Kurmes Dernegi Resmi Web Sitesi

Haydar Uc 'un Dernek Baskanımız M.Yılmaz İle Yaptığı Röportaj

Kurmeş Dernek Başkanı sayın Mehmet Yılmaz la, Kurmeş Derneğinin durumu, önümüzdeki dönemde yapmayı planladıkları 7. Kurmeş Şenliği, Ağbaba heykeli, Quncık ve son olaraktan Cami ve Cem Evi projesi konusunda düşüncelerini sordum. Köy Derneği olan bir kurumun, köyüne yönelik etkinlikler içerisinde bulunması ve inanç bazında duyarlılığını kayda değer görüyorum. Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum



Haydar Uç:  Sayın başkan, bir yıldır Kurmeş Derneği başkanlığını yapıyorsunuz. Bir yıllık dernek çalışmasının kısa bir bilançosunu almak mümkün mü dür?

Mehmet Yılmaz: Ekim 2012 de Köln de yaptığımız dernek kongresinden bugüne kadar dernek olarak yaptığımız etkinliklerden bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür.
3 dernek Yönetim Kurulu toplantısı yapıldı. Yılbaşında köylülerimize dernek etkinliklerimizi bildiren bir bülten gönderildi. Stuttgart ta Kurmeşli kadınlar kendi aralarında iki buluşma toplantısı yaptı, Erlenbach da Dersim Soykırımı Derneği ile birlikte bir panel düzenlendi. Mart ayında Stuttgart ta işverenlerimizle birlikte bir eğlence gecesi düzenlendi. Mayıs ayında Kurmesli gençlerin Heilbronn da üç günlü bir buluşması gerçekleşti. Mayıs ayında Frankfurt ta son Dersim Kültür festivaline katıldık. Yerel düzeyde bazı kurumlarla birlikte ortak etkinlikler düzenlendi. Son Brüksel Dersim konferansına katıldık. Derneğimizin hukuksal işlemleri yenilendi. Derneğimizim son üç yıllık mali bütçe beyanları tamamlandı.   Köylülerimizin düğün ve ölü törenlerine katılındı. Türkiye deki arkadaşlarımız da kendi bölgelerinde yapılan etkinliklere dernek adına katıldılar. Dernek olarak Rojava  daki savaş mağdurları için 1000.00 € ve tv 10 a 500.00 €  ve üç İşverenimiz Haydar İltimür, Ali Ekber Aslaner ve Hasan Banguş Film rejisörümüz Kazım arkadaşın kamara ihtiyacı için 1500.00€ maddi  desteklerini sundular. Şu an hatırlayamadığım bazı etkinliklerimiz olduğuna da inanıyorum.

Haydar Uç: Son dernek yönetim kurulunda aldığınız bazı kararlar üzerine tekrardan görüşünüzü almak mümkün mü dür? 7. Kurmeş Şenliğinden başlayalım. Bunu nasıl gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz?

Mehmet Yılmaz: Plan konusunda herhangi bir karar almış değiliz. 2014 yıllının Ağustos ayının ilk haftasında iki günlük köyümüzde bir şenlik yapma kararını aldık. Şenliğe katılmak isteyen köylülerimiz ona göre izin planlarını yapmalı ve erkende uçak bilet rezervlerini organize yapmalılar. Şenlik planı konusunda dernek yönetim kurulu üyelerinden oluşan bir şenlik tertip komitesi oluşturuldu. Türkiye deki arkadaşların ve köylülerimizin de görüşleri alınacak ve ileri dönemlerde ortak bir şenlik programı tespit edilecektir. 

Haydar Uç: Quncık projesinin içeriğini ve hikâyesini biraz daha açıklarımsınız?

Mehmet Yılmaz: Bundan 100 yıl öncesinde,  Muhtad Dedenin babası, Aziz Dede tarafında getirilen bir öneri sonucu, Aziz Dede önderliğinde köylülerimiz tarafından taş yığınağı anlamına gelen Quncık ı köyümüzün en alt kısmında Pertek e giden yol üzerinde yapılmıştır. Amacı, köylülerimiz arasında çıkabilecek bir şikâyet olayını, Pertek teki karakol veya mahkemeye intikal etmeye giden, Quncık ın hizasına geldiğinde, Quncık ta kilesini kesip, davayı Ağuçan a havale edip, ‘’her kim ki bir birini şikâyet etmeye giderse yolu burasından öteye gitmesin’’.  Mahkemeye gitmekte vaz geçmeli ve çelişkiyi kendi arasında çözmeyi önermekteler. Köylüler arasında barış ve kardeşliği sembole eden bu yapıyı koruma altına almayı ve anlamını bildiren bir tabelenin konulmasını düşünüyoruz. Eskide Garip Dede mezarında olduğu gibi, yuvarlak bir duvar ile etrafı çevrilmeli ve kenarları yeşillendirilmelidir. Günümüzde insanlarımızın barışa ekmek ve su kadar ihtiyaç duydukları bir toplumsal gerekesimdir. Bizde 100 yıllık bu sembolü, tabii yapısına dokunmadan koruma altına almayı düşünüyoruz. 

Haydar Uç: Ağbaba heykeli yapma düşüncesi nereden doğdu. Dersimlerin genel bir yapısıdır. Delilerine sağlığında gerekli özveriyi göstermezler, ölümleri durumunda mezarlarını kutsal ve heykellerini dikerler. 

Mehmet Yılmaz: Söylediklerin doğrudur. Ağbaba ya karşı bir saygısızlık yapıldığını duymadım. Ağbaba da Alevi Kızılbaş inancının tüm mütevazı yapıları mevcuttu. O olduğu gibi görünen, eline, diline ve beline sadık, haklıya haklı, haksıza haksız, çocukla çocuk, büyükle büyük bir kişiliğe sahipti. Günümüz de Alevi Kızılbaş inancını İslam içinde gören ve bu inancı İslamlaştırmak isteyen düşünceye karşı en doğru cevap, özürlü de olsa bu insanımız ve onun yaşam şekline sahipleniyoruz, köyümüzün Alevi ve Kızılbaş inancına sahip olduğunu, Ağbaba heykeli ile kanıtlamaya çalışacağız. Ağbaba sevgisi bizim köy ile sınırlı değil, zira tüm çevre köylülerin ona çok önemli bir sevgi ve saygısı vardır.

Haydar Uç: Dernek olarak Cami - Cem evi projesi konusunda kamuya yönelik bir açıklamada bulundunuz. Bu Proje Alevilerin kamuoyunda büyük tepki ile karşılandı ve ne düşünüyorsunuz? 

Mehmet Yılmaz: Açıklamayı doğru görüyorum ve bunu uzun dönem içimizde tartıştıktan sonra sitemiz aracılığı ile kamuya duyurduk.
Almanya da beli günlerde, Hristiyan, Yahudi ve Müslüman toplumlarda dinler arası toplu ibadetlerin ( Ökumene) yapıldığına şahit oluyoruz. Oysa öngörülen proje toplu ibadetle ortak bir yanı yoktur.
Burada niyet önemlidir. Mesele dinler arasındaki saygınlık değil, amaç, bir dini bir başka din içerisinde eritme sorunudur. 
Tarih bize şunu öğretmiştir ki, devlet eliyle İslam adına birçok Alevi Kızılbaş katliamları yapılmıştır. Günümüzde de buna yer yer şahidiz. Şiddet, zorbalık, katliam ile dize getirilmeyen veya Sünnileştirilmeyen Alevi Kızılbaş inancına, içten zapt etmek için Cem Vâkıfı gibi kurumları devreye sokmaya çalışmaktalar. Cem Vâkıfının kuruluş ve amaçları çok insanların bilgisi dâhilindedir. 

Haydar Uç: Cem Vâkıfının başını çeken ve Cem Vâkıfının içerisinde birçok Ağuçanlı dedenin olduğu bilgimiz dâhilindedir. Bize gelen bazı Dedelerin de Cem Vâkıfı içinde olup, Diyanette maddi destek aldıkları ve Gülen Cemaati birlikte çalıştıkları söylenmektedir. 

Mehmet Yılmaz: Doğrudur. Hüseyin Dede ile ilişki içerisindeydik. Bunu bildiğimiz halde dernek olarak birçok etkinliğimize davet ettik. Amacımız hiç kimseyi kaybetmek değil. Hüseyin Dede ile sık sık tartışmalarımız olmuştur. Cem Vâkıfının duruş ve izlediği politikanın Alevi Kızılbaş inancı ile yol çelişkisi içeresinde olduğu kendisine defalarca söylenmiştik. Ona halen şu çağrımızı yapıyoruz. Alevileri İslamlaştırma projelerine alet olma.

Haydar Uç: Kurmeşliler Ağuçan Ocağına bağlı bir köydür. Ağuçanlar hem bizim pirimiz ve aynı zamanda rehberimizdir. Hüseyin Dede ile ilişkilerin dondurulması tavsiyesinde bulunuyorsunuz. Bu ne anlama geliyor. Yani Hüseyin Dedenin Pirliğini ret mi ediyorsunuz?

Mehmet Yılmaz: Birincisi, Hüseyin Dede pirimiz değil. O dedelik yapıyor. Hüseyin Dede gibi aynı ocaktan gelen birçok Dede vardır. Pirlik şöyle olur. Aynı Ocağa sahip olanlar, kendi aralarında birine PİRLİK yapması konusunda görev verilir. Böyle bir görev kendisine verilmiş değil. Bu konuda Alevi yol iknacı katı kurallar vardır. Hüseyin Dedeye, sen Dede değilsin diye bir suçlamamız yok. Ona çağrımız şudur, sen, Pir dediğimiz bir ocağa mahsup bir kişisin. Senin Cem Vâkıfında bulunman, Cem Vâkıfı ile aynı düşünce ve amaçları paylaşmanı, Alevi Kızılbaş inancına çeliştiğini söylüyoruz. Bunu köylülerimizle tartışmaya açıyoruz. Ebetteki köylülerimizin ve özellikle büyüklerimizin görüşlerine başvuracağız.  Talibin böyle bir hakkı var ve biz bu hakkımızı kullanıyoruz. 

Haydar Uç: Ağuçan bir ocaktır. Ağuçanlı demek bir Hüseyin Dede ile sınırlı değil. Birçok Ağunçanli Dede ve Hüseyin Dede ile akraba olanlarına rağmen, Cem Vâkıfını yol düşkünü olarak görmekteler. Hüseyin Dede ile ilişiklerin kesilmesi demek, ikrar verdiğiniz ocaktan vazgeçiyorsunuz anlamı çıkar mı?

Mehmet Yilmaz: Biz ikrar verdiğimiz ocaktan vazgeçmiş değiliz. Bu ocakta olan bir kişinin duruşunu elleştiriyoruz. Ağuçan ocağına mensubu Dedelere çağrımız şudur. Ağuçanlık; Diyanette para alıp ta, Alevi Kızılbaşlık yolunu asimile etmek midir?  Kürt Ulusal hareketine karşı çıkmak mıdır? Devletin himayesine girip halka zülüm, işkence ve katliam yapan kurum ve kişilerle omuz omuza yürümek midir? Tüm bu vasıfları Cem Vâkıfında görmek mümkündür. Amaç, Cem Vâkıfını teşhir tecrit etmek değil, amaç, bir Dedemizin bu gibi kurumlarda yer almasını önlemektir.

Haydar Uç: Hüseyin Dede bu suçlamaları kabul etmiyor. Bazı arkadaşlarla yaptığı bireysel görüşmelerden, bu suçlamalar karşısında kendisini tehdit altında görmekte ve dernek yönetim kuruluna karşı suç duyurusunda bulunacağını ve Kurmeşlileri yol ve ikrardan sapma ile itham ediyor, ne diyorsun? 

Mehmet Yılmaz: Hüseyin Dedeyi tanırım ve kendisini severim. Duygusal davranılıyor. Onun şahsı ile hiçbir problemimiz yok. Sorun onun kişiliği, düşüncesi ve özel yaşamı değil, sorun yol meselesidir. Biz yolumuza sahipleniyoruz. 

Haydar Uç: Koçgiri isyanında Seyid Aziz dedenin direnişçi tavrından dolayı devletin Seyd Azizi tutukladığını biliyorsunuz?

Mehmet Yılmaz: Evet biliyoruz ve torunlarından da aynı tavrı bekliyoruz. Cem Vâkıfının kuruluş ve amaçlarını şimdi daha iyi anlıyoruz. Cem Vâkıfı yöneticisi ve ailesinin geçmişte Koçgiri isyanındaki tavrı, devletle birlikte nasıl çalıştığı bilgimiz dâhilindedir. Bazı konulara değinmek istemiyorum. Goçgiri isyanında Doğan ların olumsuz tutum ve davranışlarına ilişkin elimizde belgeler vardır. 
Kurmeşliler Pirine ve ikrarına bağlı bir köydür. Pirine ve İkrarına bağlı olduğu kadar sosyal ve duyarlı olduklarına inanıyorum. 

Haydar Uç: Projelerinizi gerçekleştirmek için maddi kaynaklara ihtiyacınız var. Kurmeş Şenliği, Quncık ve Ağbaba heykeli masraflarını üyelerin yılda verdiği 20 € luk aidatla karşılayacak değilsiniz. Bu konuda bir düşünceniz var mı?

Mehmet Yılmaz: Dernek Yönetim Kurulu olarak aldığımız bu kararları köylülerimizle belli bölgelerde birlikte tartışacağız. Toplantılardan çıkan sonuçlar sonucu, projelerin gerçekleştirilmesi için, Hızır Haftasında köylülerimiz içerisinde HIZIR LOKMASI toplamayı düşünüyoruz.

Haydar Uç: Benimle yaptığın bu söyleşi için sana teşekkür ederim. Hızır yardımcınız ve yoldaşınız olsun.

Mehmet Yılmaz: Bende şahsım ve Dernek adına göstermiş olduğun bu duyarlılık için sana teşekkür ederim.