çabası sonuç vermiştir. Bu, Devleti, soykırım sucunu en hafif nasıl atlatacağı, tarihi gerçekle yüzleşmeden nasıl kurtulacağı arayışlarına yönlendirmiştir.

Türk başbakanın ‘’Dersim’de katliam olmuştur’’ söylemi bu tarihsel gerçekliğin bir sonucudur.

POPULİST ÇIKIŞLAR ZARAR VERİR

Devletin telaşıyla populist ve sansoniyal çıkışların peşinde olanların aceleciliği buluşunca ortaya hayırsız bir durum çıkıyor. Populist çıkışlar isteyerek yada istemeyerek devletin argümanlarına destek oluyor. Zira sonuçta olayın bireyselleştirilmesi var. Dersim soykırımı davasını uluslararası hukuk platformlarına taşıyan hukukçular, bu davayı takip eden bir dizi tarihçi, sosyolog ve toplum bilimci mevcutken, bir avukatın kendi başına, bu kurumlarla en azında ilişki içinde olma gereği dahi duymadan, bireysel çıkışları teşvik etmesi, Türk kurumlarına taşıması anlaşılır değil.

Avukat Barış Yıldırım Cumhurbaşkanlığı nezdinde, Dersim soykırımın da aile efradını yitiren bir kişinin uğradıkları mağduriyetten ötürü tazminat davası  baş vurusunda bulundu. Belki ileride bunu onlarca bireysel baş vuru takip edecek. Yani Dersim soykırımı ve soykırımına oğramış Dersimlilerin kemikleri üzerine ticaret mantığına dayanan, Devletin mağdurlarla anlaşma prensibine de uygun olacak olan bir süreç başlayabilir.

TAZMİNAT TALEBİ DEVLETİ SOYKIRIMLA YÜZLEŞMEKTEN ALIKOYACAK

Bu vahim bir durum. Bir, bu Devleti kendi soykırımcı tarihi ile yüzleşmekten alıkoyacak. İki, toplumsal bir olayı bireysel mağduriyetler katagorisine indergeyecek. Neticede Dersim soykırımı,  bireysel çıkışlara karşı  devletin geliştirdiği ölçüsüz, yada tek taraflı kontrolsüz güç kulanmada ortaya çıkan kolotaral(mevzii, sınırlı) bir durum  olarakta tarif edilebilinir.   Zaten devletin istediği de bu!

TAZMİNAT KİŞİYE DEĞİL, TOPLUMSAL YIKIMA HARCANMALI

Devlet tazminat ödemelidir. Fakat ne zaman? Devlet önce kendi soykırımcı politikasıyla yüzleşmeli. Kendi soykırımcı geleneğini kabul etmeli. Sonra tazminatı kişilere değil, yakıp yıktığı toplumsal dokuyu ve coğrafyayı yeniden inşaya yatırmalı. Tazminatın ödendiği yer bir Vakıf, dernek yada başka bir sivil kurum olabilir. Tazminat kürd yurdunun yeniden inşaası için olmalı.

Öldürülenler sadece bireyler olsa toplum yaralarını erken sarar. Neticede Dünya savaşlarında yarı yarıya kayıp veren uluslar olmuştur. Fakat bu uluslar bu gün dünya milletleri birliği içinde yerlerini mahafaza ediyorlar. Kürdler insan olarak katledilmekle kalmamış, Kürdler toplumsal, kültürel, kimliksel,insani ve en önemlisi ülkesel katledilmişlerdir.

HESAP SORMADAN KİM KİMDEN TAZMİNAT İSTİYOR?

38 soykırımı belki dünya da eşine ender rastlanacak bir soykırımdır. Zira bu soykırım politikası günümüze kadar devam etmiştir. Bu soykırım politikasını durdurmadan, bu politikanın mesullerinden hesap sormadan kim kimden tazminat istiyor, kim kime niçin tazminat ödüyor? Katletmekte hala ısrarlı olan bir katile, katlettiğin mağdura tazminat öde demek ne kadar mantıklı olabilir? Yada hala katletmekte ısrarlı bir katil ne adına tazminat ödemeye razı olabilir? Devlet Kürd soykırımını günümüzde daha çok boyutlu uyguluyor. Sadace Kürd’ü katletmekle kalmıyor, siyasi, kültürel, ekonomik, sosyal her alanda Kürdlere karşı amansız bir soykırım politikası uyguluyor.Bu gerçeği görmeyenler celadından medet umuyor. Celat tabiatı gereği insafsız olur. Ona umut bağlayanı bekleyen son ya kölelik yada ölümdür!

HANGİ TAZMİNAT BU ZULMÜN ACISINI DİNDİRİR?

Dersimin her yüksek kayası, her azgın akan deresi, her uçurumu, her dipsiz kuyusu ve derin mağarası binlerce genç kızın, üç günlük gelinin, yeni doğmuş ve daha doğmamış bebelerin trajedeleriyle dolu. Hangi tazminat bu zulmün acısını dindirebilir? Hangi vicdanlı dersimli bu acıların ticaretini yapabilir? Dersimliler önce katil devletin katliamıyla yüzleşmesini, sonrada yakılıp yıkılan yurdunun inşaası için zarar ziyanını talep etmelidirler. Bu hakı talep etmek Dersimlilerin tabii hakıdır. Ama kan parası talep etmek Dersimlilere yakışmaz ve özgürlüğü için şehit düşen şehitlerine hakaret olur.

kaynak-Newededersim.com