Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Şıvan Perwer'in Viyana'daki Konserine Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer'de Geldi

Şivan Perver'in konserini Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer'in yanı sıra Mesut Barzani, Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Dengir Mir Mehmet Fırat da izledi.

İhsan EKİCİ

Kürt sanatçı Şivan Perver, Avusturya'nın başkenti Viyana'da konser verdi. Konseri Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, Kuzey Irak'taki Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani, kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk ile milletvekilliği düşürülen Aysel Tuğluk ile BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, AK Parti milletvekilleri Dengi Mir Mehmet Fırat ve Gülşen Orhan da izledi.
Viyana'nın ünlü salonu Konserthaus'taki konserden önce bir kokteyl verildi. Kokteyle ilk gelen Cumhurbaşkanı Fischer oldu. Ardından Mesut Barzani kapatılan DTP'nin milletvekilleri ile birlikte salona girdi. Konsere davetli oldukaları halde gelmeyenler arasında Avusturya’nın Entegrasyondan Sorumlu Devlet Bakanı Sandra Frauenberger, Eğitim ve Kültür Bakanı Claudia Schmied ve Türk kökenli Yeşiller Partisi Federal Milletvekili Alev Korun oldu.
Saat saat 18.30'daki konserde açış konuşmasını Avusturya Cumhurbaşkanı Hein Fischer yaptı. Fischer, yaklaşık 1500 kişinin izlediği konserde, “Her insan dini, dili, dersinin rengi ne olursa olsun özgürce yaşamalı ve ayrımcılığa uğramamalıdır. Bugün güzel bir konsere ev sahipliği yapan ülkem Avusturya adına sevinç duyuyorum. Sevgili Başkan Mesut Barzani'yi burada görmek beni ayrıca sevindirdi. Kendisini çocukluğundan beri tanırım. 30 yıllık dostluğumuz vardır. Kültür ve sanat burada bir çok insanı bir araya getirdi. Ne mutlu bizlere” dedi.
Şivan Perver, ‘Asamble Wien Klang Orkestrası' ile birlikte konser verdi. Komponist Dilşad Said'in de eşlik ettiği orkestrayı Azis Sadikoviç yönetti. Cumhurbaşkanı Fischer, Mesut Barzani ve Dengi Mir Mehmet Fırat 3,5 saat süren konserin Birinci bölümünden sonra salondan ayrıldı. Kapatılan DTP'nin eski milletvekilleri ile DTP'li Sakık konseri sonuna kadar izledi.
Konser öncesinde Şivan Perver'in Türkiye'ye dönüp- dönmeyeceği konuşuldu. Kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı ve Mardin eski Milletvekili Ahmet Türk, bu konuda şöyle dedi:
“Şivan, bugüne kadar inkar edilmiş Kürt kültürüne hizmetleri olmuş bir insan. Bu hizmetlerinden dolayı mutlaka ödüllendirilmesine inanıyoruz. Şivan'a sahip çıkma adına buradayız. Zevkle bu konseri izleyeceğiz. Aslında buraya sadece müzik dinlemeye gelmedik. Zaten Şivan'ı her zaman zevkle dinliyoruz. Bu konser farklı kültür, kimliklerin özgürleşmesi için Avrupa'da verilen bir çabadır. Gönül isterdi ki Şivan bu konserlerini özgürce Türkiye'de yapabilsin. Şivan, Kürt halkının sevinç ve üzüntülerini en güzel şekilde dile geiren ozanımızdır. Böyle bir günde ozanımızın yanında olmak önemlidir. Bugün diasporada olan her insanın gönlünde Türkiye'ye dönmek var. Ancak, Türkiye'de özgürce yaşamak için mücadele eden insanların talep ettikleri hakları verilmiş mi? Dönecek olanlara özgür alanlar açılabilmiş mi? Hayır. Bu konuda endişelerimiz var. Bir müzisyen Türkiye'ye gelirse özgürce müziğini yapabilir mi? Arzuladığımız nokta bu. Yurt dışında olan her insan Türkiye'ye dönebilsin. Özgürce kendini ifade edebilsin. Bizim istediğimiz bu. Şivan, ezilen, inkar edilen bir halkın sesi ise o insanların dertlerini dile getirme sorumluluğu vardır. Bu konuda sıkıntı olmaz. Ülkede yeniden o eski Şivan olmanın da önünde birçok engeller var. Devletin ortaya koyabileceği engeller. Şivan’ın gelişi ülkede yeniden bir tartışma dönemi de yaratabilir.”
BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, bütün Kürtler'in Şivan Perver'in sevip değer verdiğini kendisinin buralara i Kürt siyasal hareketlerinden dolayı değil, Türkiye'deki red ve inkar politikalarının sonucunun yansıması olduğunu söyledi. Sakık, “Bunda halen ısrar edilmektedir. Hepimizin görevi, Türkiye'deki red ve inkar politikalarını hayatımızdan kaldırmak, demokratik açılımı sağlamaktır” dedi.
AK Parti Milletvekili Dengir Mir Fırat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Şivan Perver'in çok açık ve net olarak Türkiye'ye davet ettiğini anlatırken şunları söyledi:
“Ben de Şivan ile görüşme fırsatı bulursam başbakanımızın bu davetini bir vatandaş ve milletvekili olarak yineleyeceğim. İnşallah Türkiye'de de dinleme imkanına sahip oluruz. Şivan'ın bildiğim kadarıyla yasal bir engeli yok. Aldığı ceza da yok. Türkiye dışına çıktığı dönem içerisinde şartlar çok kötüydü. O şartların zorlamasıyla yurtdışına çıkmıştır ama tabi o dönemde yalnız Şivan değil onbinler Türkiye'den çıkmıştı. Bu insanlarımızın çoğu gençliklerini burada heba etti. Ama şimdi çoğu Türkiye'de. Şivan’ın sesi evrensel bir ses ve onu koruyor. Ümit ederim ki bu süreç içerisinde Türkiye’ye gelir. Bizleri de mutlu eder. Kürtçe bilmeyen vatandaşlarımızın da Şivan Perver’i sevdiklerini ve dinlediklerini ben müşahede ettim. Ümit ediyorum ki Türkiye’de beraber olma imkanını bulacağız. Bu ziyaretim tamamen kişiseldir.”


“ŞU ANKİ TÜRKİYE’NİN BENİ KALDIRMASI MÜMKÜN DEĞİL”

Şivan Perver, Türkiye'deki sorunları görünce, bunların çözümü için sanatçı olarak katkıda bulunmaları gerektiğini, bunun için uğraş verdiklerini anlatırken şöyle dedi;
“Ne mutlu eğer hem Türk hem de Kürt kesimine yardımcı olabilsek. Dostluk ve kardeşliğin gerçekleşmesi yönünde elimizden ne gelirse yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ben Türkiye'ye her zaman gelirim. Türkiye'nin birçok şeyi gerçeklere uygun şekilde değiştirmesi gerekiyor. Bunlar gerçekleşmedikçe benim gelmem fayda etmez ki. Geldiğim zaman faydası olsun istiyorum. Şu an gelişmeler bir adım ileri bir adım geri gidiyor. Umut ediyorum hep ileri olur. Bu konserimin demokratik açılıma bir katkısı olur umarım. Biz demokrat insanlarız. Barışı, dostluğu, kardeşliği severiz. Şu an Türkiye zor bir kavşaktan geçiyor ve bunu olumlu şekilde atlatmalıdır. En büyük hayalim ülkeme dönmek, halkımla birlikte olmaktır. Şu anki Türkiye’nin beni kaldırması mümkün değil. Ben de zor bir insanım. Gerçeklerimden hiç bir zaman geri kalmam. Ben Türk ve Kürt halkını seviyorum ve birbirini incitmesini istemiyorum. Orta doğu dünyanın en güzel ve verimli bölgesidir. Türkiye sorunlarını çözerse bu bölgenin lideri olabilir. Eğer bu savaş ve kargaşalar olmazsa Ortadoğu başkalarının elinde kalmazsa Türkiye lideri olur. Her iki toplumun refahı için PKK’ya da sorumluluk düşüyor.” (dha)